- 495 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kayaardı’ndaki Teknelik
Kayaardı’ndaki Teknelik
Eskiler hamur karmak için içi oyulmuş ağaç kütüğünden yapılmış hamur teknesi kullanırmış. Tekne yapılacak ağacın da ustasının bildiği bazı teknik özellikleri varmış. Köy odaları da eskide kaldı; köye gelen misafirlerin ağırlandığı, binek hayvanına barınacak yerin olduğu, tüm sosyal faaliyetlerin yapıldığı büyükçe bir oda. Burada köylüler ibadet eder, sohbet eder, çay kahve içer, bazı da oyun oynarlardı! İskambil kağıtları ve tavla bile vardı isteyene. Ortada büyükçe bir soba, yaz akşamlarında serin olan dağ köyünde hep faaldir! Şimdi tekne yerine plastik kaplar ve leğenler boy boy; köy odası yerinde köy derneklerinin cami dahil, yemekhane ve müştemilatı olan entegre binalar var.
Kayaardı’ndaki tekneliğin hikayesini dedemden dinledim. Köy odası sohbetlerinde bazı sohbetin konusu dağılır, bazılarının kusur ve zaafına gelirmiş; o zamanlar lafı değiştirmek için bir adam; “Gayaardı’nda bi teknelik va emme….” diyerek teknelik muhabbetini açarmış. Konu değişir, ilgi başka alana kayar ve maksat hasıl olurmuş… Günümüzde “Havalar da soğudu” şeklinde çok farklı şekillerde bu lafı değiştirme işi yapılır! Güncel konular ve gündem tayini şeklinde yapılıyor bu işler günümüzde! Gündem hep yoğun…
Dedemden dinlediğim bir hikaye daha var; “O da osurmasaydı!” Bu hikaye şöyle; orman köylerinde köy evleri ahşap malzemeden yapılır. Alt kısımda “Dam” denen ahır ve depo olarak kullanılan kısım vardır. Üstte olan oturma kısmı yine ahşap malzeme ile bölünmüştür. Bu nedenle ses yalıtımı yeterli olmaz! O zamanlar buğday kadar patates de önemli bir gıda maddesi; odun ateşinde közlendiğinde harika olur! Bazı gençler eğlence için depolardan patates aşırıp dere kenarında közleyip yemeye bayılırmış. Aslında ayrı gayrıları yok ama yetişkinler disiplin ister! Bir gece gençler bir evin alt katındaki depodan patates aşırırken yukarıdaki köylünün osuruğunu duymuşlar. Köylü kuru fasulyeyi fazla kaçırmış anlaşılan! Bir miktar patatesi aşıran gençler gündüz dere kenarında ateşlerini yakıp patatesleri köze yatırmışlar. O zamanlar büyüğe saygı önemli! Patatesi çalınan köylü yaşlı dedelerden birine şikayet eder durumu! Yaşlı gençlerin kulağını çekmek için yanlarına gelir ve sorar; “Neden bu garibanın patatesinden aşırdınız, daha varlıklı olanlardan isteseydiniz verirlerdi!” Gençlerin cevabı çok manidar; “O da osurmasaydı!” Bu hikayeyi dinlediğimde hem güldüm hem de mesajı bana manidar geldi! Sanki gençler köylü osurmasaydı patates çalmayacak mıydı? Zaten girmişler depoya… Günümüzde buna benzer sözler var mı, ne dersiniz! Osuruktan bahanelerle insanlar yaptığı hatayı ya da yanlışı gizlemeye çalışmıyor mu?
Son tahlilde; lafı değiştirmekle lafa konu olan gerçek değişmez! Osuruktan bahanelerle de yapılan hata veya yanlış aklanmaz!
Selametle,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Ahmet Beyim biraz geçmişe götürdün beni..Patatesi çalınan yaşlı o gece yellenmeseydi,o patatesi çalan gençler ne yanıt vereceklerdi? Onu düşündüm bir an.Artık hamur yoğuran köylü de kalmadı, Somunu hazır alıyorlar.Yazınızı severek okudum.Tebrikler..Saygı ve selamlarımla..