- 1693 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Mektup4/ Son Tango
’ Bazen büyük farklılıklar insanları birbirine daha da yakınlaştırır.’ (18/10/2012 02:54:45 (İlk mesaj)
...
Kötü anlarım oldu; zehrini yuttum ben o aşkın. Hadi nefes al! Gülden güzel günlerim bir de, bülbülleri çağıran... Kokladım onu, derin bir nefes ki, iliklerimde... Öyle derinden geldi ki sesin, bir kuyunun içinden boğuk, uğultulu, daireler çizerek ve yaklaştıkça yankılanan. Öptüm çağıran sesini o aşkın... Aşk bana ne yaparsa yapsın artık, hadi nefes ver!
Koşuyorduk... Yaklaşınca kaçıyorduk; kalp ritimlerini sayamaz halde beklerken, içinde buruk bir sevinç... İnce belli çay kıvamında burukluğu, öyle bir haz işte, buruk.
’-İncecik belin, inceciksin... Küçücüksün, bak kavrıyorum, sıcacık oluyor ellerim’
-’Sen masallardaki dev şövalye, sanki atlıların arasından kopup geldin, koskoca dünyayı; nispeten taşıdığım ağırlığını kovuyorsun; sen dokundukça, hafifliyor sıcaklığım, buharlaşıyor yalnızlık, buruk bir tatta demleniyorum aşka...’
Şimdi ne olacak? Ne yapacağız, yorulduk mu koşarken... Çay değil ki içtiğimiz, terli avuçlarımız... Eyvah! görecek utancımı, daha güçlü olmalı... Anlat kızım, durmadan anlat, ne aşklar yıkamadı seni, bilsin inceliğinde incindiklerini... istiridye kabuğundaki inciyi, bulsun kolaysa gerçekten sevmek! Sen batır tüm dikenlerini, tutsun gülün dalından elleri kanayarak, ya da koklasın kar ortasında kardeleni de sızlasın yoksul çocukluğun burnunda...
Dağınık bir odayım; hevesle içeri giriyorsun, tertemiz ama, diyorsun... Muntazam düzenli bir masadayım; önümde çatallar, bıçaklar her şey yerli yerinde, ama tozlu... Olsun, ’bazen farklılıklar insanları birbirine daha da yakınlaştırır...’
’Bunlar en sevdiğim havalar, yağmur ve toprak kokusu...’ ’Ben de severim, yağmurda el ele dolaşmak fikri hep kulağıma hoş gelmiştir, toprak kokusunu çekerek... Bir de gökkuşağı çıksa, tam hayal ettiğim gibi... Ama yağmur yalnız yakalar beni...’
Yağmur yakaladı bizi hazırlıksız, acemiyim bu ana, mutluyum, hem de kaç kez sırılsıklam, kenetlenmiş ellerimizle... Sadece bu yüzden bile, neyse... Öyle de bitti, böyle de...
Büyük bir salondayım, dağıtmak için hevesli, hesapsız... Sen benim ruhumu düzerken... Ben dağıtıyordum yaşadıklarımı ortalığa... Beceriksizce... Çıldırtana dek saçtım döktüm her şeyi! Oyunun neşesiyle, farkında olmadan düğümlediği yumak bir kedinin; masum ve aptal! Çöz çözebilirsen...
Mutfaktayım mutluluktayım, yemek çiziyorum senin için. Fırçalarım karıştırırken sebzeleri, içine katıyorum beni...
- ’Hayatımda yediğim en güzel salata... ’
Sırf adını yazmak için yarısını çöpe attığım salatalığın resmini, saklıyorum ayrıca...
Böyle de bitti, öyle de bitecekti; bırak anlatayım...’İlk ne zaman öldün?’ anlattım...
Geriye senin ve benim bildiklerimiz, ve dünyadaki tüm sözcükler de gelse , hiçbir lisanda anlatılamayacak olanlar kaldı nasılsa... Hadi nefes al!
Gözlerimi kapattım... Şu an atlılardan firar etmiş bir şövalyenin kollarındayım; elleri inceliğimde, bacaklarım beline sarılmış dağların doruklarındaki karları izliyorum, döndürüyorsun dünyamı üçyüzatmış derece altı saat! Hadi nefes ver!
Sen benimle dans ettiğinin mi sanıyorsun? Tutup bırakmayacaksın, son tangoyu duyana kadar!
Sen benimle seviştiğini mi sanıyorsun? Neydim ben çello mu? Bu mu senin enstrumanın? Çaresiz teslim olmuşluk, nasıl aynı anda nefes alır ki?
Kolumu boynuna doladığımda, kolunu boynuma dola... Kulağına eğilip bir şey fısılda, boynumu kokla... Ahenk içinde saçlarım ritminle dans etsin...
-’Bırak kendini bana, güven bana... seni seviyorum’ Hadi nefes ver!
-’Sonsuza dek bırakıyorum..’ Hadi nefes al!
Bizim bir şarkımız olmalı, aynı anda söylemeliyiz, ama limanda sen mırıldanırken sonrasına benim eşlik ettiğim kasvetli şarkı değil...- ’Takvimlerden haberin yok mu, geçiyor günler... ’ ’ Kimimiz yorgun, kimimiz solgun...’ Çok sevsem de olmaz bu şarkı. Ritim neşeyi aynı anda hüznü duyurmalı, tıpkı bana dokunur gibi söylemelisin o şarkıyı... Hüzün duymalıyız en mutlu anımızda...-
’-Sana dokunduğumda bir taraftan huzur doluyorum, bir taraftan hüzün doluyor içim, gözlerim doluyor’
-’Neden acaba, çok garip?’
-’Bilmiyorum, ama hiç böyle olmamıştım’
-’Ben de hiç...’
sen benimle seviştiğini mi sanıyorsun? Önce hangimiz yenecek diye savaşırken! Dokunduğun her yer benim değilken... Dokunduğum her yer senin değilken...
’Kendime sarılıyorum sanki, o kadar bana aitsin ki, benim bir parçam gibisin’
Kim tamamlayacak söyle...
Hadi nefes al!
’Birbirimizi çok seviyoruz’, çok sevdik...
Birbirimize çok düşkünüz’, çok düş-tük...
’Biz hiç ayrılmayız’ öyle...
de bitti böyle de...
Sinemadayız. En çok kuyruk olan sırada, en güzel kızın olduğu... Baktık sıra gelecek gibi değil , gülerek diğer sıraya girdik, aklımız mizah tırmanıyor; kıkırtıyı lolipop şekerine benzeyen o kız yapıyor. Az önce de bankta oturmuş beklerken, hamile bir kadın geçmiş önümüzden kaçırmışım; sen ’Sana ne kadar çok yakışır hamilelik, istermisin?’ diyene kadar. Kırmızıyı yüzümde o cümle yapıyor... Gül kokuyor yine gün, iliklerimde yaz. Derin bir nefes ki, aşk sana benzer, mısraları...
Filmi beklerken masada karşıma oturdun...
’Benim de öyle tatlı bir kızım olsa’
Dışarıda hep yüzümüz yoldan geçenlere uzaktı... Oturduğumuz her yerde en kuytu en yalnız köşeyi en kör noktayı seçtin... Yolda elimi tutup sımsıkı parmak uçlarımı öperken unuturdum bunları, eve gelince uykuma dizerdim... Ayakları yerden kesilen kadına gökyüzü cazip gelir, yere bakmak ta niye ki? Masmavi sonsuzlukta martılar süzülür.. Fırtına bile olsa, sevdiği denizi terketmezdi ....
-’Ben senin elini bıraksam da tutacağım ana kadar bekle olur mu?’
-’Söz veremem, sakın bırakma!’
Seni seviyorum çünkü... oynarken anlamıştım, çünkü’ den sonra gelen hiçbir sebebin seni neden sevdiğimi anlatamayacağını...
-’Bana her zaman gülümsediğin için seviyorum seni’
-’Seni sevdiğim için herzaman gülümsüyorum’
Seni seviyorum çünkü; lanet herifin tekisin! Sadece harika bir adam olduğun anlar için katlanırdım o lanetliğe! ...
Lakin,
Öyle de gittin, böyle de gidecektin, işte!
YORUMLAR
Sevgili Sibel ,
Sen tescilli bir delisin.
Küçücük beynimle top gibi oynadın yine.
Seni sevene de Allah sabır versin , senden ayrılana da.
Çok güzel bir anlatım ve akıcı üslubun la harika gidiyorsun .
Tebrik eder saygılar sunarım.