Hadi Gel Bu El’azizliye,Şulenar
hayrettin taylan
"o kendini biliyora.....aziz ithaf"
-Seni çağıran içsel ağrılarımın Ağrı Dağıyım. Aşkın en istendik tepesindeyim.İnsanın nefessiz kaldığı anların nefsiyim.Beni öyle nefessiz bıraktın. Tüy dökmüş Vak kedisi gibi ağrılarımda durmadın. Gelip aşk kucağıma sevgini sundun. Sevimli, güleç, içtendi her şeyin.
Pütürtülü amaçlarımda beliriyor aşkın şavkı.Kendimi sana sunan benlik aynamdasın.Görülmüşlüğe zahire ambarısın. Aç kalmış bülbülüme birikiyor gül cemalin, sevda yelim, yarınlar şemi..
-Dili mecruhlarda banıyor hüzün.Bazenlerden yine pazenler üretiyor imkansızlık.
Oysa nedimlik huyum boyunun geçti.Benden gitmeye daha çok küçüksün.Aşk daha bebek, daha emziğiyle duygu sütünü içiyor.
Parelenirim sensiz kalınca.Pire için yorgan yakanın yakasına yapışırım.
Nerde benim perim, nerde yüreğimin yorganı.Üşüyor üşenirliğim.
“Seni olduğun gibi seven insan için" iyi gün ,kötü gün" yoktur..
Ne zaman yanında olması gerekiyorsa, o zaman yanında olur..”
~Cemal Süreya~
Şair konuştu, şair sustu burada.
Hasretin kalbimin ritmini bozdu.Nefesi kesilecek gibi, nefsimin yanında öylece kalmışım.
Nefes nefese sensiz nefessiz kalıyorum.Sen nefsimin misafiri gibi duruyorsun.Oysa izett-i nefsim lezzetini ömrüme yazıla çok oldu Şulenar.
-Düş çürüğü renginde hasretlerime zam yapma.Sensizliğin fakiriyim.
İnsan biraz beni de düşünür, annen-baban hayrına bir öpücük verir.
-Güldükçe gülünün kırmızılığını sunar.Matemlerimde yuva yapmış simsiyahlığı , yalnızlığın simsarlığını ilginle siler.
Kapısı olmayan uzaklığımızın kapısını kapatan engellere karşı gönül pencerenden bana bakmaya devam et.
Yarım kalan buluşmaların bulmacasını çözdüm.Tüm soruların sevabı sendin.
*Yaz saat uygulaması başladı. Bu bir müjdedir.Aşk saatimizin başlamasına şifredir.Daha çok gündüzümüzü olacak sen gün’eşim olarak yanımda olacaksın.
İçindeki çocuğu kaygılara taşıyan her varsa eskiz düşlerin dedesine bırak.Geleceğini görmeyenlerin önyargılarını eskiz düşler dedesine torun sevgisiyle bırak.
-Sana sevmek çok yakıştı.İçindeki kızın güleçlerinde açıldı ilkbahar.
Yeşil gözlerinde yeşerdi tabiat.Aşkı benden sonra uyandırdın.
Artık uyanışın okyanusuyuz. Aşk sularındayız.Sen sular gibi berrak, ben dalgalar gibi aziz.. Hadi gel bu el’azizliye
Zamanın önemi yok .Akrebin beni sensizlikte ısırdı. Zamansızlık acıyor, hadi y’elkovanlar gelmeden sar beni.
-Sensizliğe takılı yalnızlık saatimi indir hüzün duvarımda. Ne zaman saate baksam damla damla ağlıyor.
-Zamanım ıslanıyor. Kurumuyor sensizlik. Düşlerinle duşuma giren kurların var.
-Hadi kurlarınla yeniden kur sevdamızın o mutlu saatini.
Parselledim kalbimi.Devre mülk değilsin gayrı.Bir ömür istimlak ettim tanımsız, sayısız sevgimle.Tapusu yüreğimde, gerçeği umudumda.
-Artık yar toprağımsın.Üstünde aşkımızın gül bahçesi.Bense seni seven fakir;ama mağrur bir bahçıvanım. Gül kokunun meteliğine ömrümce çalışmayı feda etmiş bir Ana’dolu yüreğiyim.
Gamzelerinde yandım, buselerinin şulesi yakıldım kavruk masallara.
Artık uzlarımızın ucu bir birine tanıdık .Ucu bucağı yok uzak kalışlarımızın .Yüreğimiz iç içeyken dünyanın sonu yoktur Şulenar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.