- 821 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İnsan Ruh ve Tekamülü
Merhabalar;
Sevgili dostlar,bu yazımda insan denen bizlerin tekamülünü (olgunlaşmak ve değişmek)Kuran ve Bilim ışığında ele alacağım.Önce,MELEK VE ŞEYTAN!
Hz.Muhammed a.s. Yağmur damlası gökten iki melek ile düşer demiş.Ama kanatlı melek değil. Okşizen ve hidrojen adlı iki melek.Su adlı melek’ten tüm canlılık hasıl oluyor. Adem’e Ruh(bilgi,bilinç,nefs,kalp)üfürüldüğünde,tüm melekler secde(boyun eymek)ediyor.Çünkü,hayvanı evcilleştiriyor sabanı bulup sürüp ekiyor ve toprak adlı melek ve su adlı melek ona Adama secde(boyun eğiyor)Suyu ve toprağa istediği yönü verebiliyor..Melekler kısaca bu şekilde kavranmalıdır.Çünkü atom’lar ile,her şey Rabbül alemine bağlıdır.Çünkü o şekilde bize şah damarımızdan daha yakın oluyur.(kaf suresi 16)Ve dahi her şey akıllı ve bilinçli hatta şuurludur.Şeytan durumu ayrıdır.O’nun(şeytanın) ilik baştan aldığı görev gereği.Yani Allah onu öyle yarattı.Öyle davranacağını biliyordu.Aslında bu durum ile insanların tekamülü oluşuyor.
İnsan tekamül(olgunlaşan ve değişen) eden bir varlıktır.O tekamülü yaşadığı ortamda kendisi,yaradılış fıtratına göre ayarlayacaktır.Yaratıcı nasıl sonsuz ise,insan da tekamülü sonsuzdur. Yaratıcı dedim çünkü bilim de artık Prof Hawkink gibi dünyaca ünlü bilim adamı,bu muazzam tasarım bir sanat eseri olan evrenlerin yani yaratılmışların arkasında bir yaratıcı bir matematik algı akıl(rahman)bir geometrik algı akıl(rahim) olduğuna iman etti.Yani Hawkink dahi bilimsel ve dini olarak tekamülü gereği yaşam alanında bu noktaya geldi.Ve tekamül ederek Rahman ve Rahim olana iman etti.Fakat kader (kader konusunu başka yazımda ele alacağım)gereği herkes doğmadan hangi inançta(değer yargısında)doğacağı bellidir.
Aslında tekamül bir yaratıcı yasasıdır.Oluşum,gelişim ve değişim dir bunun adı. Bu dünyadaki ve evrendeki tüm canlılar için geçerlidir.
Ben tüm dinlerin kutsal olduğunu ve insanları tekamülü için tek kitaptan (levhi mahfuz)yaratıcımız tarafından indirildiği için. Ana kaynaktan alınmış ve insanlara sunulmuş her dinin söylemi doğrudur diyorum.Çünkü,yanlış olsaydı kaç bin yıldır insanlık gelişerek ve olgunlaşarak bu günlere gelemezdi.Ki insan yanlış ve doğruları harmanlayarak tekamülü gelişen bir varlıktır.Hayvanlar ve bitkiler gibi değil.Yani ana kaynak bilgiler doğrudur.
Fakat kişilerin ruh’u(bilgi,şuur ve kalp)yapısı’dır tekamül eder ayni zamanda fiziksel (ruh bedeni)yapısı ile birlikte.Çünkü ruh tektir.Yaratıcımız kuranda insana ruhumuzdan üfürdüğümüz’de diyor."Göklerin ve yerin nuru (Nur/35) olan Allah, kendi nurundan insana nur vermiş ve ruhundan ruh üflemiştir.Yani asıl Hayy olan(hayat sahibi)ki hayat harekettir.Bilimde fiziğin ve kimyanın anlatıldığı elektronlar hareketlidir. O harekette ise hayatsız cismin olmadığını gösterir.
Bize hayat verdiği gibi kendi özünden bize bir öz (ruh,bilgi) üflemiştir.(Kaf suresi 16. Biz ona şah damarından daha yakınız.)Bu bizde ana karnında başlayarak beynin,oluşması, gelişmesi ve değişmesi sonucunda,yani yaşam alanımızda bilgi olarak tekamül ediyor.Yani küçük yaşlarda aldığımız bilgiler ile değer yargılarımız oluşuyor ve gelişiyor ki sonra değişecektir.Aslında bu değer yargılarıdır ki kişinin vicdanı.Ben öyle kavradım bu konuyu ki bu vicdan Allahımızın sesidir.Ama ruh yapımız içinde bizim değer yargılarımız gereği(doğuştan beri aldığımız bilgiler) oluşmuş veri tabanımızdır. Başka bir’şey değildir olamaz diyorum.
Evet sevgili dostlar,tekamül edecek olan bu değer yargılarımızdır. Yani kişideki her şey oluşur,gelişir olgunlaşır ve değişir.Ama sonsuzlukta bu oluşum ve gelişim tekamülü devam eder ki ruh(öz)aslımız olan Hayy ile birleşene kadar,yani sonsuza kadar devam eder.İşte insana bu sonsuz yolculukta lazım olacak bilgilerin başında doğruluk dürüstlük hak yememek ve iman etmek gelmektedir.Neye iman yaratıcımız olan ve ismi Allah,Rahman ve Rahim olana.
Yani kötü şartlarda oluşmuş, büyümüş ve gelişmiş bir çocuğu düşünün.(evet burada kader devreye giriyor)Fakat çocuk sakat doğmuş ve hırsız ve uğursuz bir aile içinde gelişen çocuk dilendiriliyor vs çocuğun bir vicdan yapısı(değer yargısı)yok,onun değerleri para kazanmak olmuş.Çünkü ona(ruh) bilgi gelmiş ama kötü bilgiler yüzünden asıl olan açılmamış,üzeri örtülmüş ve sadece kendini nefs(beden) sanıyor.Şimdi bu çocuk ileri’ki zamanlarda gerçek bilgi ulaştığında ve bilgiler ile gelişmeye başladığında ruh (asıl bilgi)örtüsü kalktığında yeni değer yargıları oluşmaya başlar ve o çocuğun vicdanı oluşur.Diğer bir durumda olan çocuk ise hala hırsızlık ve dilenme ile nefs ile uğraştığından ona ulaşan bilgiler ile hareket ettiğinden vicdanı hırsızlık ve yalana alıştığından öyle yaşayarak gelişim ve değişime devam ediyor.Değer yargıları ona el veriyor.Ama o çocuk dahi sonsuz yolda gelişip olgunlaşacağına eminim.Bu nasıl olur orasını kestiremiyorum.
Şimdi kuranda bazı ayetler ile yazıma devam etmek istiyorum. Zariyat 56.Ben cinleri ve insanları bana ibadet ve kulluk etsinler diye yarattım.
Enbiya Suresi, 16-17 (Dünya oyun ve eğlence yeri değil, imtihan yeridir)“Biz, bir ’oyun ve oyalanma konusu’ olsun diye göğü, yeri ve ikisi arasında bulunanları yaratmadık.” Oyalanma ne? Boşa vakit kaybetme. Oyun ne? Boş zaman, boş işler.
17- “Eğer bir ’oyun ve oyalanma’ edinmek isteseydik, bunu, Kendi Katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık, böyle yapardık.” Allah, Ben mükemmelini yapardım diyor. Fakat dünya oyun, eğlence yeri değil, imtihan yeri diyor. Fakat her iki ayet sanki çelişiyor değilmi? Fakat şimdi yazacağım ayet düğümü çözüyor.Bakara 30:Bir zamanlar Rabb’in meleklere: "Ben, yeryüzünde bir halife atayacağım." demişti de onlar şöyle konuşmuşlardı: "Orada bozgunculuk etmekte olan, kan döken birini mi atayacaksın? Oysaki bizler, seni hamd ile tespih ediyoruz; seni kutsayıp yüceltiyoruz." Allah şöyle dedi: "Şu bir gerçek ki ben, sizin bilmediklerinizi bilmekteyim.".
Meleklerin bilmediği o bilgi,insanların( halifenin)ve evrenin yaratılmasındaki o bilgi aslında insana üfürülmüş olan ruh(bilgi)nin tekamülü sonucu oluşacak olan halifenin tekamülü devam ederek aslına ulaşmasıdır.Ama buradaki tekamüle vahiyle gelinmesi öncelikli olmalıdır. Vahiy sonucu oluşan ruh hali(değer yargıları) vardır.Ayrıca vahiy sadece imana değil, bütünüyle hayata sesleniştir.Vahyin getirdiği esaslar insanın sadece inancını düzenlemeyi değil, bütünüyle hayatını inşa etmeyi hedeflemektedir.Onun için vahiy iyi araştırılmalıdır.YANİ ÖNCE DÜNYADA HALİFELİĞİ YAPMAK İLE TEKAMÜL OLMAK.SONRA DEĞİŞİMDEN ÖLDÜKTEN SONRA Kİ TEKAMÜL DE ASILNA ULAŞMAK...
Bu vesile ile tüm dostlarıma iyi tekamüller dilerim.Selam ve sevgilerimle....
HASAN BELEK 08/04/2013
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.