- 1678 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Avunmak...
Kendini aramak, aralamak ve farkındalıkla başlıyor insanın kendini tanıması…
Nereli olduğun, kim olduğunla değil ayırdı aramak ve öylesine yaşamaktansa nasıl bir felsefeyle yaşadığındır hayat?
“Yaşamak güzel şey” demiş, Nazım Hikmet. Yaşamak güzel şey evet!
Acı; her dem yeşil çam ağacı, her mevsim onun saltanatı da olsa da gülümsediğimiz ve mutlu olduğumuz anları da unutmadan güzeldir yaşamak.
Ruh acıyı hissettiği kadar kaçarak aralar kendini, her kes bildiği kadar görür hayatın evresinde kendini, gördüğün kadar yaşarsın, bildiğinle üretirsin.
Ateşle demiri eğer, fırçayla dünyayı renklendirir, taşa can katar, sözle duyguyu işlersin kısacası çekmek istediğin fotoğraf gibidir hayat!
Hayallerle gerçeklerin uzlaştığı noktadır çünkü mutluluk… ! “Comte de Lautréamont”
Sokaklar gibidir insanlar kimi neşeli kimi kırgın her ne ise yaşananlar. Mevsimlerin içindedir insan ruhu ve doğanın kendisidir oysa içimizde değişenler.
Neden sanata eğilimli kişiler normal formatın dışındadır nedendir ki deliler hayata daha alaycı bakarlar. Çoğu kez hayatı çözmüş olmaktan korkarız ve yüzleşmekten geri durup gözlerimizi kaçırarak yaşamı kolaya çekmeye çalışırız. Ya da yazarız, çizeriz derken içimizden dökeriz acıyı bir sanatın üstüne çeker gideriz kendimize.
İnsan ne olursa olsun ruhundaki ölümsüzlükle doğmuşsa güneşe tapıp, havayı solurken sularda akmaktır hayat. Geceyi saklayan düşünceler gibidir yıldızlar kendi içinde saklı yaşadığı aşklar, umutlar, hayaller. Ya gündüze ne bırakır insan telâşe ve hayata tutunmaktan başka. Peki, kendine ne bırakır insan? Bizce izler.
Ölümle yüzleşmeyi sanatla anlatmak kadar doğal ne olabilir ki? Ve yaşama arzusunu bir eserde bırakarak yeniden doğacağını düşünmek ve bende vardım bu düzende diyebilme belki de yaşamak.
Acıyı taşımak an’lara ve sonsuzluğa mahkum etmek ve gördüklerini bir fotoğrafta insan olduğunu teyit etmek belki yaşamak…
Ne isteyebilir ki olgunluğa ulaşmış nefis ya da düşünce bu âlemde kendini avutmaktan başka.
Gerçekle hayalleri yaşatmak bu kadar didinmek de neyin nesi yemek, içmek, örtünmek değilse hayat neden üretme peşinde koşar insan?
Sadece avunmak, avunmak, avunmak.
Neslihan YAZICILAR
YORUMLAR
keşke herkes sizin gibi düşünebilse, keşke hayatın anlamsız yanlarıyla avutabilseydik kendimizi
avunmak kelimesini kavrayabilseydik o başlı başına mesele olmaktan çıkardı.
kutlarım iyi bir yazınızdı beğenerek okudum yüreğinize,kaleminize sağlık.