PİDELER ICCAK ICCAK HERKES YİSİN GARDAŞIM
PİDELER ICCAK ICCAK HERKES YİSİN GARDAŞIM...
1980 li yılların ortasında, o zaman başkentin kenar mahalli sayılan Balgat - Erzurum mahallesi çocuklarının ilk çalışma hayatı her daim ayakkabı boyacılığı ile başlamıştır. Ahi teşkilatı düzeni ile işleyen mekanizmada en büyük abi evin ilk ayakkabı boyacısıdır. Sonrasında gelen küçük kardeşlerin de yapacağı işte boyacılık olacaktır. Çoğu aile çocuklarının kaderinde farklı olmadı bizim hayatımızda. Abim Nezo, ben, kardeşim Aytaç. Hepimiz bu feleğin çemberinden geçtik. Askerlik gibi zamanımız geldiğinde sülüsümüzü aldık ve acemi birliğine gittik. Bu işte acemilik dönemi Balgat’ın içidir. Eskiden kahvahane, pastahane ve bir kaç küçük lokantadan oluşan yerde fink atan onlarca çocuk o kahvehane senin bu kahvehane benim ayakkabı boyama telaşında yaz tatillerini geçirirdik. Bir kaç yıl bu bölgede çalışıldıktan sonra acemi devresi biter, ustalığa geçiş aşamasında Bahçelievler’e devam edilir akabinde ustalık döneminin en olgun çağında Kızılay Güvenpark’ta çalışma hayatınız son bulurdu. Muhtemelen bu evreden sonra artık bir lise talebesi adayıydınız.
Güvenpark’ta çalışmak bir boyacı için son nokta olduğundan benim de ilk deneyim abim vasıtası ile oldu. Beni o parka ilk götürdüğü gün heyecandan kalbim yerinden fırlamış, biraz zaman geçip de kendime geldikten sonra kalbime hakim olabilmiştim. Hiç motor arızası vermemiş bir aracın en önemli zamanda istop etmesi gibi ben de bütün bildiğimi unutmuş, oradaki insanlar sanki başka bir alemden gelmiş gibi gidip de bir tanesine ; "ayakkabını boyayım mı abi, badem yağlı bol cilalı, adanalı çift fırçalı, boyaliim." diyemiştim. Hiç birimiz Adanalı olmamıza rağmen, bu tekerlemeyi adet edinmiş ve hiç birimiz Ankaralı çift fırçalı dememiştik.
Bugünden farklı olmayan Güvenpark’ta o zamanlarda simitçiler, ayakkabı boyacıları, su satanlar, çiçekçiler bulunurdu. Ama en ilginci parkın her bölümünde bulunan o yuvarlar banklarda bulunan temizlikçi kadınlardı. O zamanlar temizlikçi sandığım o kadınların her bir yanında bir kaç erkek otururlar saatlerce konuşurlardı. Muhtemelen evin yatak odasında başlayıp yine yatak odasında bitecek olan temizlik işlerinin pazarlığını yapmaktaydılar. Tabi ben bunu yıllar sonra anladım.
El hasılı bu ustalık döneminin en önemli noktasındaydım bugün, bütün boyacılık günlerim aklıma geldi. Hüzünlendim. Bayağı yaşlanmış hissettim kendimi. Orada bankta otururken bir çocuk geldi yanıma ayakkabımı boyamak istedi. Boya dedim. İlk önce 2 lira dedi. Biraz pazarlıktan sonra 1 liraya ayakkabımı boyattım. Sonra 2 lira verdim. İşini bitirdikten sonra arkasına bile bakmadan gitti.
Eminim ki evine giderken belediye otobüsünün arka kapısından girecek.....
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.