- 743 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YAŞAMAK, İSTEMEK, KONUŞMAK, İTİRAZ EDEBİLMEK
Her yaşadığımız günün önemiyle geçirdiğimiz günlere değer katarak koyulduk yola. Öğrendiklerimizi deneyimlerimize hatalarımıza borçluyuz diye düşündük . Aç kaldığımızda onur dedik. geleceği düşünmenin ciddiyetinden vaz geçmedik . Az ücret alsak ta gönlümüzün tokluğu yüreğimizin zenginliği yetiyordu. Yakın dostlarımızın çoğu erken yaşlarında geleceğin salt kendi yaşam sınırları olduğunu, birikimlerin gelecek adı konmuştu. Farklı olamazdı. Tedarikli hesaplı davranmaları onlara doğru geliyordu. Yaşam ya dışarda yemek, mal mülk yada biriktirmek... Bugünün yarını da vardı. Alışkanlıklardan vaz geçememe, bunalmalar, şikayetler sürüp gitti. Yarın ne demekti? Yaşamı ertelemek!, Gazete kitap gerekli miydi? öğrenmeye yönelik harcamalar gerekli miydi? çoğu kitap alma alışkanlığını, ya çok paran olmalıydı ya da başka işi olmayanlar ilgilenir diye yorumlar yapanlarda vardı. Sinemaya gitmek daha keyifli gelİyordu. Haklıydılar da . Dünyayı kavramanın bir yoluda sinemaydı. Çocuklar olunca ve büyümeye başlayınca çocuklarla birlikte öğrenmek, okumak farklı dünyaları tanımak önem kazanıyordu. Çocuklarla birlikte yaşamı yeniden sorgulayarak ilerleme gerekli duruma yaratıyordu..
çocukları koruma amacıyla da olsa birlikte olmak vakit geçirmek yetişkinlere iyi geliyordu.
Zaten başımıza ne geliyorsa biraz öylesine vakit geçirelim deriz. Sonra zamanın israfının farkında omadan hayat öylesine akar gider...
İnsanın temel gereksinimi kendini geliştirmek de olmalıydı diye düşünürüm ..Görünürde hiç bir şeye sahip olmayınca eksik mi olunuyordu. Gelişen ve değişen koşullar karşısında neler ilerledi neler değişti. O bin çileyle alınan evler, arabalar, yazlıklar, gereğinden fazla gösterişler... Harcamaların büyük bir bölümü o kıymetli zamanları alıp götürmedi mi? Oysa insan iç dünyası ne çok önem taşıyor. Kendisini var etmesi ve zaman.. . İç dünyamızı eşsiz koşulsuz sevgiyle doldurabildik mi?
Akan zamanda çürüyenler dökülenler.. bir gazete okuyabilselerdi Kitap tercihlerinin arasında olsaydı. Nasıl olurdu hayatlar.Dünya ya olup bitenlere nasıl katkı olurdu.
Tabii ki arkadaşlarıma bakarken kendime de bakmam zorunlu. kitap yığınlarının arasında kalmak yaşamı öylede sürdürmek
Yaşlarımızı, gençliğimizi, ömrümüzü sokaklarda hak hukuk arayarak geçirdik. Her gün daha zor şartlarda boğulan bir ülkeye dönüşeceğini düşünmeden Daha iyi koşulları yakalamak ve insanca yaşamak uğruna.
Oysa hak aramak suç . Yaşamla ilgili sorunları dile getirmek şiddete karşı durmak, emek demek suç.
Oysa insan güzel hayatlar görmek istiyor. Tabiatın yok olmasına kayıtsız kalamıyor.Susmak İstemİyor. Boyun eğmek istemiyor. Her zaman itirazlarımız olmalı. Söylenecek sözlerimiz olmalı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.