Hiç gelme gideceksen...
Her gelişin ayrı, gidişin ayrı bir dert. Yine çıkıp geldin onca zaman sonra. Sevindim… deliler gibi sevindim. Bir an tekrar benimsin sandım. Bu sefer mutlu oluruz, bu sefer geri gitmezsin sandım. Yine çıkıp geldin onca zaman sonra. Korktum… Küçük çocuklar gibi korktum, ağladım. Yedinden bağlanmaktan korktum. Tekrar gitmenden korktum. Seni sevmekten korktum… Seni sevmekten korktum, sevmemek imkânsız geldi… Korkularımla yüzleşmek zorunda kaldım. Çaresizdim! Yine ağladım…
Yine çıkıp geldin onca zaman sonra. Acı çektim… Eskisi gibi davranamazdım sana, sende bana! Basit bir olmaktan korktum gözünde. Çekindim yaklaşmaktan ama içim gitti… Dokunamadım. “Neredeydin be insafsız, öldüm beklemekten neredeydin…!!!” demek istedim. Çekindim diyemedim. “Ama her şeye rağmen seni ilk günkü gibi seviyorum” demek istedim. Çekindim diyemedim… Diyemezdim! Onca zaman sonra dönmüştün. Sen bana-Ben sana yabancıydık. Halen seviyor olamazdım!!!
İlk gördüğümde sarılmak istedim sımsıkı sarılmak, hasretimi giderene dek sarılmak… belki günler boyu sarılmak. Olmadı onu da yapamadım. Onca zaman sonra dönmüştün, aradan zaman geçmişti, her şey bitmişti…!!! Başlaması için zaman gerekliydi. Halen seni seviyordum ama senin beni sevdiğinden şüpheliydim. Beklemek zorundaydım… Bekledim! Her gülümsediğinde halen beni sevdiğini düşündüm. Benim için geldiğini, her halinle bana eskisi gibi olduğunu, halen beni sevdiği… Daha neler neler…
Dediği gibi şairin “Gittin! Sen bana gitmek için gelmiştin…” ve gittin! Gidişin gelişinden daha az acı verdi. Yalnızca gidişine üzüldüm yalnızca gidişine… geldiğindeki endişelerim yoktu giderken. Her sorunun cevabını vermiştin. Sevsen gitmezdin. Benim için gelsen gitmezdin. Eskisi gibi olsan beni severdin, beni sevdiğin için gitmezdin. Ama gittin… zaten gitmek için gelmiştin! Geldiğindeki gibi acımadı canım “Nasıl olsa”diyordum “Nasıl olsa unuturum…!” geldiğin gibi gitmiştin. Aniden, acımasızca. Hiç düşünmedin beni, hiç acımadın, umurunda bile değildi hissettiklerim. “Unutulmuş muydum? Alışıyor muydun?” diye sorma! Unutulmamıştın unutmazdım… Unutamazdım! Alışmadım yokluğuna alışamadım. Ama unuturum, unutmak zorundayım… Alışırım, alışmak zorundayım!!!
Her geçen gün biraz daha hafifliyor acım şükürler olsun. Yavaş yavaş alışıyor, unutuyorum mecburen. İleride sadece acı çektiğim zavallı birkaç gün olarak yer edinecek hafızamda bu günler. Hatta hatırlayınca güleceğim belki…
İstemiyorum. Aynı acıları tekrar yaşamak istemiyorum. Ya unutayım seni yabancı ol, yada gel! Gel bir ömür yanımda ol... Sevgilim gibi, sevdiğim gibi… Ama lütfen yapma hiç gelme, acıtma canımı. Hiç gelme tekrar girme hayatıma. Hiç gelme, hiç gelme gideceksen!!!