- 1203 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YALANCILIK VE İFTİRA
“ Eğer bir kurtuluş arıyorsan, geçici olanına değil, kalıcı olanına başvurmalısın “.
Yalancılık ve iftira, insanı çaresiz bırakabilecek en büyük acıların başında yer almaktadır. Bir insanı karalamak çok kolaydır, fakat bir insanı temize çıkarmak hiç de kolay olmasa gerek. Toplumumuz da birçok çeşidine rastladığımız yalan ve iftira türleri gittikçe çoğalmaya başlamıştır. Göz göre göre iftira etmek ve yalancılıkla suçlamak hoş bir davranış olmadığı gibi, çok büyük günahların başlıca sebeplerinden de bir tanesidir.
Bunu bir kurtuluş yolu olarak görseniz de, geçici olan bu kurtuluş yolunun getireceği kalıcı izler, yaralayıcı olacaktır.
Beyaz yalanlar, ya da küçük iftiralar diye bir şey kesinlikle kabul edilemez. Bu çirkinliğin büyüğü küçüğü olamayacağı gibi, rengi ve şekli de yoktur. Bu durum karşınızdaki insanı kandırmaktan ziyade kendinizi kandırmaktan ibaret olup, neticesinde de büyük kayıpların sebebidir. Belki karşınızdaki insanı üzmemek veya kırmamak için böyle bir şeye kalkışmış olabilirsiniz ama bunun zamanla neler getirebileceğini düşünerek hareket etmek gerektiğini de bilmelisiniz. Hele ki, telafisi olmayan iftira ve yalanların, insanın canını acıttığı gibi, ölüme kadar sürükleyebileceğini göz önünde bulundurmalısınız. Yalancılık ve iftira ile elde etmeye çalıştığınız servet, para pul ya da koltuk sevdanız, size yalanınız ve iftiranız kadar hayır getirir.
“ Yalan ve iftira ile fethedilmiş kaleler bile alsanız, içinde doğru bir hükümdarlık süremezsiniz “.
Nazım UZUN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.