- 389 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sanki aşılmaz yoldayım, garip bir diyardayım!
Kimim, nereye gidiyorum
Hangi emel veya hülyanın yolcusu olmak için yol alıyorum
Neye mükredirim, kader muvanesinde nasıl bir akide üzerindeyim, ne kadar bilinçliyim
Boş ver dediğim, yaşamak için yalın bir tekdüzeliği seçtiğim karmaşanın niçin netliğinden çok beri ve biçareyim
Yanıma kim geldiyse
Derdi ve elemi içini titreten bir haldeyse, vurgun yemiş bir nefesse
Nasıl bir iştiyakla ve hassasiyetle onu dinlerim, duygulanır boyun bükerim, çareyse
Neden insanlar bu kadar bedbin ve bizar bir yüreğin yorgunluğunda yığılıp kalıyor, her canı en yakını sanıyor ve yakarıyor, keder dinecekse
Bir bankta yalnız oturuyorum
Bir genç bayan ve annesi yanıma oturdular, elbette rahattılar
Çaresiz yüksek sesle konuştukları için anlatılanları duymak zorunda kalıyordum
Hayıflandım, nezaketi ve edebi nasıl aradım, insan bu kadar futursuz olmamalı diye çaresiz kalktım ve ayrıldım
Akşam çalışmamı yapıp ayrıldım
Raylı sistem vağonunu bekliyordum, geldi ve yorulduğum için arandım
Nihayet bir genç halimin aksettirdiği vaziyeti anlamış olmalı ki yer verdi, teşekkür ederek biraz canlandım
Ve fakat sonraki duraktan binen üç genç kız, ayakta ve aralıkta konuşuyorlardı, okadar dalmışlardı ki, kimsenin rahatsız olabilecekleri konusunda duyarlı değildi, kendi adıma utandım
Mustafa CİLASUN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.