- 1562 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
TÜRKLER NASIL VE NİÇİN MÜSLÜMAN OLDU? OĞUZ ÇETİNOĞLU
Sayın Oğuz Çetinoğlu Beyefendi’yi internet ortamında tanıdım. İyi ki tanımışım diye sevinç duyabileceğim insanlardan bir tanesi. Bu yaşına rağmen çok çalışan ve bir şeyler üretmeyi amaç edinmiş olan bir kalem. Eserinden önce isterseniz özgeçmişine bir bakalım:
28 Kasım 1938 tarihinde Samsun Bafra’da doğdu. İlk ve Orta Okulu doğduğu şehirde bitirdikten sonra Ankara Ticaret Lisesi ve Ankara İktisâdî ve Ticârî İlimler Akademisi’nde okudu. Lise yıllarından itibaren Toprak Dergisi’nde, Son Havadis ve Tercüman gazetelerinde yazıları yayımlandı.
İş hayatına Ankara’da muhasebeci olarak başladı. Ankara ve Karabük’te; muhasebeci, malî müşavir ve profesyonel yönetici olarak devam etti.
1980 yılında İstanbul’a yerleşerek ticaretle meşgul oldu. 1984 yılında Anavatan Partisi Sarıyer İlçe Başkanlığı’na seçilerek 4 yıl politika ile ilgilendi.
SSCB’nin dağılmasından Türk Cumhuriyetleri’nde sanayi yatırımları gerçekleştirmek üzere çok ortaklı şirket kurdu. Şirketin murahhas azası olarak Azerbaycan’da ve Kırım’da; tesis kurup çalıştırdı. 2000 yılında işlerini tasfiye etti.
İş hayatı ile birlikte yazı hayatı da devam etti. İlk yazısı 1954 yılında Bafra’da yayınlanmakta olan Bafra Haber Gazetesi’nde başmakale olarak yer aldı. Sonraki yıllarda Tercüman, Son Havadis ve Türkiye gazetelerinde yazdı. İlhan Egemen Darendelioğlu’nun Toprak, Türk Ocakları Genel Merkezinin yayınladığı Türk Yurdu dergilerinde yazı hayatı devam etti. İslam, Kadın ve Aile, Yörünge, Yeni Düşünce, Yeni Hafta, Ufuk, Emelimiz Kırım, Papatya, Sağduyu, Dünya ve Kırım’da yayınlanan Kırım Sadâsı gibi dergi ve gazetelerde de imzasına rastlanmaktadır. Akra FM radyosunda haftanın olayları üzerine yorumları oldu.
10 yıl boyunca (haftada bir gün) Zaman Gazetesi’nde köşe yazıları yazdı. Hâlen; Önce Vatan Gazetesi’nde, Orkun, Kalgay, Bahçesaray ile Türk Dünyası Tarih ve Kültür, Dil ve Edebiyat, Antalya’da yayınlanan Nevzuhur, Kayseri’de yayınlanan Erciyes dergilerinde yazmaktadır.
Yayınlanmış kitapları: Kültür Zenginliklerimiz, (Bilgeoğuz Yayınları, 2006) 4 Ciltte 4.000 sayfalık Kronolojik Tarih Ansiklopedisi. (Bilgeoğuz Yayınları, 2008), Tarih Sözlüğü (Bilgeoğuz Yayınları, 2009), Okyanusa Açılan Kapılar / Tefekküre Mayası Röportajlar. (Bilgeoğuz Yayınları, 2009).
Yayına hazır eserleri: Osmanlı Devleti Kırım Hanlığı İlişkileri, Kırım Hanlığı ve Kırım Türkleri Kronolojisi, Türkiye’de Dergiciliğin 160 Yılı (1849-2009), Türklerde İnanç Hayatı, Tesbih.
Oğuz Çetinoğlu evlidir, bir oğlu ve bir torunu vardır.
Kendisine sağlık ve mutluluk dolu daha nice yıllar diliyorum. (ÖFH)
***
TÜRKLER NASIL VE NİÇİN MÜSLÜMAN OLDU?
MEHMET ŞADİ POLAT
Değerli araştırmacı yazar, azîz ve muhterem dostum Oğuz Çetinoğlu’nun hazırladığı TÜRKLER NASIL VE NİÇİN MÜSLÜMAN OLDU? isimli eserini dikkatle ve zevkle okudum.
Bundan önce yayınladığı eserlerinde olduğu gibi; dil ve üslup güzelliğine de sâhip olan bu eserin, yayın dünyâmıza kazandırılması, aynı zamanda; Müslüman Türk Milletinin tarihindeki büyük bir boşluğu doldurması ve fikir karmaşasının, bilgi kirliliklerinin giderilebilmesi bakımından çok yararlı olmuştur.
Eserde; Türklerin nasıl ve niçin Müslüman olduğu inandırıcı bir şekilde açıklanırken, okuyucu, Türklerin ve Arapların erken dönemleri hakkında bilgilendiriliyor. Eserde, henüz Müslüman olmamış Türklerin inanç kültürleri ile İslam’ın temel prensipleri arasındaki şaşırtıcı benzerlikler ve hatta denilebilir ki bire bir örtüşmeler mükemmel bir şekilde ortaya konulup ispat ediliyor. Anlı şanlı Profların, sosyologların ve diğer kalem erbabının bu gerçekleri nasıl olup da göremedikleri, akıl almaz bir muamma gibi soru işâreti oluşturuyor.
‘Türkler canlarını kurtarmak için korkudan Müslüman oldu… Artık tehlike kalmadı, eski dinlerine dönebilirler, denmeliler ...’ Diyenlerin karşına dikilen Çetinoğlu; ‘Türkler tarih sahnesine çıktıklarında Müslüman idiler. Müslüman sûfilerle tanıştıktan sonra Müslümanlıklarını güncellediler, aktifleştirdiler…’ şeklindeki son derece ilgi çekici ve düşündürücü bir tezi, başarıyla savunuyor.
Gerçekten, okullarımızda okutulan kitaplarda Türklerin nasıl Müslüman olduklarına dâir bilgiler yetersizdi. Eser, bu boşluğu doldurmak maksadıyla hazırlanmış.
Türk Milleti’nin târih sürecinde şanssız dönemi İslâmiyet öncesi dönemlerdir. Bu dönemlerde yaptığı fütûhat, savaş veya göç hareketleri esnasında karşılaştığı millet veya topluluklarla aynı veya benzer din ve inançları sebebiyle aynı tapınak, havra, sinagog, kilise veya manastırda birlikte ibâdet etmişler ve Peçenekler, Uzlar, Kumanlar / Kıpçaklar gibi toplulukların asimile olmaları kolay olmuştur. Karluklar, Oğuzlar ve diğer Türk boyları ise İslâm’la şereflendikten sonra millî benliklerini de koruma fırsatı bulmuşlardır. Bu şanslı grup, kendi Câmilerinin etrafında toplanıp inanç ve diğer kültürlerini muhafaza etmiş ve yaşadıkları onca olaylara rağmen bu güne kadar varlıklarını devam ettirmişlerdir.
Böyle bir ortamda Oğuz Çetinoğlu, iddiasız ve fakat düşüncelerinin, yazdıklarının doğru olduğuna inanmış insanların sâkin ve inandırıcı üslubu ile gerçekleri gün ışığına çıkarıyor.
Yazar; bir sosyolog değildir. İdeolog da değildir. Ancak tahlilleri sosyologlar kadar derin, millî-manevî değerlere bağlılığı ideologlar gibi kavidir.
Çetinoğlu sözünü şöyle bağlıyor: İnsan topluluklarını; din gibi din kadar etkileyen başka bir olgu yoktur. İslâmiyet’i kabul etmekle Türklerde de değişiklikler yaşandı ise de asıl büyük etkilenme ve değişim İslâmiyet’te ve insanlık târihinde vukû bulmuştur. Bu değişiklikler ve gelişmeler çok çarpıcı delillerle açıklanıyor.
482 sayfalık kitapta röportajlarıyla yer alan Prof. Dr. Yümni Sezen, Yrd. Dç. Dr. Ahmet Vehbi Ecer, Prof. Dr. Mehmet Bayrakdar, Prof. Dr. Musa Taşdelen, Prof. Dr. Ali Coşkun ve Prof. Dr Ahmet Taşağıl ile görüş bildiren Turgut Güler ve Taşkın Tuna eserin ilmî derinlik ve zenginliğini artırmışlardır.
Esere takdim yazıları yazan Prof. Dr. İsmail Yakıt ve Nuri Gürgür gibi ben de Oğuz Çetinoğlu’nun kitabının herkes tarafından okunmasını ve okullarımızda, özellikle müfredat programlarındaki eksiklik sebebiyle İmam Hatip Liseleri ile İlahiyat Fakültelerinde yardımcı ders kitabı olarak okutulmasını hararetle tavsiye ediyorum.
----------------------------------------------
BİLGEOĞUZ YAYINLARI: Alemdar Mahallesi, Molla Fenari Sokağı Nu: 41/A Cağaloğlu, İSTANBUL. Telefon: 0.212-527 33 65 Belgegeçer: 0.212-527 33 64
e-posta: [email protected] / [email protected]
İnternet: www.bilgeoguz.com.tr
**
Ön Bilgi:
OKULLARIMIZDA OKUTULAN KİTAPLARDA TÜRKLERİN NASIL MÜSLÜMAN OLDUKLARINA DÂİR BİLGİLER YETERSİZDİR. NE SEBEPLEDİR BİLİNMEZ, 644DEN 751E HATTA 922 VEYA 950 YILINA KADAR GEÇEN DÖNEM, KARANLIKTA BIRAKILMIŞ VEYA KARARTILMIŞTIR. TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜNE YABANCI OLANLAR VE MESÂFELİ DURANLAR FIRSATTAN YARARLANARAK MESELEYİ YANLIŞ BİR KANALA YÖNLENDİRMİŞLERDİR. ELİNİZDE BULUNDURDUĞUNUZ KİTAPTA TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞINDAN İSLAMİYETLE İLK TEMASLARINA KADAR GEÇEN DÖNEMİN ÖZETİ VERİLMİŞ, TÜRKLERİN NASIL MÜSLÜMAN OLDUĞU EN İNCE DETAYLARI İLE ANLATILMIŞ, EN KÜÇÜK BİR KARANLIK ALAN KALMAYACAK ŞEKİLDE DOĞRU BİLGİLER OKUYUCUYA SUNULMUŞTUR.
Eserin Künyesi:
Yayınevi :
Bilgeoğuz Yayınları
Barkod :
9786054599417
Yazar :
Oğuz Çetinoğlu
Editör :
Mustafa Erdem Kafkaslıoğlu
Baskı Sayısı :
1.Baskı
Basım Yılı :
2013
Sayfa Sayısı :
485
Kağıt Cinsi :
2.Hamur
En-Boy-Yükseklik :
14 X 22 X 3
**
Satın Alabileceğiniz yerler:
www.kitapnehri.com/k/802635/turkler_nasil_ve_nicin_musluman_oldu_oguz_cetinoglu.htm
www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=645034
www.maxkitap.com/turkler-nasil-ve-nicin-musluman-oldu
www.dr.com.tr/Kitap/Turkler-Nasil-ve-Nicin-Musluman-Oldu/Oguz-Cetinoglu/Arastirma-Tarih/Tarih/Turk-Tarihi/urunno=0000000437558
www.okuoku.com/kitap/turkler-nasil-ve-nicin-musluman-oldu-oguz-cetinoglu-205340.html
www.finalpazarlama.com/kitap/bilgeoguz-yayinlari/turkler-nasil-ve-nicin-musluman-oldu/010161195
YORUMLAR
"‘Türkler canlarını kurtarmak için korkudan Müslüman oldu… Artık tehlike kalmadı, eski dinlerine dönebilirler, dönmeliler ...’ Diyenlerin karşına dikilen Çetinoğlu; ‘Türkler tarih sahnesine çıktıklarında Müslüman idiler. Müslüman sûfilerle tanıştıktan sonra Müslümanlıklarını güncellediler, aktifleştirdiler…’ şeklindeki son derece ilgi çekici ve düşündürücü bir tezi, başarıyla savunuyor."
Bu söylem bana İslamın bir düsturunu da hatırlatıyor. Hz. Peygamberin, kendisini yeni bir din getirmeyen Allah'ın dinini tazeliyen olarak tanımlaması. Yani, Musevilik ve Hıristiyanlık da ilk geldikleri zaman o devrin İslamıdır özünde.
Gerçektende hocam Türkler kılıç zoruyla müslüman olsa idi, bin yıl boyunca İslamın bayraktarlığını yapmazdı. Çünkü, Araplar kısa süre içerisinde siyasi tarihte kuvvet ve kudretlerini yitirirler. Nitekim, Malazgirt öncesinde halife Abbasi iken Selçuklu'nun himayesi altında Müslüman Arap Bizans'a yem olmaktan kurtulur. O devirlerden bu yana Türk'ü canı gönülden İslama hizmet ettiren hiç bir siyasi, askeri öge bulamayız. Kendi rıza ve iradeleri dışında. Kuşkusuz Türk'lüğünü hiçe sayan Türklük kavramına dirsek çeviren Arap'ları neredeyse onlardan fazla müdafaa eden, "kraldan fazla kralcı kesilen" günümüz Türkiye'sinde ki kimi insan ve toplulukları her dem sorgularım. Tıpkı günümüzün Arap dünyasını, devletlerini, toplumlarını sorguladığım gibi.
Siz kuşkusuz çok daha iyi bilirsiniz hocam. Ortaçağ'da, 8-12'nci yüzyıllar arasında Araplar kanalıyla özellikle İspanya'da Endülüs çatısı altında gelişen felsefi bir birikim vardır. Ve maalesef batı dünyası o birikimi özümser ve kendine mâl ederken İslam dünyası sonra sonra genel anlamda o evreye düşman olur.
Buna karşın, Türkler mezhepsel bağlamda; Maturidi, Hanefi kulvarında etkisiyle ilme, düşünceye daha yakın durmaktadır. Hatta 19'uncu asrın son demleriyle birlikte gelişen Kırım ve Ortaasya Türklüğünün aydın hareketlerine de bakarsak daha pozitif bir bilim, düşünce, sanat, din algısı göz doldurabilir diye düşünüyorum.
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza selam olsun
Nicelerine İnşaallah...
levent taner tarafından 11/27/2015 6:09:39 PM zamanında düzenlenmiştir.
levent taner tarafından 11/27/2015 6:11:16 PM zamanında düzenlenmiştir.
levent taner tarafından 11/27/2015 6:18:35 PM zamanında düzenlenmiştir.
Suda yüzen balık gibi,
Sürünesi yılan gibi,
En yüksekte Kartal gibi,
Yürüyesi Türk- Müslüman,
Yetmez; ancak, gerek Îmân...
Allah'a sorumlu her can. .......kadiryeter
Sağlık dileğimle Selâm ederim; Ustam...
Kadir Yeter. 17 NÎSAN 2013,
BU YIL YAPILIR MI, DERSİNİZ BAYRAM(23 NÎSAN)!?.
AMAN, ALLAH'IM AMAN.
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=114740
Ömer Faruk Hüsmüllü'ye
Ömer Faruk Hüsmüllü
O güzel dizeler için teşekkür ederim. Kaleminiz daim olsun.
Bayramı bize yaptırmak istemeyeceklerdir elbet, ama biz her şartta kendi bayramımızı kendi imkanlarımızla kutlarız.
Kendinize iyi bakın. Selam ve sevgilerle....
Ömer Faruk Hüsmüllü
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Kitabı alma düşüncenize sayın Oğuz Çetinoğlu Beyefendi adına çok sevindim.
Selam ve saygılarımla...