- 679 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
BEN BİR FAKİRE ON LİRA VERMİŞTİM
Sefa yaramaz bir adammış. Hiç hayra solumazmış. İşi gücü dalavere imiş. Sefa bir gün araba sürüyormuş. Tam yolda giderken kırmızı ışık yanmış. Arabayı süren Sefa, kırmızı ışıkta durmuş. Bu esnada, özürlü bir dilenci gelmiş ve şoförden para dilenmiş. Sefa arabasından inip özürlü olan adama gurur ve kibirle yardım olarak on lira sadaka vermiş. Geri dönüp arabasına binerken bir araba gelip Sefa’ya çarpmış. Bu esnada Sefa hakkın rahmetine kavuşmuş…
Sefa’nın günah ve sevapları mizanda tartılınca, günahları sevaplarından biraz ağır gelmiş. Sefa’nın bütün yaptığı ameller gözden geçirilmiş. Yine de günahı ağır gelmiş. En sonunda Sefa’nın özürlü bir kimseye yardım ettiği de terazinin kefesine konmuş. En son özürlü bir muhtaca yardım ettiği için sevabı günahından ağır gelmiş. On lira sayesinde kurtulmuş. Son anda Cennetin en alt bölümüne yerleşmiş. Yani on lira sayesinde cennete girmiş.
Sefa, burayı (cenneti) çok beğenmiş. Burada yaşamaya başlamış. Bir müddet sonra demiş ki kendi kendine:
“Bu yaşadığım yer fena değil. Gerçekten de güzel bir yer. Acaba Cennetin şu üst katı nasıl? Çıkayım da bir bakayım?” Demiş. Üst kata çıkmış, bakmış ki burası daha da güzel. Sefa daha sonra Allah’a dua ederek:
“Rabbim beni ikinci kata kabul buyur.” Demiş. Rabbimin rahmeti çoktur. Onun bu isteğini Rabbim kabul etmiş. Sefa, buranın çok güzel olduğunu yaşadıkça anlamış ve görmüş.
Burada bir müddet durduktan sonra, bir üst kata daha çıkmak istemiş. Oradaki kapıda bulunan meleğe Rabbimin izniyle izin istemeye çalışmış, nihayetinde üçüncü kata çıkmış ve yerleşmiş.
Cennetin bir üst katındaki nimetleri gördükçe Sefa’daki istek ve heves bitmek nedir bilmemiş. Cennetin katlarını Rabbine dua ederek bir bir çıkmaya başlamış. Sefa kafasına takmış cennetin en güzel yeri olan son kata çıkmaya…
Sefa’nın bu isteklerinden melekler de usanmış. Sefa, çıkıp yerleşmiş olduğu yerine, bir türlü razı olmuyor, istedikçe istiyor ve cennetin en güzel yerine yerleşmek istiyormuş.
Artık Sefa çıka çıka cennetin son katına dayanmış. Yüzsüzlüğü de bitmek bilmemiş. Cennetin son katında bulunan melekle yüz yüze gelmiş. Sefa:
“Bu son kata da Allah’a dua etmeden, ona isteğimi, dileğimi; bildirmeden çıkayım, nasıl olsa buraya kadar çıktım.” demiş. Son kattaki meleğe beni son kata çıkar ve yerleştirir demiş.
Önceki katlara Allaha yalvararak çıktığını adam unutmuş. Meleğe demiş ki:
“Beni son kata çıkar, bak ben falanca fakire on lira vermiştim.” Demiş. Zaten her kata çıktığında. ’’Ben bir fakire on lira vermiştim.’’ diye söylenip duruyormuş. Melek Sefa’nın her kata çıkarken ’’Ben bir fakire on lira vermiştim.” Sözünden bıkmış usanmış…
Artık onun yüzsüzlüğünden meleğin tepesi atmış. Zaten adam da son kata çıkmak için Allah’a dua etmemiş. Her yaptığının kendisi sayesinde olduğu gururuna kapılmış. Sefa:
“Bu melek benim işimi yapar ve beni en güzel kat olan cennetin üst katına çıkarır.” diye düşünüyormuş. Meleklerin Allah’ın izniyle hareket ettiğini bile bilmiyormuş.
Melek demiş ki:
“Yetti artık! Senin yüzsüzlüğünden ve her seferinde “Ben bir fakire on lira vermiştim.” sözünden usandım! Al şu on liranı da çık cennetten!” demiş. Ve adamı cennetten apar topar çıkarmış…
09.03.2013
Çekerek
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.