- 1268 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
AKHENATON
Tanrı uludur;birdir, tektir.
Ondan başkası yoktur.
Bir tanedir,
O’dur her varlığı yaratan
Bir ruhtur Tanrı, görünmeyen bir ruh...
Ta başlangıçta vardı Tanrı,
Tek varlıktı o.
Hiç bir şey yokken o vardı.
Her şeyi o yarattı
Ezeldenberi süregelen varlığı,
Edebiyete kadar sürecek,
Gizlidir Tanrı, kimse görmemiştir onu.
İnsanlara yarattıklarına sır kalır her zaman.
Bu şiir çok tanrılı dinlerin hüküm sürdüğü zamanlarda, Mısır’da bir tek Tanrı’ya inanan Firavun Akhenaton’a aittir.
Akhenaton M.ö. 1378 de Mısır’da tahta çıktığında dini bir devrim başlattı. Amacı diğer bütün tanrıları ortadan kaldırarak, halkın sadece tek bir tanrıya , Güneş tanrısına tapmasını sağlamaktı. Akhenataon, yalnızca bir dinin kurucusu değil tarih boyunca bilinen bir dinin ilk kurucusuydu. Akhenaton 14 yıl süren hükümdarlığında Amon’un baş rahibine önemli bir mesaj gönderdi. Güneş Tanrısı Aton’un onuruna yeni bir tapınak yapılmasını emretti. Bu Mısırda planlanmış en büyük tapınaktı. O zamana kadar dini törenler sadece Firavun ve rahiplerle yapılırdı. Ama Akhenaton kraliçesi Nefertiti’nin de ayinlere katılacacağını belirterek bir tabuyu daha yıkmıştı. Rahiplerin gözünde Akhenaton, tanrılara karşı savaş ilan etmişti ve bu yüzden Mısır’ın geleceğini tehlikeye atıyordu.
Baş rahip ona karşı çıkmak zorundaydı. Ama Akhenaton önce saldırdı. Tapınaklar talan edildi, kabartmalar parçalandı. Binlerce yıldır benimsenmiş ve insanların yürekten bağlandıkları gelenekleri yasaklandı. Nerede olursa olsun bütün yazıtlar yok edildi.
Eski dünyanın sağlamlığı sarsılıyordu. Artık çok tanrılı dönem sona eriyor ve tek tanrılı bir yaşam başlıyordu. Akhenaton’un tek tanrı düşüncesini benimseyen rahipler, Aton dininin tapınağını Mısır halkına açtılar ve bu yeni din anlayışını onlara sevgi içinde anlattılar. Rahiplerin eski azameti gitmiş yerine sevgi ve hoşgörü gelmişti. Akhenaton’un hükümdarlığı Mısır tarihinde yeni bir çağ başlatmıştı. Görüşleri ülke çapında büyük olaylara neden olacaktı. Tek bir tanrının olduğu düşüncesi tüm dünyayı sarsacaktı.
Akhenaton annesi ile babasının sarayına yerleşti. Yanında annesi Ti vardı. Annesi Akhenaton’un tek tanrı inancını kabul ediyordu. Ama Ti,artık tahtın en önemli kadını değildi. Bu pozisyon hiç tanınmayan bir kadın tarafından ele geçirilmişti. ’Esrarengiz Nefertiti’. Adı bile gizemlerle doluydu. Duvar resimleri çifti inanılmaz bir sevgi yumağı içinde gösteriyordu. Onları bu kadar ayrılmaz yapan neydi? Bütün Mısır firavunlarının resimleri olduklarından hep daha güzel çizilmelerine rağmen , Akhenaton ve Nefertiti’nin resimleri gelişi güzel ve aslına uygun çizilmişti. Bunun sebebi neydi? Belki de tek tanrı inancındandı.
Akhenaton , tek tanrı inancını krallıkta hayata geçirmeye kararlıydı. İşte bu yüzden Amenofis olan ismini Güneş Tanrısı’nın hoşuna giden anlamına gelen Akhenaton olarak değiştirdi. Çok tanrılı dinlerin artık sona erdiğini ilan etti. Ve Mısır’ın başkentini Teb’den Amarna’ya taşıdı. Burası hiç bir tanrıya tapılmayan bakir bir yerdi. Bölgeyi çevreleyen tepelere şu kitabeyi yazdırmştı:
’Bak Akhenaton, Aton ’un kendi için sonsuza dek ayakta durmasını istediği anıta bak’.
Çok kısa süre içinde daha önce Mısır da hiç görülmeyen şekilde bir şehir yapıldı. Şehrin ortasındaki tapınak güneş ışıkları ile doluyordu. Mısır’ın yüz yıllardır elde ettiği bolluk ve zenginlik halka cömertçe dağıtılıyordu. İnsanlar için hayat artık Aton tanrısından sunulan cömert bir armağandı. Halkta bunun tadını çıkarıyordu. Tek tanrı Aton dinine göre tanrı her canlı varlıkta bulunabiliyordu. Akhenaton bu ana fikre adanmış bir ilahi bestelemişti. Akhenaton’un Yüce Güneş İlahisi olan ’Viyakanon’ Güneş tanrısı Aton’a ithaf edilmişti. Akhenaton’un bu büyük ilahisi şu sözlerle başlıyordu:
’ Ufuktan cennete görüntün ne kadar da güzel. Karanlığı ortadan kaldırıyorsun. Dünya tıpkı senin yarattığın gibi ellerinde var oluyor. Sen kendin bir ömürsün ve insan senin sayende yaşıyor’.
Akhenaton zamanın çok ötesini görebilen bir devrimciydi. Bin beş yüz yıllık çok tanrılı inamç sistemini yıkıp, yerine tek tanrılı Aton dinini kurmuştu. Eski dinin rahipleri bu durumdan hiç memnun değildi. Baş rahip ve Akhenaton arasında amansız bir savaş vardı. Baş rahip ve eski dinin rahipleri Akhenaton’u delilikle suçladılar. Kafasına cinlerin üşüştüğünü iddia ettiler. Ve Akhenaton’un kafatası arka kısmından kesilerek açıldı. Sözde cinler boşaltılarak yeniden dikildi. Bu ameliyattan sonra Akhenaton fazla yaşamadı. Kısa bir süre sonra öldü.
Karşı devrim başlamıştı. Eski dinin rahipleri tek tanrılı dinin bütün mabetlerini yakıp yıktılar ve yeniden kendi çok tanrılı yönetim sistemlerini kurdular. Akhenaton’un tek gerçek tanrı hayali başarısız olmuştu. Onun bıraktığı miras acımasızca yok edilmişti. Gelecek günlere kalması için bir tek resmi bile saklanmamıştı. Tek tanrılı Aton dini rahipleri hayatlarını kurtarmak için kaçmak zorunda kalmışlardı. Akhenaton’un tanrısı bile karanlığa gömülmüştü. Ama tek tanrılı din fikri yaşamaya devam etti. Akhenaton’un tek bir üstün ilah hayali, gelecekte tüm dünyayı feth edecekti.
2