- 1565 Okunma
- 15 Yorum
- 2 Beğeni
Servi Kozalağı
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Mevsim kış, hava oldukça soğuktu. Bir gün öncesinde gün boyu kar yağmış, hemen her yer karlarla kaplanmıştı. Eski fakat yürüyen motosikletime binerek, beş dakika sonra ilçe yakınındaki ıssız mezarlığa geldim.
Küçük oğlum sürekli üst solunum yolu rahatsızlığı çekmekte, sık sık burnu akmaktaydı. Çocuk bakıcıda kalmakla birlikte, dışarı çıkıp terliyor ve akabinde üşütüyordu. Çocuğa bakan insanlar çok iyi niyetliydiler. Lakin çocuk durmak nedir bilmiyor, ısrarla dışarıya çıkıp oynamak istiyordu. Bu durumda hasta olması kaçınılmazdı elbette. Ne kadar iğne yaptırdığımı çoktan unutmuştum. Ancak tedavisini ihmal etmemeye çalışıyordum. Bir gün, ablamı arayıp( Ablam dört çocuk büyüttü ve bitki ilaçları konusunda çok bilgilidir), bunun bitkisel bir çaresi var mı diye sordum. Bana servi kozalağı topla, kazanda kaynat, çocuğu bu suyla birkaç kere yıka dedi. Olur mu olur dedim ve servi kozalağı bulmak için ilçe mezarlığına gitmeye karar verdim.
Nedense bu gün sis çoktu. Mezarlığa geldiğim zaman şehir görünmez de kalmış, ıssız ve sessiz bu yerden istemeden ürkmüştüm. Aman dedim içimden, ben işime bakayım. Ne zarar gelirse yaşayanlardan gelir, burada yaşayan olmadığına göre korkmaya da gerek yok diyerek kendime cesaret verdim ve mezarlığın dar yollarından geçip üzerinde kozalak olan servileri buldum.
Etrafı duvarla çevrili içinde dört beş mezar bulunan ve kapısında demir kapı olan bir aile mezarlığının aralık kapısından içeriye girdim. Bir serviye uzanıp kozalakları toplarken, ara sıra üzerime kar topakları düşüyordu. Şuradan buradan derken, epeyce kozalak toplayıp gitmeye karar verdim. Arkamı dönerken, gayri ihtiyarı elim kapıya gitti ve demir kapıyı çektim. Henüz iki adım attım ki ardımda bir ses duydum. Geriye baktım bir şey yok, her halde dallarda biriken karlar yere düştü diyerek tekrara yola koyuldum ki aynı sesi yeniden duydum. Geriye dönüp aile mezarlığının kapısından içeri girdiğim an kocaman boz renkli bir tavşan bana doğru gelmeye başladı. Şaşkınlık içinde hayvana bakarken o da olduğu yerde durdu bana bakmaya başladı. Saniyelerin ne kadar uzun olduğunu o an anlamıştım. Bir iki saniye içinde neler düşündüm neler. Bu tavşan burada ne arıyor ve neden bana doğru geliyor…
Birden aklıma demir kapı geldi. Ben geldiğimde açıktı, fakat giderken kapatmıştım. Tavşan etrafı duvarla çevrili bu yerde kalacağım korkusu ile kapıdan çıkmak istiyor olabilirdi. İlk andaki ürkekliğimi üzerimden atmıştım. Arkamdaki demir kapıyı kapattım ve tavşanı yakalamaya karar verdim. Üzerimdeki montu çıkarıp, tavşana doğru hamle yaptım. Bu iş kolay değildi. Hayvan mezarların arasında hızla kayboluyor yakalayacağım an fırlayıp kaçıyordu. Ne kadar zaman geçtiğini anlayamadan, tavşan bir anda duvara yakın bir mezarın üzerine çıktı. Başını kaldırıp dışarıyı görünce, yakalamama fırsat bırakmadan, aile mezarlığının duvarından aşıp umumi mezarlığın içinde gözden kayboldu. Ter içinde kalmış, buram buram nem tütüyorum. Yaşadığım kısa fakat karmakarış bir durumun sonunda, başarısız olmanın burukluğu içinde geriye dönüp yürümeye başladım.
Acaba diyordum, bir başkası olsa tavşanı gördüğü anda ne yapardı. Kolay değil, burası ıssız ve sessiz bir mezarlık. Çok insan buraya normal zamanda gelmeye korkar. Bu kış gününde yalnız başına burada olmak bile cesaret ister. Ama deli dolu biri olmamın verdiği güçle buradaydım ve ürkmenin dışında asla korkmamıştım.
Yaşadığım bu olayı zaman zaman sohbette bulunduğum arkadaşlarıma anlattığımda, çok kişi bana inanmamış, palavra attığımı sanmıştı. Kimseyi inandırmak gibi bir gayretim de olmadı. İnsan dilediğine inanmakta özgürdür.
Şubat 1989 Taşova anılarımdan.
Mehmet Macit
03.01.2013
Samsun
YORUMLAR
Mezarlığa özellikle yalnız gitmeye korkar insan. Gündüz ise çok doğal geliyor.
Buradakiler dünyayla ilişiğini kesmiş, ebedi istirahatgâhındalar..
Siz yalnız başınıza gitmişsiniz. Her ne kadar korkmasanız da sessizlikte ufak bir tıkırtı bile
büyür, kocaman olur.
İlginç bir anıydı,
kutluyorum,
selâmlarımla..
glenay tarafından 4/29/2013 10:16:03 AM zamanında düzenlenmiştir.
mehmetmacit
İnsanoğluna dert hastalık gelmeğe görsün, nerede olursa da aranıp bulunmalı ki, sizde mezarlıktan bulmuşsunuz aranan kozalağı..Rabbim dertle beraber şifasını da versin ...Tavşanın orada bulunması, aç olduğundan kaynaklanıyor, biliyoruz ki şehir merkezine inemez yoz tavşanlar tilki ve kuzgunlar, mezarlıklar yeşillik olunca da gayet normal gelip yemek aramaları..YİNE BİR KORKUSUZLUK ÖRNEĞİYDİ YAZINIZ, GEÇEN Kİ GÖL HİKAYENİZ GİBİ..Saygılar tebrikler üstadım,iyi akşamlar..
mehmetmacit
bu yüzden leydim
ile dolaşıyorum ya..
inan okurken bile
tırstım. var olasın
Allaha emanet olasınız
saygılar sunarım
mehmetmacit
merhaba,
İnanç kültürümüzde en güvenilir yerlerin mezarlıklar olduğu bildirilmektedir...
Eskiden konaklayanlar da mezarlıklarda konaklardı...
Dinimize giren hurafelerden biride ölüden ve mezarlardan korkmaktır...
Malesef küçük yaşlarda çocuklarımız hortlak masalları ile korkuutularak zihinleri şartlandırılmaktadır...
Bunda batı kültürünün yansımaları da çoktur...
Çünki filmleri ve kitapları hayaletler...gizilgüçler vb. üzerine kurgulanmıştır...
Bizler de kendi kültürümüzü öğreneceğimiz yerde batının köhne fikirleri ile yoğrulmaktayız...
Daha da ötesi islam dininde hortlama olmadığı gibi, tenesüh olayı da yoktur...
Hatta yıllarca "türbedar" denilen insanlar ömürlerini kabristanlarda geçirmişlerdir...
Bizde bu gelenek tükenmiş...
Ben Kosova'da Sultan Murat Hanın türbesini hala bekleyen bir türbedarla tanıştım...
Ne mutlu size ki inancınız tam olduğu için gereksiz korkunuz da yokmuş...
Olayın aktarılması da fevkalede olmuş...İlk kez bir yazınızı paylaştım...
Çok terik ediyorum efendim...
saygılarımla...
mehmetmacit
mehmetmacit
Tavşanın orada olması,ilginçtir.Belkide orada dolaşmış ve yem için aile mezarına girmiş olabilir.Mezar olduğu için eğitimsiz kişiler onu değişik şekilde yorumlayabilir.Kozalağın ilaç için kullanması ise olabilir.Çünkü bütün ilaçlar bitkiden olur.Kozalağın suyun şifa olması doğaldır.Ancak onu kullanırken faydası olup olmadığını bizzat siz uygulamişseniz .Siz bilirsiniz.Her şey deney ve gözetim sonucunda kazanılmıştır.Akıcı bir anlatımdı...Sevgi ve saygılarımla can dostum...
mehmetmacit
güzel yorum için teşekkür ederim.
kalemin ustalığı okuyucuyu sayfaya kitliyor..... seçki kurulu bu işi çok iyi biliyor...saygılar
mehmetmacit
yüreğine sağlık anılar insana çok şek hatırlatır çok güzeldi mehmet hocam kalemine yüreğine sağlık
mehmetmacit
efendim ilginçti ilginç olan kozalak suyuyla çocuğun iyi olacağı bu gerçekmi yoksa söylentiden ibaretmi ve sonrasında tavşanın arkanızdan seslenmesi belkide size tavşan olarak göründü emeğinize sağlık saygılarımla selamlar
mehmetmacit
ayrıca tavşan seslenmedi ayak seslerini duydum.garip oraya çimleri yemeye gelmiş.saygılarımla Bekir Bey.
İnsan yaşlandıkça mezarlıkların korkulacak bir yer olmadığını anlıyor ama genç birinin önüne o tavşan çıksa kim bilir ne sanır ve tavşan bir yana kişi başka yana dört nala kaçardı sanırım. Derdi veren Rabbim dermanı da veriyor ki, bizlere onu arayıp bulmak kalıyor, mezarlıktaki kozalak bile olsa.
Yine dupduru bir yazıydı tebrikler
saygımla
mehmetmacit
mehmetmacit
mehmetmacit
Mezarlıkların korkulacak bir yer olmadığını insan yaşlanınca öğreniyor da yine de mezarlık işte demeden de olmuyor....insan çekiniyor..ürküyor...
Heyecanlı bir anı..gerçekten tavşan orada ne arıyordu..hayret...
Saygılar...
mehmetmacit
1- Ben asla mezarlığa gitmezdim
2- Tavşanları severim, evde guıneapıg besliyoruz, herhalde bende yakalamaya çalışırdım
3- İnsanlar kendileri yaşayamayınca bir şeyleri bunun ezikliğiyle sanırım yalan olduğunu, uydurma olduğunu düşünebilirler bazı anlatılanların; siz gülümsetmek, paylaşmak için anlatırsınız altında illa bişey aramak gereksiz tavır bence, olgun insana yakışmayan; yani tepkilere aldırmamak gerek :)
Paylaşım için kendi adıma teşekkürler. İşe yaradıysa sonuçta amaca hizmet etmiş demektir mezarlık ziyareti.
Saygım her daim
Dostlukla
İpekyildiz tarafından 4/28/2013 12:25:27 AM zamanında düzenlenmiştir.
mehmetmacit
ziyaretiniz ve güzel yorumunuza teşekkür ederim.
Tavşan gerçek tavşanmıydı o suretde görülen bir varlıkmıydı. O da yem bulmak için kozalağı toplamaya gelmişti.
Çocuğun durumu ne oldu iyi geldi mi bilmediğimiz doğa ilaçları..
Tebrik ederim saygılarımla.