- 550 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Düşünce devinimindeki Mutluluklar 12
Dinler ittifakların eskimiş, demode olmuş, geçmez akçe olmuş sosyal ayrılık üzerinde sağlaşma yapar olan birliğine, karşı olmuştu. Yeni zaman bunu gerektiriyordu. Dinler totem ayrılığı fikrine put diyen mücadele edişiyle, totemi düzenleme gücünü yeniden ele alışla; “insanlarını aynı tek tanrı tarafından yaratılma eşitleşmesi üzerinden değerlendirecekti. Böylece yeni totem, insandı. İnsan olmanın yeni bir aideti tanımlaşmaları üzerinden yeni ittifakı anlayışlar düzlemi içine doğru gidecekti”.
Toplumsal düzlemde yansıyışla efendisi ile eşitsiz olan köleci ilişkilerin yorumlanması ve öğütlenmesi fikri tek tanrı uhdesine transfer edilecekti. Bu transfer tüm insanları Tanrı’nın kulu olma düzleminde herkesi eşitleyecekti. Diğer yandan da kullarına dilediği gibi dilediğine dilediği rızkı vererek, kullar arası eşitliğe, rızık taksimi eşitsizliği verişle, eşitsizliğe kendisi irade verecekti.
İttifakın kurulu (yöneten tanrılar kurulu) erken dönem etnik totem ata temsilciliği ile oluşan geçici bir kurul gibi oluşla epey iş ve işlemleri başlatmıştı. Damgasını uzun dönem boyunca pekiştirmişti. Ne var ki beliren ve girişen toplumsal yapı etnik totemi temsilciliğe pek pirim vermiyordu.
Bu hal yeni yeni beliren ittifakla ortaya konan etnik yapılar kaynaşması olan halk yapı içinde cari oluyordu. Böylece yeni ve tektanrıcı anlayışla yansıyan gelenek görenekler, bir tek yöneten kişinin şahsında toplanışla yeni sürecin içine konacaktı. Artık halk içinde eski ittifak kurulu tanrılar soyu ve temsilcisi oluşla eski etnik totemi alan hem melezleşiyor, hem bölünebilir büyüklüklere erişiyordu.
Bu tarihsellik içinde sosyo- toplumun anlayışı ve sosyo -toplumları bu anlayışlara göre düzenlemek istemenin iradesi, tek kişinin sıfatları olarak bir kişi otoritesinde birleştirilmişti. Burada kararların doğruluğundan çok tez alınan kararların sonuç odaklı olması göz önüne alınmıştı. Bizler, insanlığın bu kabilden tarihi süreçleri ve uygarlık yaratama adımlarını, nasıl attığını görüp bilmemiz de lazımdır.
Monoteistlerle, politeist anlayışlar arasında çok farklar vardır. Bir kere politeist anlayışlarda, tanrılar görev dağılımlı oluşla, yaratıcı olmayan; her biri bir işi düzenleyen ilahtırlar. Her bir topluluğun ayrı ayrı totemleriydiler. Totemler, temsilcisi olduğu topluluklar içinde, erken dönemin yalın topluluklar aitliği oluşla, giderek yamyamlık dönemi ve insan kurban etme dönemi temsilcisidirler.
Bu tür ilahlara kurban etmeli sembolik ritüellerinin, zamanla kutsallığa dönüşmesi ve tek Tanrı fikri içinde kurban bayramlarına dönüşmesi görülecekti. Tek tanrı kavranması içine, çok ilahlı olmanın çeşitli totem hayvanın kurban edilmesindeki çoklu ritüelime uygulamasından yeni sentezler çıkacaktı.
İttifakı dönem ortalarına doğru totem mesleği ürünleri kendisi ile eşitlemeyi ve kendisi ile eşitlediği bu totem hayvanları kendisi yerine tanrıya kurban etme süreci, yavaş yavaş yoğunluk kazanmaya başlamıştı. İttifak içinin kesme, haşlama, suda pişirme gibi her biri bir totemi tabu olan ritüeller ittifak emek ürünü olan kimi hayvanların kurban edilmesi süreci içinde birleşen ritüel altında yeni inancın temeli olmuştu.
İttifak ürünü hayvanlar o ittifakın insanlarının canı ve kanıyla eşitleşmiş; insan kurban etmenin yerine artık insan emek ürünü totem hayvanların kurban edilmesi, prensip edilmişti. Bu tür çoklu geleneği İsmail’in kurban edilmesi gibi birleşen figürcü sembolize oluşların sözlü anlatımı ve eğitim yapılanması ritüelime edilişle yeni düzenlemeleri yapıldı. Kurban olarak geçmişte mevcut olan bu tür yapılanmalar vardı. Yeni versiyon düzenlenme anlayışları içine, tek tanrı anlayışının oluşması için, bu eski zemin alan katkıları, tek tanrı uyarlaması içine olan her bir transferdiler.
Uygarlık adımı atan atalarımız, insan kurbanı yerine çoban Ya da çiftçi toplum oluşuna göre, hayvan Ya da bitki sunmayı akıl etti, İşte bu sunulan nesne, insan kurbanı yerine geçip, kurban olan nesne; insanların eşiti oldular. Ve insan, kendi canını kurtaran bu totem hayvanı saygılardılar.
Bu dönemlerde totem budur. İnsan kurbanı yerine geçenin saygınlaşmasıdır. Bu anlam çoban Dumuzi (Habil) ve çiftçi Enkimdum’un (Kabil’in) tanrıça İnanna’ya hayvan ve bitki ürünlerini hediye eden, kurban sunumu ile ritüelleştirildi.
Zamanla birleşen yapılar ruh anlayışına göre dizayn olan İshak’ın kurban edilme söylencesinin ardında olan etnik gelenekti sosyal anlayışlar; toplumsal değiştirmelerin etkisi ile bu dizayna göre anlamları da değiştirildi. Geride kalan asıl anlam okülte oluşla unutulup gitti. Koruyucu gözetici ata totem ruhunu belirten anlayış; sosyal ve toplumsal gelişme ve değişmelerin etkisi ile anlamdan anlama, gidecekti.
Bu nedenle her ittifakların kendi totemi toplulukları kaynaştıkça, yansıyan melez görüşler hem iki başlılık ikizleşme figürünü sembolize etti. Hem de, toplumsal ittifaklarla, tekleşen kutsal totemlere dönüştüler. Buradaki teklik bir som bir yekpare oluş değildi. Çokların tekliği; ya da çoklukta teklikti. Yine totem anlayışı, ittifak insanları içinde Tek Tanrı ile insan arasında bir aracı rolünün iletişle ve meşrulaşması olan otorite gücünü temsil etmeyi de zamanla olgulaşıp üslenmişti.
Aslın da bu çoklu yapı, ittifakı kültür çokçuluğunun, farklı düşüncelerle girişmesiydiler. Çokluk birbiri ile kıyaslanıp eşit kılınıyordu. Eşit oluşla eleştirilerek, bu serbestlikle ittifakın yeni düşüncelerini oluşturmanın kendilik girişmesiydiler. Her girişme bir alandı. Her alan bir eğim oluşla giriştirmenin kendisiydi. İttifakı şart ve eğilimlerle tek tanrı düşüncesi oluşup, olgunlaştırdıkça, etnik totemi gelenek halk alanın içinde birey tanrısına, aile tanrısına ve kabile tanrısına doğru yansımasını sürdürdü gitti.
Sürecek
Bayram Kaya
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.