- 652 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SİZİN BAYRAMINIZ HANGİSİ
[ kalinSİZİN BAYRAMINIZ HANGİSİ
Hani bir zamanlar yakın geçmişte hükümetin Oslo denilen şehirde PKK ile masaya oturup Türkiye Cumhuriyeti üzerinde pazarlıklar yapmıştı da her şey kamuoyuna servis edilmişti. İşte o zaman bizim başbakan ne demişti. Biz terör örgütü ile müzakere etmiyoruz. Hatta böyle diyenleri şerefsizlikle itham ediyordu. Ne oldu sonra çarşaf çarşaf yayınlarla ispat edildi.
Buna benzer hadiseler çok meydana geldi ve hepside ispat edildi. En sonun da kendisi de kabul etmek mecburiyetin de kaldı. Ben diyorum ki acaba kendini başkalarından farklı Müslüman görüp siyasetine hep dini malzeme yaparken Arap alfabesi gibi cümleleri sağdan sola doğrumu okuyor. Böyle ters neticeler ortaya çıkıyor.
İşte söylediğinin tutarsızlığı, silahsız olarak sınır dışına çekileceklerini söyleyen PKK .nın hiç de öyle yapmayacağı anlaşılmıştır. Ben uydurmuyorum başbakan şöyle demedi mi? Silahını ister gömsün, ister mağarada falan bıraksın. Kontrolsüz denetimsiz sanki kargodan önemsiz bir koli geldi. Kapının önüne bırak git der gibi. Kendide söylediğine pek güvenmese gerek eğer geçeceklerse silahı bırakacaklar. Pekiyi başbakan sekiz mayısta çekileceği açıklanan pek ihtimal de vermiyoruz ama silahlarımızı bırakmayacağız diyorlar.
Bir gecede 200-300 it ile Irak’ın kuzeyinden gelip karakol bombalayıp eylem yapıp gidenler nasıl oluyor da çekilmek için 5-6 ay süreden bahsediyor. Bu bize verilen tavizlerin yerine getirilip getirilmediğinin anlaşılması sürecinin PKK ca takibi olduğunu gösteriyor.
Evet başbakan anlaşılıyor ki sizin belirttiğiniz gibi değil. Geçecekler hem de silahları ile. Hiç bir söz ve taviz verilmediğini söylüyorsunuz ama Karayılan denen it sürülerinin temsilcisi öyle demiyor. Silahlarımızı bırakmayacağız, Öcalan denilen Agopyan Ermenisi için özgür bırakılmadıkça diyor. Yeni düzenlenmeye çalışılan anayasada Kürtlerin statüsü ve talepleri yer almadıkça sözleri seslendiriliyor.
Öyle anlaşılıyor ki barış falan yok. Zaten barış savaşıp ta galip ve mağlup iki devletin arasında yapılır. Öyle anlaşılıyor ki bazı tavizler karşılığında önümüzde ki zamanlarda yapılacak seçimlerin sükûnet içinde geçmesi, Anayasanın AKP nin istediği şekilde çıkarılması ve başarılırsa başkanlık sistemi denilen diktatörlüğün oluşturulmasının sağlanmasına kadar barış. Bu bekleme süresi içinde azımsanmayacak tavizlerin çaktırılmadan halka sindire sindire verilmesi.
Ermeni Öcalan bu süreç başarısız olursa 50 bin kişi ile ülkeyi başınıza yıkarız diyor. Bu ne hal karşılıksız tavizsiz istek. Hayret edilecek ve şaşırılacak bir olay. Sanki yalvarıyor barışta barış diye. Barış güvercini olmuş İmralı çilekeş hanesinde. Aslında verilen sözler ve tavizler yerine getirilmese diye Türk hükümetini tehdit ediyor.
Barış silahların susturulması değil tümden bırakılması. Terör guruplarının silahlardan tamamen arındırılması ve teröristlerin de dağıtılması ile olur. Bunların hiç birisinden söz edilmiyor. Silah bırakmak yok. Dağılmak yok. Yine kandilde Kuzey ıraktaki kamplarda derlenip toparlanmaya yeni terör taktikleri eğitimi, yeni gençler kandırılıp katılım sağlanmasına devam. Allah aşkına bunun neresi barış. Bunları Karayılan iti de gizlemiyor açıkça söylüyor.
PKK ne kadar masum hane barış sever bir örgüt ki kandilde yalaka, yandaş, liboş basının rüzgara göre yön değiştiren temsilcilerine bir de ziyafet çekiyor. Bu bana neyi hatırlatıyor. Hani doğuda benzeri sık sık olan aşiret arasındaki kan davalarında küsleri barıştırmak için devreye vali kaymakam ileri gelenler araya girer bir barıştırma ziyafeti verilir. Taraflar barıştırılır. Ama kandildeki biraz farklı. Burada kullanılan ziyafetin içinde 35-40 bin vatan evladının sivil resmi güvenlik gücümüzün kanı var. Yiyenlere zıkkım olsun.
Başbakan artık Karayılan tarafından yalanlanan konuşmaları ve açıklamaları için kimseye hakaret etmeden şerefsiz falan lafı etmeden bir açıklama yapar. Kadirşinas halkımızın bir bölümü de inanır inanmaz dinler ve kararını verir. Hep akil oluşlarından şüphe ettiğim aslında AK –LI olan zavallı insanlarda gerçeği görürler. Halkın gözünden düşüp rezil olmaktan kurtulurlar. Bu memleketin insanlarının hepsini de AKP li olmadığını anlarlar.
Bu devlet yedi düveli yenilgiye uğratıp kurulurken önemli günlerini Türk halkına bayram olarak armağan etmiştir. Has bel kader millet vekili seçilen bir AKP li bayan nasıl TBMM kürsüsünden muhalif partililere fütursuzca ve hat tini bilmez şekilde bağırıyor.
BAYRAM VAR BAYRAM diyor.
Neyin bayramı var. Ülkeyi sattığınızın mı?
Ülkenin bölünüp parçalanma haline getirdiğinizin mi?
Ermeni Yahudilerinin Ermeni asıllı Kürtlerin yeni bir devlet oluşturmasına zemin hazırladığınızın mı?
Devletin bir avuç terör örgütüne yenilgisinin tescilinin mi?
Agopyan denilen cani Ermeni Öcalan özgür bırakılacağı günlerin yaklaştığının mı?
Çıkarmaya çalışılan AKP parti anayasasında sözde Kürt haklarının PKK istekleri doğrultusunda düzenleneceğinin mi?
Silahların bırakılması ile birlikte sınır dışına çekilecekleri beklentisinin sizleri yalancı durumuna düşürdüğünün mü?
Türkiye Cumhuriyet’inin milli bayramları olan 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim bayramlarının kutlanmasını ve nerdeyse yok hale getirilmesinin mi?
Türkiye Cumhuriyeti’nin rumuzu haline gelen resmi kurum yazışmalarında ve kurum levhalarında yer alan T.C. nin kaldırılması girişiminin mi?
Türk bayrağı açma, taşıma ve Atatürk resimlerinin nerdeyse kaldırılması yasaklanması engellenmesi nin suç sayılır hale getirilmesini mi?
Has bel kader milletvekili seçilen Ayşenur Bahçekapılı yurda saymaya çalıştığım daha birçoklarını sayamadığım yaratığınız bu eserlerinizin mi bayramı var. Biz asıl olarak o meclisin kürsüsünden yukarda sayılan ve sayılamayan konular içinde Türk milleti adına haykırmanızı beklerdik.
Durmuş Karabağlı
2013
]
YORUMLAR
Kaleminiz daim kılıcınız keskin olsun..
Bunların bayramı; Vatan hainlerine vatanı peşkeş çektikleri gündür!
Bunların bayramı; Vatan haini doğuran ''ana''ların gözlerinin yaşının durduğu gündür!
Bunların bayramı; Vatanı satıp gemiçikler aldıkları gündür!
Bunların bayramı; Milli ''içkimiz'' ayran dedikleri gündür.. Gündemi değiştirmek!....
Bunların bayramı; Mahşerde hesap verecekleri gündür!
EYYY BAYRAMSIZLAR.
EYYY VATANSIZLAR
Ey sizler;
Bu kara bulutlar dağılıp güneş doğacak bir gün
Bu zalimlerin oyunları çökecek elbet bir gün
Saygılarımla..