- 683 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AMERİKAN VAHŞETİ
1945’de Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetlerinde savaş pilotlarına verilen brifingte Tokyo üzerinde sekiz bin metre yerine iki bin metrede uçma emri verildiğinde odada bulunan tüm uçuş ekiplerinden hayret dolu nidalar yükselmişti. Burası Japonya’nın en sıkı korunan ve nüfusun en yoğun olduğu şehirdi.
On tonluk maksimum bomba taşıma kapasitesine erişebilmeleri için uçaklardaki tüm silahlar çıkarıldı. 30 Mart gecesi 325 adet ağır bombardıman uçağı Japon başkentinin semalarında süzülmekteydi. Birdenbire her tarafı uçakların gürültüsü sarmıştı. Sanki bir kükreme gibiydi. Tüm camlar deprem olmuş gibi titriyordu.Yükselen dumanların içine giren insanların burunları çok keskin bir kokuyla dolmuştu. Bu, aşağıda bir yerde yaşanan trajediyi anlatan en belirgin işaretti. Bu koku ölümün kokusundan başka bir şey değildi.
İnsanlar yerlere düşmüştü, saçları dimdik olmuştu. Çığlıklar atıyorlardı. Şehir insanlarla, ağaçlarla, kuşlarla beraber cayır cayır yanıyordu. Sanki o gece yer yarılmış ve insanlar bir cehennemin içine düşmüştü. Bir gece içinde tam 80 bin sivil Amerikan yangın bombalarına yenik düşmüştü. Ama Tokyo sadece bir başlangıçtı. 65 japon şehri daha aynı şekilde bombaların altında inleyecekti. Japonya artık bir harabeydi.
Daha bir kaç yıl önce sivil halkı hedef alan bu tür harekatların barbarlık olduğunu söyleyen Amerikalılar,şimdi savaşı sona erdirmek için vahşice bir katliam uyguluyorlardı.
6 Ağustos 1945 günü Hiroşima üzerinde tek bir uçak ve bir bomba vardı. Bütün Hiroşima şehri alevler içindeydi ve gökyüzünde o meşhur mantar bulutu görülüyordu. Şehrin ana caddelerinde tam bir insanlık dramı yaşanıyordu. Patlamaya direkt maruz kalanların gözleri adeta yuvalarından fırlamıştı. Etrafta gözleri ellerinde oraya buraya çaresizce koşuşan yüzlerce insan vardı. Küçük çocuklar, birinci sınıf öğrencileri, hatta belki de ana okulu öğrencileri ’’anne anne ’’ diye bağırıyorlardı.Ertesi günün sabahında o çocukların tümü ölmüştü. Yüzlerce küçük ve masum çocuk...
Amerika bir türlü kana doymuyordu. 9 Ağustos^ta ikinci bir uçak ve ikinci bir bomba Nagazaki’ye ölüm yağdırıyordu. İki atom bombası saldırısı yaklaşık 200 bin Japon’un hayatına mal olmuştu. Bu insanlık dışı vahşi kıyım sonucu Japonya koşulsuz teslim oldu. Savaşın son günlerinde Japon askerlerinin terk ettiği bölgelere ulaşan muzaffer Amerikan birlikleri manzaraları anlatabilecek kelimeler bulmakta güçlük çekiyorlardı.
Değerli şairimiz Nazım Hikmet, bu korkunç anı bir şiirinde şöyle dile getiriyordu:
Bir anda parçalanan binlerce güneşin yangınıydı bu
Uğultusu tuz buz olan binlerce yıldızın
Yer yarıldı orta yerinden
Bir ifrit fırladı gökyüzüne
Gökyüzünden büyük
Bir ifrit mantar biçiminde
Kan döktük kanımız dökülüyor
Yaktığımız için mi yıkılıyoruz?
İlk önce biz mi başladık
Bu cehennem oyununa
Yoksa onlar mı?
Belki ne onlar ne de biz
Kim başladı öyleyse?
Bu şehre geldim
Sokaklarında dolaşmak için
Selamlaşmak için insanlarıyla
Ne sokak kalmış dolaşılacak
Ne selamımı alacak insan...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.