- 327 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Eleştirellik 2 / 5
“(Zamanımızdaki sınıfsal dağılımlar ve gelir bozukluğu dağılımları yüzünden), ailenin küçük veya yetişme safhasındaki kız (erkek) çocukları, bazen yıllarca süren iğrençlikle ezilerek, sağlıksız ve ruhu bozulmuş birer fert haline gelmektedirler" demenin yargısı günümüz, düzey anlam ve anlatımı içinde doğrudur. Ama “ buluntuları olsa, tarihin kayıtları olup da, kitaplara geçmese bile" o dönem içindeki bu uygulamalarını; zaman zaman sapıklıktı dediniz mi, iş zıvanadan çıkar.
Kendi güncel zamane algılama ve algılatmanızı, geçmiş günlerdeki tarihsel sürecin sanki de bir anlama ve anlatımıymış gibi algılarınızı geriye doğru genellerseniz; sapla saman tümden karıştırırsınız. Söz gelimi çağımızdaki erken yaş evliliklerinden mağdurun (!) bugün bu evliliklerde tiksinçlik, duyduğu doğrudur. Tiksinçlik, iğrençlik; sosyal yapının size algılattığı ve dayattığı ekseni bir sübjektivitedirler.
Küçük yaştakilerle evlilik süreci içinde aitti olmayı alınca yapı yeni yansıması olan cinsellik çırılçıplak durumuna göre içi doldurulacaktı. Bu da bilimin, ahlakın ve sosyo toplumsa yapının gelişmesiyle orantılı bilmeleri kural ve yaşantılım edişlere yeniden doldurulacaktı. Söz gelimi ruh yapısı işin içine girecekti, kuşak düzenlemesi işin içine girecekti, buluğ çağı işin içine girecekti, eğitim durumu, işgücü durumu vs. işin içine girecekti.
Örneğin; sümüklü böcekten tiksinmek, domuz etini yemekten iğrenmek, kadını seks objesi görmek buluğ erginliği gibi; zemin meşruiyet ligi gibi tutumlar, bugünün anlayış ve tavırlarıdır. Oysa geçmişin içinde evlilikler döneminde ve evlilik öncesi dönem içinde küçük yaş evliliklerin içinde ne kadın cinste, ne erkek cinsten mağdurları vardı.
Ne de küçük yaş evliliklerinin tiksinçlik, iğrençlik olurla algılanması vardı; ne bile bu evlilikler seks ise de, seks objesi oluşla görülmüyordu. Ama bu olumsuz yansımalar ancak sizin değişen bilgi ve algılarınızla ileri süreçlerde ortaya konabilirdi.
Bu şuna benzer; arabalar, trafik kazası olmanın objesi için ortaya konmuştur, demekle benzerdir. Arabanın ortaya konması başka; trafik kazası oluşla yansıması başka; arabanın trafik kazası oluşla kullanılıyor olmakla şimdilik vaz geçilmez olması başka. İşte seks objeliği de o dönem için böyledir.
Böyle bir duygu kadının, kızın, erkeğin hafızasına değin seçme ayıklama kapsamında olmanın alanında değildi. Yapının temeli bu gibi hayali öznel yansıtmalar içinde olmayıp; sosyo toplumsal olan içindeki öznel yansıtmalar şeklindeki süreçten bu güne kadar gelindi. Hatta o günler bu tür görevleri yapmanın, bu tür görevleri üslenmenin övünmesi etrafında hava atmanın sembolüydü.
Ve yeni yeni yapılaşan özel mülkiyet içindeki kadın kişinin miras sahibi olmasının, özel ayrıcalıklarını taşıyışla, gıpta edilmesinin bir rol modeliydi. Örneğin; kadın ve erkeğin kutsal mabet kişisi oluşlarıyla genel kadın; genel erkek olmaları; bu kabil ayrıcalıklılar statüsündeydi.
Üstelik zengin fakir olmak gibi, herkes de böylesi kutsal yer hizmetinde olamıyordu. Sürecin oluşma mantığı erdeme dek değer yargıları, bir dönem içinde böyle çalıştı. Buna yanlış diyemezsiniz.
Buna sapıklık diyemezsiniz. İnsanlık aslınızı yadsırsınız. Erken totemi dönemin bir evliliği yoksa bunu o dönem insanlarının cinsel düşkünlüğünde ya da cinsel sapıklıkları içinde aramak beyhudedir. Eğer o dönemin bir insanı bizleri görseydi, eminim onlar da bizleri akıl alamaz bir sapkınlık içinde görecektiler.
Zaten bu anlayışın kısır döngüsü, bir önceki zaman aktarım yaşantılaşmalarına göre günün gelişmeleri içinde geleceğin alacağı hali görmüştürler. Para sahibi olmanın ve para sahibi olamamanın katkılarıyla da, geleceğin devinme zemini içindeki yapılaşmaları da görüp; bina ve zina sapıklığı demeyi atideki sürecin olumsuz alametifarikası yapmışlardır.
Siz bugün az çok geleceği görmekle, gelecekte olacak olası değişmelerine bina zina sapıklığı gibi dermişiniz? Hatta sizler 2000 yılında bakışla; 2023’te değişecek anlayışları; değişecek uygulamaları şimdiden taahhüt ederek, vizyonunuzu ortaya korsunuz. Buna sapıklık demek olası mı?
Bu değişmelere sapıklık mı diyeceksiniz? Sizin deyişinize benzerden hareketle yorumlarsak; Abbasiler, Romalılar, Osmanlılar bir süre sonra sapıtmadıkları için (şartlar zuhuruna göre değişip dönüşemedikleri- anlayışlarını değiştirmedikleri için) bugün yoklar. Bir dönemin kendi doğruları, günün yanlışlarıdırlar. Unutmayın siz bugüne göre geleceğin yanlışısınız.
Sizin sapıklık ya da sapkınlık dediğiniz şey bu totemi anlama içinde öğrenilmiş; bir dönem uygulanmış genel geçer bir haliydi. Her şey gibi bu da tarihselliği içinde sosyo toplumsal işlevlerini yapışla, ömrünü tamamladı. Ömrünü tamamlayan şey de sosyal yapının dışına atılırken şimdiki düzenletimin dayanağı olamayışla boşluk zaman harcı oluşun gözden düşürülme düzenletilmesiyle insanlık o şeyden tiksinme duymanın olgunluk düzlem ve düzeyine getirildiler.
19.10.2012
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.