' Bizi rahat bırakın !
youtu.be/nb6Ecs0Ak7Y
Sevgili Suru,
Yüzünü ilk gördüğümde içim burkuldu.
Sana bakıyordum ama seni görmüyordum.
Belki fark ettin, fotoğraf makinamın arkasına saklanıyordum.
Fotoğraf çekmesem bile çeker gibi yapıyordum.
Sen ise bana gülümsedin.
O an o güzel gözlerini fark ettim.
Yüzündeki yanık izleri yavaş yavaş yok olmaya başladı.
Sonra geldin bana sarıldın.
Dakikalarca öyle kalakaldık.
Güzel gözlerinden, güzel yanaklarından öptüm.
Yanmış yüzünü okşadım.
Sen ise ellerimi tuttun, bırakmadın.
Sonra kendimden utandım.
Sana bakmamak, seni görmemek için ne yapacağımı şaşırmıştım.
Sen, yüzün yanık diye hiç utanma olur mu ?
Çık sokaklara, dolaş insanların arasında.
Utanması gereken biri varsa sen değilsin.
Benim, biziz, hepimiziz ! Seni bu hale biz getirdik.
Koruyamadık.
O lanet bomba patladığında henüz üç yaşındaydın
Yüzünün yanmamış halini hatırlamıyorsun bile.
Senin yüzüne baktıkça
para için, daha fazla zenginlik için
ne kadar kötü ne kadar acımasız olabileceğimizi daha iyi anlıyorum.
Senden insanlık adına özür diliyorum.
Bu savaş yüzünden aileni, akrabalarını, arkadaşlarını, geleceğini kaybettin.
Seni görmemek için, tüm dünya gözlerini kapatsa da
ben ve arkadaşlarım kapatmayacağız.
Sen üzülme güzeller güzeli, sen üzülme prensesim !
Gözlerimdeki yaşlar nihayet seni görebildiğim için.
Bak, artık senin yüzüne bakarken gözlerimi kaçırmıyorum.
Çünkü sen çok güzelsin,
biz ise
çok çirkiniz. . . ’
Niko Guido’ dan Suru’ ya mektup.
www.leaveusaloneproject.org