İki Çocuk Anası O Kadın
...
Yaptığı canını yakmakta her gün batınca, aklındakilerle uyumakta ve keşkeler hayatından bir parça olmuş. Biri kocası sevdiğiydi bir zamanlar; canım, gülüm, bebeğim, … derdi. Hayat verirmiş gülüşler yüzüne çarpınca. Biri kendinden küçük sonradan sevdiği. Biride nerden geldiği belli olmayan bir yabancı…
On/sekizinde nişan nikah kıyılmış sevda varmış o zamanlar kalbinde. Zaman akmış sevgilim dediği koca olmuş. Gün akmış durmamış zaman. Her akan zaman canlarını yakmakla yükümlüymüş gibi canı yanmış, her saat tıkırtısında. Cicim ayları geçmiş göz açıp kapama aralığında. Kocası gün geçtikçe değişiyordu ve o başını eğip sabır diliyordu. Koca ilgisi kalmamış. Akşamdan akşama yemek masasında haller sorulmaya başlanmış. İhtiyaçlar telefonda giderilmiş zamanlar. Kalplerde bir boşluk, öyle bir boşluk ki kör kuyu misali düşünce düşüncelere aklın hayalin varmadığı çılgınlıklar esmekteydi… Ve çıkı vermiş en boş, en anlamsız hayatın sahnesinde. Ne olacağını ne yapacağını bilmeyen vardı birde. Sevgiye aç, gülmeye hasret bir kalp vardı bu kes masa başında. Zaman akmış bunlar buluşmuş konuşmuş dertleşmişler. Telefonlarda haller sorulmuş. Hayaller kurulmuş. Bir yanda kocası bir yanda o gelen durmuş. İkisinden de geçilmiyormuş. İki çocuk anası hayatın son perde son numarası. Aklı çelişkilerde sorusu bile yok ne yana dönse bir ah, ne yana dönse bir keder… zaman akmış akmışta istediği gibi hiç akmamış yeniden sevda ateşi yanmış. Boşluklar dolmaya başlamış o bile farkında değildi, yolun sonundan haberi yoktu iki çocuk anası deli kadın sevdaya aç sevgiye hasret duygulara çıplak kadın…
O kadın sevmiş yeni baştan. Yeni hayaller, yeni umutlar düzülmüş yüreğine. Gün olmuş oda yakmış, sadık çıkmamış veya sadık çıkmış yaptıkları kadına göre değilmiş. Kadın aklında çocukları ve gittiği yol, yol değilmiş. Üçüncü adam; kim, onu kimse bilmemekte. Kadın üzüldükçe sığınak bilinmekte. Ne sevgili ne dost nede arkadaş. Üçüncü adam sırdaş olmuş. Kadına oda aşıkmış her erkek gibi, kadının her şeyini bildiği halde. O da boşluktaymış, sevgiye, aşka aç kalmış yıllarca. Onunda sırtından vurmuşlar. Oda kadın gibi yanmış kadını o yüzden anlarmış. Ve gün olur oturup ağlamışlar. Kadını dinler gözlerini silermiş.
O kadın ve üç adam, kadının kocası ilgi beklendiği tek nokta. Kadının sevgilisi yüreğini emanet bırakacağı yer. Kadın ve o sevdaya aç insan ne işi vardı. Neden geldi, hangi bahane ile gidecek. Bilinmeyen adam yeri olmayan. Kadının hayatında hissesi olmayan adam.
…
O kadın ve üç adam belki de kocası gereken ilgiyi gösterseydi. O kadın bunları yaşamazdı.
Belki kocası azda olsa sevgili gözüyle görüp köle niyetinden geçseydi o kadın hiç ağlamazdı
Sırdaş aramazdı. Yüreği boşluğa düşmezdi. O kadın ve o adamalar sonra sevgilisi o kadına güven verip yüreğini derdini dinleseydi üçüncü adamda olmazdı. Ya üçüncü adam o ne verecek kadına, kadından neleri alacak. Peki kadına ne olacak. İki çocuk anası o kadın