AYRILIK YAMALI ELBİSE 5 .BÖLÜM

• 29 Mart 2013 Cuma 12:27:37

5. BÖLÜM
Demir camdan iskeledeki dalgalara bakıp düşünüyordu uçak seferleri umarım iptal olmaz dedi adam iç geçirdi.

Karlar şu an sakin gözüküyordu tam bir ocak soğuğu vardı kahvesini yudumladı bir yandan sigarasını keyifle içiyor Asyayı düşünüyordu evliliklerinin 5. yılına girmişlerdi ama sanki bir şeyler eksikti ya da fazlaydı.

Kadınını seviyordu onsuzluğu düşünemezdi bile baransa oğlu olmuştu bu sevgi onu bu yaşama dahada bağlamıştı hayalindeki aileyi vermişti ona mutluydu.

Ama çoğu zaman bu duyguları unutuğu oluyordu asya fırtınaya girmiş gibi soluk vermiyordu adama geçmişteki yaşadığı olumsuz ilişkiler ihanete uğradığı evliliği onda bir takım sorunlar bırakmıştı.
Kocasını kıskanıyor ve yoruyordu,Demirse bunlara çok dayanıklı değildi arada pes ediyor ruh hali tamamen değişiyordu asyayı kırıyordu işte o dakikalarda ikiside acı çekiyordu.

Kapının çalmasıyla kendine geldi adam Kerim babası girdi telaşla içeri oğlum sekreter randevuyu aldı Bodrumdaki ihale için bu akşam üzeri görüşüyorsun adam olumlu görünüyor hadi hayırlısı olsun oğlum fenamı oradada yemeklerimiz pişecek.

Yalnız uçağı kaçırma , her zaman böyle görüşme ayarlamak kolay değil.

Asya o gün hastaydı grip olduğundan evdeydi iş yerinden iki gün izin almıştı battaniyenin altında ısınmaya çalışıyordu sıcak ema çayını içiyor keyifle dergilere göz atıyordu bir yandanda yıllardır evini temizleyen çoğu zaman önemli gecelerde yardıma gelen aynı zamanda kendini kızı gibi seven Fatma hanımla sohbet ediyordu.

Ah kızım dedi niye dikkat etmiyorsun kendine Kocan için oğlun için bak kendine durumunuzda iyi işe dahi gitmene gerek yok aslan gibi kocan var nasılda güzel bakar sana.
Fatma abla yazmak bana tek iyi gelen şey bana ait bir şey o bambaşka bir dünya özgür olabildiğim haykırabildiğim...sorulara cevap bulduğum.
Bu iş benim ilacım dedi.
Öylemi küçük hanım dedi emektar kadın bak işte ilacın bu dedi tavuk suyuna çorba hadi kal sıcak sıcak iç.
Mutlu oldu asya seviyordu bu kadını olgun bakışlarını kendini kızı gibi görmesini..güçlü sezgilerini ,her defasında kahve fali bakardı Asyaya...çoğu zaman yanılmazdı sezgilerinde.
O biliyorduki fincanın içine sadece bakar gibi yapıp hislerini kullanıyordu kadın.

Kapının çalmasıyla düşüncelerinden sıyrıldı İpekti gelen içeri neşeyle girdi.
Arkadaşının yanağına güçlü bir öpücük kondurdu ,parfümünün kokusu doldurdu içeri hoş kadındı bu ipek hiçbir erkek onu reddedemez dedi asya içinden.

Mini eteğinden düzgün bacakları imrendiriyordu Asyayı , kendisi eşofmanların içinde bir yandan burnunu çekiyor bir an kıskanmıştı ipeği dudaklarını kırmızıya boyamış göğüslerini açıkta bırakan kırmızı bir badi giymişti.
Sarı saçlarını savurdu bir anda 4 te uçuşum Asyacım dedi gülümsüyerek bil bakalım uçuşumda kim var.
Düşündü kim acaba dedi senin yakışıklı kocan dedi muzipçe..1
Rahatladı Asya çünkü ilk kez içi sıkıntı doluydu hava şartları çok kötüydü kar şiddetli yağıyordu daha geçen gün bir uçak düşmüş kurtulan olmamıştı,bu yolculuk onu yeterince geriyordu.
Oh çok şükür demek aynı seferdesin o zaman rahatladım dedi asya.
Sabah vedalaşırken ikiside çok sıkı sarılmıştı buğu vardı gözlerinde , ASYA ona baktığında gözlerindeki sisten sevdiği tepeleri ve yeşilleri görememişti o sabah.

Korktukları gibi olmamıştı yolculuk güzel geçmişti uçaktan yan yana inmişlerdi saat 10 gibi döneceklerdi Demir balıkçıya davet etmişti arkadaşını gitmeden bir bodrum anısı yapacaklardı.
Görüşme çok sıkı ve düşündüğündende iyi geçmişti sahile yakın olması güzeldi inşaat yaza yetiştirilecekti.
Birden çalan telefonun sesiyle kendine geldi arayan ipekti bu geceye ait tüm uçuşlar iptal olmuştu ve sabah 10 gibi uçuşlar başlayacaktı.
Asya barana sarılmıştı oğluna hikaye okuyordu ama farketmemişti çoktan uyumuştu çocuk babasını sormaktan kreş yeterince yoruyordu gün boyunca annesinin kokusuna hasret kalıyordu..
5 yaşına yeni girmişti çocuk odası açılmamış hediyelerle doluydu o kadar çok hediye gelmiştiki çoğunu açamamışlardı.
ASYA oğlunun odasını süzerken kendinden geçti.

Hastalığı onu erken uyutmuştu.
Ama bir yerlerde ise ipeğin şen kahkahaları yükseliyordu balıkçı çok güzeldi özel masa ayırtmıştı adam tamda balıkçı teknelerinin fenerlerini görüyordu masa içeri sıcaktı şarabında etkisiyle sohbet ilerlemişti, ikiside gülüyordu durmaksızın,restarant sahibi bile onları sevgili sanıp aşk şarkıları çalıyordı jest yapmak için.
Espiri yaptı ipek şarkıya nazire yapmak istercesine o demir bey dansa kaldırmıyormusunuz beni.
Aslında bunu öylesine söylemişti ama demir yanında bitmişti adam alkolün etkisiyle rahat davranıyordu aynı zamanda iyi bir gün geçirmiş işleri iyi gitmişti.ipek onu arkdaş olarak rahat tavırlarıyla asyaya göre sorunsuz takıntısız tavırlarıyla hep rahatlatmış adama garip bir iç huzur vermişti aynı zamanda reddedilemeyecek bir güzelliği vardı düşündü adam acaba içinde bir yerlerde hep hoşlanmışmıydı ondan, olabilirmiydi insan hem başkasına aşık olup bir başkasını isteyebilirmiydi.
Dans ediyorlardı ama ikiside aynı şeyi düşünüyordu sanki.. kokusu sarhoş etmişti bu gece demiri.
İpekse çok huzurluydu içinde tatlı bir keyif vardı , asyayı ne kadar severse sevsin içindeki duygu ilk günde böyleydi , ipek ilk gördüğü anda bu adama tutulmuştu onlar evleneli 5 yıl olmuştu ve ipek 5 yıl boyunca bunu hiç hissettirmemişti bu çifte ama kimseylede olmamıştı tüm hayallerinde her şeyde bu adam vardı ama içinde bırakmıştı.
Ama onların herşeyinde yanlarındaydı çok sık görüşürlerdi kaç kere tatil yapmışlardı.
Demirin sesiyle uyandi içindeki düşüncelerden.
Şiir okuyordu adam kendine sımsıkı sarılmıştı beline bir an kırılcağını hissetti belinin ama rahatsız olmadı çünkü bu gece dünya ve kimse umurunda değildi mutluydu bu gece dedi benim dedi.

Demir in sesi kulağının pasını siliyordu sanki tane tane çıkyordu dizeler

Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni
dedi adam , ama devamını ipek getirmişti çünkü çok söylemişlerdi bu şiiri

Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi
demir heyecanla devamın getirdi

Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yanlız seni, yanlız senin gözlerini
kapalı değil dedi ipek dahada sokuldu adama birden çıkalım dedi adam serseri bir çocuk edasıyla o kadar heyecanlıydıki yerinde duramıyordu elinden tutup çekiyordu kumsala hadi ipek kumsala gidelim dedi ipek bırakmıştı kendini bu adama bu geceyi unutma dedi adam ve sahili sanra sardı ipeği kendine.

ne kadar güzel dedi adam, bilmezdim bu sokaklarda böyle el ele okuldan kaçmış çocular gibi dalaşacağımı ve her şeyi untacağımı.

Sabah olmuş ikisi bodrum sokaklarında el ele dolaşıyorlar vegülüyorlardı, ama sebebini bilmeden sevmişlerdi.

Bu kadar çabuk dönemezlerdi bu rüya hemen bitemezdi, ertelemişlerdi biletleri geceye, demir sabah ilk iş asyayı arayıp işle ilgili yalanları sıralamıştı bile.

Pişman değildi asyanın onu bu duruma onun ittiğini düşünmek istiyordu yormuştu onu sanki suçuna bahane bulmak istercesine hemen suçlu yapmıştı biricik karısını.
Nasılsa öğrenemeyecek dedi hem bir kereden bir şey olmaz dedi adam sıkıca tuttu ellerini nasılsa ASYAYA aşıktı ama ipeğin ona itirafları haz vermişti adama.
Şımartılmak hoşuna gitmişti adamın sanki tüm sıkıntılarını almıştı bu güzel kadın..çok güzel dedi içinden dertsiz tasasız bir kadındı hiç yorucu değildi hiç durmadan şakıyan bir bülbüldü sanki.
AH demir nerelere gittin beni bırakıp böyle,bırakırmıyım dedi demir gözlerine delice bakarak.
Sanki sahte ve yalan bir aşkın büyüsünde sarhoştu ve de ayılmayı reddediyordu dudakları.
İkinci çayları geldiğinde ipek konuşmaya başladı ne olacak şimdi ne yapacağız işte bu kadarda rahattı bu kadın kimsyi takmıyordu sanki akıntın kaptanı olmuş gideceği yönü soruyordu.
Sanki yoldan çıkartıcı bir resim gibi onuda içine almak istiyordu ve boyamaya başlamıştı keyfi bodrumu yalandan süslemişti bile.
Ellerini tuttu , bir yere gitmeyecek yön belli yavrum dedi adam avuçların ellerimin içinde olacak seni istiyorum gerçek bu dedi karar vermişçesine.
Asya ne olacak peki.?
Her şey olduğu yerde kalacak yangın çıkmayacak ikimizde buna izin vermeyeceğiz ama ateş olacak dedi adam.
Ondan ayrılmamı hiç bekleme ve de barandan.!
Sen beni bırakana kadar ben seninim al beni dedi adam uzun bir zamandırda buna ihtiyacım vardı dedi..sana ihtiyacım vardı senin gibi birine.
İpek sanki bir şeytan edesıyla adamı hem baştan çıkarıyor hemde kalbini delice delmek istiyordu ,peki ama senden hiç vazgeçmeyeceğim ki ben.
İstanbulda nasıl görüşeceğiz ,her gün dedi adam sesi kararlı çıkmıştı her gün çünkü bu güzelliğe her gün yakın olmak istiyorum dedi.
Bunları boşver derken çoktan ona sarılmıştı bile.

Asya yalnızlığın merdiven başında beklemekte..dursun,
Aşksa çoktan karşı kıyılara geçmişti bile.


Hatice Nilüfer Dirilen