Hiç ile Güç ‘ün Poetik Sözgeci
hayrettin taylan
"KALP" Sevmekten yorulmaz.. "SEVENE" sebep sorulmaz...
~Mevlana~
Hiç:
- Kalp , sevmenin hiçliğini pompalar.İnsanı emer duygulardan.Sevgi, aşk, tutku, arzu, hislerin hiçliğini derler.Kalp, aslında içimizdeki hiçliğin sonudur.Orada başlar hiç olmaya meyli-zar.
Güç:
-Kalp, beyinden sonra insanı dengeleyen ekvatordur. İkiye böler insanı, akıl ile duygu…
Kalp, bütün duyusallığın gücüdür. Beyinden daha etkin dirençlere sahiptir. Beyin, usun bir kısmını kullanır.Ama kalp bir bütün olarak her duyguyu pompalar hayata. Duygular bir şelale gibidir hep akar. Durağan değildir.Akıl, zamanı gelince harekete geçer.İhtiyaca hasılın dersidir akıl.İnsan , aslın duygular çeşnisinde akan çeşme gibidir.
-Nefsi olana daha yakın, duygulu olan daha akınvaridir.
“Bir kalbin içinde ne taşındığını asla bilemezsin. Kırmadan önce iyi düşün. Belki de içindeki sensin...”
~William Butler
İşte sevgilim, hiç ile güç gibi varlığıma yakın, aklıma çok lazım;ama kalbimde hep olan bir sevi pınarısın ya da
Okyanusu kucağıma verip sonsuz sevgilere sardıran özel bir yüreksin.
Güç :
-Zamanı geldiğinde aşkınızın rengi özünüzün rengiyle eşitlenecek.Şu an hiçliğin kuyruk sokumunda uzakların uçurumlarını oynuyorsunuz.
-Sevgili gelmek için çabalamıyor.Burada sorun daha başka merkezilerde. Sorun artık sende değil.Sen ona gitmek için bütün içsel , ruhsal, tutkusal güçlerini kullandın.Gücünü gördü, hissetti, anladı.
Sıra onun hiçliklerin boşluğundan arınma zamanı.O, kendisine kurulmuş hiçliğin içinde .Hoşluğunu biliyor;ama aşkın meşaketini öğrenemedi.
-Birilerini kırarak kalbinde kentini kurmak istemiyor.Biraz garantör, biraz bağıl sevici. Hoşluğunun direncini saldın.Uğruna bütün uğrunu verdin.O, şimdi aslında kendine bir hiç. Sevdiğine gidemeyecek kadar öylesi bahanelerle uzak kalışları oynuyorsa, onu hiçler kaplamış.
Hiç:
-Değişim geçirme sürecinde araya , arasıl etkenler istemez.Hiçlikte dediğin şey, aslında onun gücüne teslimiyeti ertelemeyi istiyor.
Yaşanırlık hikayeleri onun ruhunda okunuyor.Çoktan seçmeli istekleri aşılandı her dünyasına .O da asil bir güç oldu. Bağıl dediğiniz hiçlerden arınıyor.Beni yok saymaya yakın.Artık gelmeli ki bu aşka bir hiç olmadığı gücünü göstermeli.
Onun sana gelmesi demek büyümüş olmak demektir.Henüz demek büyümemiş …
Güç:
-Kendi cennetini ruhunun sahillerine taşımakta zorlanan dalgalar gibi onun algıları. Dalgaları yüreğini aştı.Seni sevme derslerini geçti.
*Olasılıkları açık. İçindeki sesli radyo ile sürekli konuşmakta.Güçlü bir kadın olmanın çabasında belki.Anacıl duvarlar aslında bahane.O kendini taşımayı aşılıyor.Yoksa bu kadar uzatmazdı.
Henüz ustalaşmış değil sevmeye, yaşamaya, gelmeye.Ürkek ceylanlığın çıraklığında.
Sen sürekli gül ,düşle. Yarın gülistan olur , yarin gülzar olur.
Yine sevgi ustası Mevlan’nın sözü çok şey özetler.
Sükut eyledim, ’’Kahrı var’’ dediler.
Biraz söyledim, ’’Zehri’’ var dediler.
Sustum, kahrından susuyor dediler;
Biraz konuştum, zehrini kusuyor dediler!...
(Hz.Mevlana)
Güzel susmalarımla işte gücün ortasında sana susuyorum Şulenar.
Şulenar:
Evvel zamanın düğününde oynadın benimle. Zaman benim, evvelim, ezelim sensin .
*Farklı bir gözün , özüne yüklem oldum. Aşamadıklarımın aşısı tutmadı. Aştım kendimi.Neden yanında değilim, sahi ben neyin süzgeciyim.Hangi amacı süzüyorum. Kendim için yaşamadığıma karar verdim.Baksana hayatımı ben değil çevrsel faktörler belirliyor.Bir genç kızın etrafını çevreleyen onlarca algısal, kuralsal çeper var.
-Ben aşamadım, aciz miyim , ya da kendi hayatım benim mi bilemiyorum. Ben kim için yaşıyorum ki çözemedim.Bana ait olan hayatın neresindeyim.Sevdiğim erkeği görmeye gidemiyorum aylardır.
Şimdi bu acizlik eczanesinde hangi gerçek ilaç olur bilemedim şairim.
Şairzal:
Lütfedilmişti sana hayatın güzellikleri.Sen kendince güzellikleri taşıyordun. Bir hayatın ne kadar bizimse o kadarına kadrimizi sunmalıyız. Yüreğinin başkentine gitmek istiyorsan , yollardaki çeperleri, ayağına batacak dikenleri normalleştireceksin.
-Kolay kalaylanmaz hiçbir zaman.Hep paslı kalır.Zor kalaylıdır, zoru aşmanın sabır direnci vardır.Şair, sana direniyor, sanırım sabrın bütün katmanlarını tüketti. Bir adım istedi, adın kadar bir adım.
Bunu da çok görme.
Hiç:
- İsteklerin perdesi yoktur.İstediklerimizi içimizdeki her duygu görür.İstekler çıplaktır.Giyinik değil arzularımız. Amaçlar çok şık giyinir. Güç ile mücadeleme karışacak her duyguya merhem oluyorum.
- Uzaklaşma tehlikesini sundum ona. Güç artık hangi duyduysa ona sorun.
Güç:
İyi-kötü, güzel-çirkin, günah-sevap, gelmek-gitmek… yiyici tezatların odağındasınız.Tüketilmişliğin bileti alınmış. Ruhunuzu besleyen güzel duygular borsasının gongu çaldı. Reel değerinizi ölçecek buluşmalarınız olmalı.
-Bir bakış, bir dokunuş, bir öpüş, birkaç söz, birlikte zaman olmakır aşk. Sözsüz roman gibi beraberken okunmaktır.Aşkın gücü budur, yoksa diğerleri hiçliğin size sunduğu hoşluklardır.
Şairzal:
Ruhlarımız , hayallerimiz, duygularımız , hasretlerimiz buluştu.Bizim gerçeğimiz henüz sarılmadı gerçeğe.Henüz aynı cümlede susmadık çayımızı yudumlarken.Sen gittikçe hayale benziyorsun.
Şulenar:
-Of… Benim bahanelerime inanmadığını biliyorum. Gerçek olamayacağımızı düşünüyorsun. Belki çok haklısın.Benim kendime ait bir hayatım varmış meğer.Seninle fark ettim.Şimdi bana aitleri derliyorum.Bana sunulmuş hayatımı tek başıma yaşamak zamanı gelmiş meğer.Ama beni nedense daha yeni yürüyen kız çocuğu gibi görenlerim var.
-Sendeyim, ama gerçeğin kadar değilim. Üzülme sakın. Hüzünlerinin sorumlusuyum.Bu yüzden vicdanen eziliyorum. Biliyorum çok üzgünsün.
Şairzal:
Öz’ün üstünde yağmursu bulutlarım var.Mutlak düşlerim var beni gerçeklere saran.Seninle mistik sevdanın derinliğini keşfettim. Sen önce sana ait bir yaşamın gücüne inan. Sonra, adın kadar bir adım atarsın.
Artık, gel demeyeceğim sana. Binlerce kez gel dedim. Gelmek bin kez kırıldı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.