- 1354 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KEŞKELER "Mühür s.45"
İçimizdeki Keşkeler
Keşkeler insanoğlunun doğuşundan ölümüne, kendi kararlarını sorgulamasından başka bir şey değildir. Doğada her şeyin bir karşıtı olduğu gibi keşkeler de düşüncenin sağlamasıdır. Her ne kadar doğru karar verdiğimize yüzde yüz inanmak istesek de “değişmeyen tek şeyin değişim olduğu” bilincine dayanarak, keşkeler zamanla bizi dürtecektir. Acabalar, bizi doğru karar vermeye giden yola döşenen yanıtsız sorular, düşünce süzgecindeki filtrelerdir. Suretimizle yüzleşirken kendimize, yapabileceğimiz hataları, pişmanlıkları asgariye indirmek için uyguladığımız bir metottur. Kendimize, edinimlerimize, olayların gelişim durumlarına, zaman ve mekâna, ilişkilere, etki ve tepki durumlarına, cinsiyetimize, örf ve adetlere; dil, din ve etnik yapılanmalara ve benzeri durumlara göre duyumsayacağımız içsel olduğu kadar dışa vurumun da toplamıdır. Özetle keşkeler insanın doğası gereği kendini sorgulamasıdır. Kendini haklı çıkarmak için sığındığı kararsızlıkları ve pişmanlıklarıdır.
Yaşadığımız sürece, özellikle “kendi irademiz dışındaki seçimler hariç” işimizde, hobilerimiz ve yeteneklerimizin el verdiği ölçüde sanatsal yönümüzde aldığımız kararlarda ”Ah! Keşke yapmasaydım, böyle davranmasaydım, acele etmeseydim, biraz daha düşünseydim,” gibi sonuçlara vardığımız çok olmuştur. Hatta eş seçiminden tutun da çocuk yetiştirmeye kadar sayabileceğimiz çok konularda keşke dediğimiz olmuştur. Keşke Mühür Dergisi’nin dosya konusu “İçimizdeki Keşkeler” ‘e yanıt vermemiş olsaydım gibi. Ama duramıyorum. İçimdeki ukala ben “Hadi, hadi!” diyor “Yaz!”…
Yanıtımın kısa ve öz olmasını istedim. Birçok örnekle yazıyı uzatabilirdim ama “Bu da yeterli benim için,” dedim ve sustum.
M. Mazhar ALPHAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.