YOSUN TUTMUŞ GÜNLER
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
YOSUN TUTMUŞ GÜNLER
Annem, yıkadığı herşeye özen gösterirdi.
Ama çeyizinde getirdiği o sandık örtüsü yok mu ? Neden bilmem, ona gösterdiği özen farklıydı. Bütün çamaşırlarından önce onu yıkar, eskimesin diye çamaşır suyu değdirmez, güneş soldurmasın diye bahçedeki güneş ışıklarının değmemesinden yosun tutmuş yerlere asardı.
Ütülerken de farklı değildi bu özen.
Bizim çocukluğumuzda eşyaların özgeçmişleri vardı.
Mayko’nun ütü bezi, Ano’nun dikiş makinesi, Dadil’in iğnedenliği gibi. Bunların hepsi kendi içlerinde markaydı.
Mesela Mayko; bizim rahmetli büyük ninemizdi. Mayko, Boşnakça da büyükbüyüknine demekti. O zamanlar Bursa’dan aldığı yemenilerini pay etmiş evin gelinlik kızlarına.
-bundan çok iyi ütü bezi olur, alın ama ziyan etmeyin. Demiş.
O gün, bugündür. Altın kadar kıymetlidir Mayko’nun ütü bezleri.
Ve annem onu sadece çeyiz sandığının örtüsü için kullanmıştı.
Mesela Ano; bizim rahmetli ninemizdi. Yani anneannemiz. Çocuklarından biri ona Ano ismini takınca, anneannemin gerçek ismi unutulmuş. Ano’nun çeyizinde getirdiği siyah, üstüne altın işleme desenli kollu dikiş makinesi onun için çok kıymetliymiş.
Annemin gelinliğine kadar bütün zahmeti o çekmiş. O zamanlar bir gelin kıza dikiş makinesi verilmeden gelin edilmeyince, zavallı Ano son defa kolunu hızla hızla çevirip, bir de üstüne kapanıp gözyaşları içinde kızını gelin ediyormuş edasıyla, makinesini gelin etmiş.
O gün, bugündür. Annem sadece çeyiz sandığının örtüsünün, olur ya kıyısında köşesinde yırtık falan olursa, Ano’nun kollu makinesiyle, kısa bir işlem yapardı. Hem makine anneme gülümserdi, hem de annem makineye.
Mesela Dadil; bizim rahmetli teyzemiz. Adını soranlara bir türlü Damdil diyemezmiş. Ama çok güzel iğnedenlikler yapardı. Eşi demir fabrikasında çalışırdı Dadil teyzenin. Güzel İğnedenlikler yaptığını görünce ona bir avuç mıknatıs getirmiş. Dadil teyze de iki kumaş arasına sakladığı mıknatıslı iğnedenlikleriyle meşhur olmuş. Önce İstanbul’un Avrupa yakasına, sonra Asya ve derken o zamanlar çokça olan Almaya da ki işçi vatandaşlarımıza yollamaya başlamış.
İğnedenlikleri eliyle diken Dadil teyze önce kendisine, sonra Ano’ya birer kollu makine alıp bütün mahalle halkını bu işe bulaştırmış. Böylece annemin de onlara eklenmesiyle üç kollu makine hergün mahalle ortasında buluşmaya başlamış.
Ve annem, ne zaman çeyiz sandığının örtüsüne bir şey olsa, ilk yardım tedavisi gibi Dadil teyzenin iğnedenliğinde çare arardı.
O gün, bu gündür. Onca yıl geçmesine rağmen, Dadil teyzenin iğnedenliği çekmecemdedir.
Peki ya Annemin çeyiz sandığının örtüsü ?
Onu yosun tutmuş olsa bile, bulamadık.
Annem ölünce babamın yeni eşi bizden habersiz ona ait herşeyi toplayıp eskiciye satmış.
O gün bu gündür. Yok olup gitti.
öyküsatıcısımart2013Davidoff
fotoğraf: SNKY
Tüm Seçki Üyelerimize ve Sevgili Okuyucularımıza Teşekkürlerimle...
YORUMLAR
Birden Dadil teyzenin ruhuna büründüm, ne ilginç, üzüldüm sonunda, hatıraların ne suçu olabilir ki, kişi yaşanmışlığa hiç mi saygı duymaz.
Sıcacık bir öykü, senin öykülerinin apayrı ruhları var. Hepsi yazı aralığından her an kalkıp uyanacaklar gibi.
Sevgiler...
Davidoff
Aniden içine atlarsın. Yüzmeye başlarsın ya boğulur, ya çıkarsın...
Sevgim kocaman.
yorumsuzum, gittim geldim kaç kere
neden mi?
çok tanıdık bir öykü
zehir zemberek maziye tuz biber olan
ama seviyorum öykülerini
iyi ki yazıyorsunuz
saygıyla
Davidoff
Galiba en cesaretli "çocuk" benim.
Teşekkürlerimle.
-Ezrak Rahel-
bir de en yetenekli ilave et lütfen
Günler kendiliğinden yosun tutsaydı eğer eyvallah'tan gayrı sözümüz olmazdı.Ama öyle günler vardı ki yadımızda yosunlara sarılıp sunuldu bize...
İnsan elinin değdiği her şey ne kadar hızlı kirleniyor değil mi sevgili Davidoff.
Anlatı beni birçok noktadan yakaladı ama gel gör ki şu ikinci eşin yaptığını yüreğim almadı.
Tebrik ve teşekkürümle...
Davidoff
Değerler verilenleri baş köşeye mi koyacaktı? Özellikle bu konu için sizlere bir yazı yazmak istiyorum; bekleyin.
Yorum için teşekkür ederim.
Sevgili Davi, bir an o şirin iğnedenlikleri, annenizin dikiş makinesini ve sandık örtüsünü görür gibi oldum. Bizler neyimizle anılacağız açıkçası çok merak ediyorum:)
Geçmişler yüzleştiren güzel bir yazıydı tebrikler.
sevgimle...
Davidoff
ama seni bilemem :))
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgimle
Davidoff
Onların çok zaman sonra yosun tutmaları gerekir Emine Uysal.
Sevgilerimle.
Bizden öncekiler
mesela annemin akik tasindan yapilmis yüzügü, parmagimda..
ya benim neyim kalacak ki kestiremiyorum bile, herseyi yakip yikip yok olasim var...
Bilmece gibi dünya
cözülmeden kaybolduk iste icinde sevgili davidoff...
Tebriklerimle
Davidoff
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/633787/yas-meridyeni.html
Nar-ı Çiçek
onunla bas edemiyorum iste, bir onunla basim dertte..
İnsanlar yaşları ilerledikçe daha çok anılara dönerler. Bir zamanlar gerçeğin ağırlığıyla ezilirken, ilerleyen zamanda hayallerin ağırlığıyla ezlirler ve gün gelir hayaller tüm gerçeği ve bedenimizi de kuşatır hale gelir.
Çok lezzetliydi...
Yürekten kutladım.Selam,saygı...
Davidoff
Güzel yorumunuz için Teşekkür ederim.
:(
çok güzel bir yazı ama final fena dokundu ...
Peki ya Annemin çeyiz sandığının örtüsü ?
Onu, yosun tutmuş olsa bile bulamadık.
Annem ölünce babamın yeni eşi bizden habersiz ona ait herşeyi toplayıp eskiciye satmış.
O gün bu gündür. Yok olup gitti.
Davidoff
Sevgiyle kal.
öyle çok anlamlıydı ki yazdıklarınız, bir an düşündüm de bizim çocuklarımıza bırakabileceğimiz, yahut onların değer verip saklayabileceği böyle yadigarlarımız olacak mı?
gözlerim buğulandı vefanızın karşısında...değerlerimizi hatırlattıran değerinize selam olsun...çok sevgimle...teşekkürler...
Davidoff
Teşekkür ederim Şairem.
Davidoff
Hiç okunmacağını bilsek bile,
Boğazımızdan kesip bastırsak bile,
Farelere yem olacağını bilsek bile,
Derleyip, düzenleyeceğimiz bir küçük kitabımız mutlaka olmalı.
HOŞGELDİNİZ.
her kelime yaşanmış gibi ve çok değerli...
kutlarım, zevkle okudum ve çokca da hüzünle...
annemin evine her gittiğimde birşeyler kaçırıyorum, sanırım bilinçaltı :)
ablamlar bana geldiğinde "bunu ne zaman aldın" diye şaşırıyorlar, çok hoşuma gidiyor hiç yalan söyleyemeyeceğim...
onların kokusu, yaşanmışlıkları benim hala nefes alabilme sebebim...
sevgimle...:)
Davidoff
Teşekkürlerimle Denizce.
Eskiden ..
Bu kadar bolluk yoktu...
Bu kadar dert acı bolluğu,
Hastalık da bu kadar çok değildi...
Ayrılıklar da...
Sevadalıklar da...
Bu kadar aşık olamıyordı insan mesela...
Çok çok çok ...güzeldi ve bana yazdırdı bu sabah
Yazdığım yorumu kesip şiir yaptım hayırlısıyla.
Selam saygı ve hayranlıklarımla değerli yazar.
Davidoff
Dostluk vardı,
Komşuluk, çocukluk, insanlık, anne-baba, kardeş vardı,
büyük-küçük vardı,
saygı vardı,
sevgi vardı,
el öpmek vardı,
el öptürmemek vardı (hadi ordan len.)
harçlık vardı,
kardan adam vardı,
havuçtan burun vardı,
vardı da vardı...
şimdi ne var erolabi... bol bol kanser.
Teşekkür ederim.
Davidoff
Dedem evdeyken Boşnakça konuşturmazdı ama o, dışarı adımını attığı an, herkes derin bir nefes alır "Kakosi, dobrasi" diye konuşmaya başlardı.
Şimdi düşündüğümde hak veriyorum dedeme öyle yapmasının tek sebebi: Türkçeyi iyi öğrenmeleri ve güzel konuşmalarıydı.
Fakat madalyonun bir de kötü tarafı vardı ki: uzun zaman sonra evin halkı, Boşnakçayı unutmaya başladı.
(Ama kulağına söylüyorum, işin esprisi midir nedir, bende birkaç küfür biliyorum.) Teşekkürlerimle Vertigo.
Vertigo
çocukluğumda çok boşnak komşularımız vardı, bissürüü arkadaşım...
Elife teyze vardı yan tarafımızda, nee güzel börekler yapardı - tadı halaa damağımda : )
hikayen beni taa çocukluğuma götürdü...
severek : ) selamlarım, Tete'ye : )
Davidoff
Haklısınız Sahaf Hanım ülkenin bazı yöre dillerinde mayko hem anne, hem büyük nine demektir.
Teşekkür ederim.
(( Seçil Nimet ))
" Hayat yosun tutmaz " demişti Davidof...;)
eskiciye satınca delillerimi yok etmiş...halbuki yerini dahada sağlamlaştırmış.... her yazın güzel davi.... dedem artık çıksın sahneye saygılar
Davidoff
Sonra sizin kendisini sevdiğiniz için hemen gazoz ısmarlar, siyasete başlardı.
" Kaçacak delik arardınız."
Sevgiyle.
ikinci hanım son derece duygusuz,acımasız ve zalim bir insanmış..yazık çok yazık..yapılacak bir şey yok..
sevgimle...
Davidoff
"Annem ölünce babamın yeni eşi bizden habersiz ona ait herşeyi toplayıp eskiciye satmış."
fotograflari bile.
bu yuzden bilmem cocukluk yuzumu.
bu yuzden hatirlamam annemin sandigini,sandik lekesi dantellerini.
bu yuzden hic gunluk tutmadim.
bu yuzden ilkokul defterimin kenar susleri silindi.
bu yuzden el orgusu kazagim hic olmadi.
bu yuzden anne yadigari kanevicem olmadi.
bu yuzden 5 sisli corap ormeyi bilmem.
bu yuzden benim de birakacak dikis makinem olmadi.
bu yuzden kizim da olmadi.
...
soylettin beni.
sevgimle
Davidoff
Hasta annesinin ölümünü bekliyor.
-ölsün ki, hastalığından kurtulayım,
ölsün ki, mirası kalsın. Kendime istediğim evi alayım. Dedi.
Şeytan'ın resmini yapabilirim diye düşündüm.
Öyle ilginçsin ki sen !
Sanki yaşanmış gibi her satır...
Tebrikler gül'üm...
(( Seçil Nimet ))
Hani seninle b,ir fotoğrafıma " hayat yosun tutmaz" adını vermiştik...
O fotoğrafı görsel olarak kullanmanı isterdim...