- 562 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BÖYLE BİR ZİHNİYET, BENİM ECDADIM OLAMAZ
Ben bir Müslüman Türk genci olarak aklım ve ahlakımla başı kapalı olana öcü gibi bakıp, mini etekliyi çağdaş ve modern gösterip bacak arasını ovalayan bir zihniyeti kabul etmediğim gibi, böyle bir zihniyete sahip olan da, benim ecdadım olamaz.
Benim anamın ve bacımın başına örttüğü başörtüsü dini simgedir, devletle işi olmaz diyen, kendi rahibelerinin ve havarilerinin giymiş oldukları elbiseyi ve hatta inançları doğrultusunda evlilik dahi yapamayacakları, yoksa din dışı kalacaklarını görmezden gelen ve konuşmayan bir zihniyet, benim ecdadım olamaz.
İnançtan bahsedip fetva verdiğini zannedip, bir ulusu bir milleti dininden uzaklaştırmaya çalışan bir zihniyet, benim ecdadım olamaz.
Peygamber efendimizden bu güne kadar süre gelen ve hiçbir Allah kuluna zorbalık, ırkçılık, ayrımcılık, renk taşlık yapılmayan, namussuzluğun, haysiyetsizliğin, hırsızlığın, adaletsizliğin ardı sıra sürdüğü en kötü savaş dönemlerinde dahi, herhangi bir kimseye veryansın etmemiş, Yüce Allah’ın emrettiği “ ben sizleri kavim kavim yarattım tanışıp kaynaşasınız diye “ buyruğundan dışarı çıkmayarak, ince bir yüreklilik ve temiz bir ifade ile davetkar olmayı sürdürmüştür. Bu kutlu dava, günümüze kadar devam etmiştir. Maalesef ki, şu günlerde, Kuran’ın rehberliğinden uzaklaşıp, kendi emelleri için ülkeyi talan etmeye karar veren, ülke milletini farklı etnik kimlikler adı altına sokmaya çalışanlara yol olan bir zihniyet, benim ecdadım olamaz.
Batı ülkeleri, kendi çıkarları için kendi dinlerinden uzaklaşsalar bile, bu doğrultuda halifelik sistemini devam ettirmektedirler. Papalar, kardinaller, papaz haham ve rahibeler kendi dinleri içinde hoşgörü ile karşılanırken. Benim dinime, benim inancıma yol olan zatı muhteremlere, benim ülkemde dil uzatmalarına müsaade eden bir zihniyet, benim ecdadım olamaz.
Benim ülkemde, benim milletime sövenler, çamur atanlar, savaş açanlar, bölücü eylemde bulunanlar hala muhatap alınıp bir kimliğe sokulmaya çalışılıyorsa, bu zihniyet, benim ecdadım olamaz.
Şu günlerde, ırkçılıktan bahseden, bunun için yasalar isteyen, her işine geldiğinde allanan pullanan gözünü kan bürümüş hainlerin, kendi çıkarları için Müslümanların katledilmesine gık bile çıkarmayıp, demokrasi adı altında sefa süren bebek katillerine destek veren bir zihniyet, benim ecdadım olamaz.
Ben ki, Hz. Âdem ile başlayan, Ergenekon ile vuku bulup Çanakkale ile devam eden, inancı ve imanı ile elinde taşlarla sopalarla, ayakları yalın bedenleri yarı çıplak, karnı aç gözü tok, “ezan dinmez, bayrak inmez” diyerek. “Allah Allah” nidaları ile cepheden cepheye koşan, teslimiyeti asla kabul etmeyen, anaların, bacıların, ecdatların torunu olarak. Üç beş çapulcunun eline almış olduğu silah ve bir çaput ile yıllarca sırtından geçindiği bu milletin, bu devletin, bu toprakların hesabını vermedikleri gibi, meclise kadar girip kendilerine özerklik isteyen bu ahmakların güdümüne girmiş bir zihniyet, benim ecdadım olamaz.
Ülkemin her karışında ecdadımın kanı dururken, Siyonist ve Mason kimliklerin aklına hizmet edip, daha gençliğini yaşayamadan hiçbir günahı olmadan yirmi yaşında şehit düşen genç bedenlerin. Devletine hizmet aşkıyla yanıp tutuşan komutanımın, gecesini gündüzüne katan polisimin, ülkemin en ücra köşesinde hazır kıta bekleyen hemşire ve doktorumun, bir harf öğretebilmek için her gün yeni bir heyecanla uyanan öğretmenimin kanını akıtan bu itlerin istek ve dileklerine çanak tutan bir zihniyet, benim ecdadım olamaz.
Televizyonlar da yaşanan ahlaki çöküntünün sokaklara taşması, okullarda bataklığa sürüklenen binlerce taze bedenlerin yok olmasına, birilerinin işine gelmiyor diye yayınlardan kaldırılan gerçek kimliğimizi ortaya koyan programların kaldırılmasına meyil veren bir zihniyet, benim ecdadım olamaz.
Abuk sabuk şarkı ve klipler ile dinimize, milletimize söven insanları ahmak yerine koyup ateist düşüncelere yöneltip dini inancın zayıflamasına sebep olan. Fakat namusuyla yaşayana gerici muamelesi yaparak onun bunun kucağından inmeyenleri, gece âlemlerin de boy gösterip boy boy fotoğraf verenleri, gözünü şöhret ve para hırsı bürümüş mahlûkların kendi bedenlerini sergiledikleri bu sofrayı, arlandıra ballandıra anlatan programları ekrana taşıyanlara izin veren zihniyet, benim ecdadım olamaz.
Şimdi soruyorum sizlere, siz neyin kafasını yaşıyorsunuz. Ya da neyin peşindesiniz ne yapmak istiyorsunuz. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığını güdenlerden olursanız, bir gün sizi sokabileceğini düşünemiyor musunuz?
Eğer inancınız varsa, kimliğinizi, kişiliğinizi, milliyetinizi, mezhebinizi, renginizi, bir kenara bırakıp, elinizi vicdanınıza koyduğunuzda, Allah’ım sana şükürler olsun, sen bizi muvaffak eyle, şeytanların ve bölücülerin şerrinden koru, inanlara zeval verme, hiçbir kulu aç ve açıkta koma, diye dua edebiliyor iseniz, ne mutlu size…
Unutma!
Sen bir kulsun, yaşamış olduğumuz şu ölümlü dünyada, ölümle yaşam arasında toprak olacak etten kemikten bir beden olarak, tek korkun Yaradan’ın olsun, kulu değil…
Yarın bir gün, mezarının başında sana dua eden neslin ve torunun olsun, söven değil…
Saygı sevgi ve selamlarımla… Nazım UZUN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.