- 419 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ŞAHİDİMDİR YAZIM…
Bir yazıyı daha bitirdim, haftaya ne yazsam diye düşünürken hafta içi gazetemde iki köşe yazısı okudum.
İlki “Düşüneceğim ve Yazacağım” başlıklı Sakin Karakaş’ın yazısı; ikincisi ise “Yazıyoruz; çünkü derdimiz var” başlıklı Nihat Örs’ün yazısı.
“Çünkü derdimiz var” diyen sayın Örs; yazısına “Her yazının bir hikayesi vardır. Arka planı bazen bir gözleme, bazen bir habere, bazen sezgiye dayanır. Bazen de sadece duygularınızı yazarsınız.” Diye başlıyor ve yazmanın çilesini anlattıktan sonra “Yazdığınız yazılardan yandaşlıkla ya da dönemin anlayışına düşmanlıkla suçlanma ihtimalini hesap etmeden kendi rotanızda ilerleyeceksiniz. Bu dünyayı ben mi düzelteceğim? sorusu zihninizi meşgul edecek. Eleştirilerin, çekememezliklerin, karalamaların, ayak oyunlarının karşısında tarihin sayfalarındaki mücadeleleri gözünüzün önüne getirecek ve hangi tarafta olacağınıza karar vereceksiniz. Ya derdiniz olacak ya da pembe düşleriniz. Ancak bir şey sizi mutlu edecek: ‘Ömrümün hesabını verirken bu yazılar da şahidim olacak’ cümlesini gönül rahatlığı ile kurabileceksiniz” diye yazacak olanlara sanki yol haritası çiziyor.
Yazı bittiğinde dudaklarımdan daha önceden beynime kazınan bir dörtlük dökülüverdi.
“Diyorlar ki; sus, sus, sus
Susmam, susmam, susmam ben
Varken bunca namussuz
Susmam, susmam, susmam ben”
Böyle söylüyor değerli Ozan Arif. Tabii bu söyleyişi boşuna söylemiyor.
Ozan olmanın getirdiği sorumluluk bilinci altında gördüklerini, yaşadıklarını halkına duyurmak için yüksek sesle haykırıyor. Elbet birileri duyacaktır bu haykırışı.
Bu konuda ozan olmasa da 20 yıldır araştıran, düşünen, düşündüklerini yazan üniversiteden ve aynı zamanda aynı gazetede köşe arkadaşım olan değerli Sakin Karakaş “Düşüneceğim ve Yazacağım” başlıklı yazısında şöyle diyor:
“Toplumun menfaatleri yerine bireysel menfaatlerin daha çok ön plana çıktığı; insanların menfaatleri olmadan birbirlerine selam dahi vermediği bir dönemden geçiyoruz… Şu bir gerçektir ki görevi okuyup, yazmak olanlar eline kalem almazsa meydan eline kalem yakışmayanlara kalacaktır.”
Yazmak konusunda iyice dolmuş olmalıyım ki, aldım kalemi elime haftaya ne yazacağımı düşünmeden gönlüme ne düştüyse onları başladım yazmaya.
‘Ömrümün hesabını verirken bu yazılar da şahidim olacak’ sözünün verdiği cesaret ve güvenle yazdım da yazdım.
Bittiğinde bir şiir oluvermiş. Bakalım siz değerli dostlardan nasıl bir yorum gelecek…
YAZACAĞIM
Gelen nesil bilsin diye
Soysuzları yazacağım
Yedi göbek ötesiye
Boysuzları yazacağım
Ahlak, kural dert etmeyen
Sapkınlığı terk etmeyen
“Örtün” derken örtünmeyen
Donsuzları yazacağım
Güven mevhumunu yıkan
Her taşın altından çıkan
Mehmet’ime kurşun sıkan
Kansızları yazacağım
Sürünürken sefalette
Eş tanımaz cehalette
Et bürünmüş iskelette
Cansızları yazacağım
Bilerek konuş lafını
Affetmem sonra gafını
Belli etmeyen safını
Yansızları yazacağım
Yeki şeş gören gözleri
Şerre çağıran sözleri
Alnı secdesiz; yüzleri,
Nursuzları yazacağım
Sözlerimde var mı yalan;
Halkı ben mi ettim talan?
Tükürüğümü yağmur sanan
Arsızları yazacağım
Halil, sende kefen giyen
Kovulurmuş doğru diyen
Yetim, öksüz hakkı yiyen
Hırsızları yazacağım… HALİL MANUŞ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.