Dehlizlerde Yolculuk -3-
Ey, gizemli ışık nerelerdesin?
Sabah, uyanır uyanmaz ilk önce suya atlayıp yüzdüm; dün geceden sıyrılmak istiyordum. Suda yüzerken Cemal’in balık teknesinden Cemal’ın ağ topladığını ve haftada bir-iki gün onunla gelen kızı; Pamuk kızın bana doğru bakındığını gördüm.
Pamuk kızın adı Elzem’di; siz onu Elzem diye bilin, ben ona ‘Pamukkız’ dememim sebebi, beyaz tenli, beyaz gülüşünden ve pamuk gibi bir yüreği olduğundan bu isimle çağırıyordum. Pamukkız, kırkbeş yaşları geçkin, olgun, düşünceli, vakur duruşlu bir kızdı. Sanırım o da birini sevmiş fakat kavuşmamış; ondan başkasıyla evlenmeme yemini etmiş bir kızdı.
Bir süre sonra, sudan çıkıp dün gece başımdan geçen olayı onunla paylaşmaya karar verdim. Cemal, teknesi bana doğru çevirip gelmeye başladı, ben de ateş yanında ısınsın diye bıraktığım elbiselerimi giyindim, onların sahile yaklaşmasını bekledim. Cino, tekneyi görmüş sevinçle havlıyor bir yandan da kuyruğunu mendil gibi sallıyordu. O da Pamuk kız’ı özlemiş olmalı!
Az sonra tekne sahilde durdu, Cemal ve kızı Elzem tekneden indiler. Cemal’le tokalaşırken balık kokusu genzimde hissettim. Pamuk kız ise Cino’yla meşgul olmuştu. Hal hatırdan sonra Cemal’a Elzem’le bir şeyler konuşmak istiyorum bir saatliğine bana bırakır mısın? Dedim. Cemal önce şaşırdı sonra “ne konuşacaksınız ki… İki deli ne konuşacaksa…” deyip kabul etti. Cemal, teknesinde ağları kontrol etmeye koyulurken “Yarım saat kadar buradayım” demeyi de ihmal etmedi. Ben ve Pamukkız sahilin az ötesinde bir kayalığa oturup bir süre sessizce denizi seyrettik. Pamukkız “ne anlatacaktın? De bakalım!” ben söze nereden başlayacağımı bilemiyordum fakat ilk önce esrarlı nottan başladım anlatım konuşmaya:
“Bir haftadır elimde bir not var, üzerindeki yazılar sürekli değişiyor!”
“İyi misin Deman? Bir kâğıttaki not nasıl olur da değişir? Belki hayal görüyorsundur…”
“Ben de öyle düşünmüştüm fakat bildiğin gibi değil! Notu ilk gördüğümde ‘Bu mektubu okuyan her kim isen aşka yaz’ demişti; ondan sonraki günlerde ‘bu mektubu okuyan her kim isen ışığa yönel’ oldu. Dün gece baktığımda ise ‘ışığa koş yoksa felaketin olur’ olarak buldum” Pamukkız, gözlerime baktı, derin derin düşünüp gene bana baktı:
“Galiba, yalnızlık seni bunaltmış! Bunun başka yolu yok… Bence kalabalığa karış yoksa gerçekten felaketin olur” dedi. Yarım saatlik konuşmadan sonra Elzem, “Artık gitsem iyi olur… Kendine iyi bakmayı ihmal etme” deyip bir güvercin edasıyla babasına doğru yürüyüp gitti.
Kendi kendime iyi ki cinayeti anlatmadım yoksa beni gerçekten deli olduğuna inanıp gidecekti!
ben de Pamuk kız’ın arkasından tekneye doğru ilerledim ve yanlarına vardığımda, Cemal, bana bakarak kıs kıs gülerken buldum! Cemal başını iki yana sallayıp motoru çalıştırdı. Pamukkız ise bana tuhaf tuhaf bakarak el salladı. Tekne, usul usul sahildeki benden uzaklaşıp gitti.
Bir süre arklarından bakakaldım; gene Cino’nun sesiyle irkildim havanın biraz daha sıcak olduğunu gözlemlerken güneşin tam tepemizde olduğunu fark ettim. Fakat ruhumda kırgınlıklı bir üşümüşlükle titriyordum, müphem duygular içindeydim!
Pamuk kızın, benden böyle kafasında garip sorularla ayrılması hiç hoş olmamıştı çünkü onu gizliden seviyordum fakat ona itiraf etmekten korkuyordum bu deli saçmalığı halimden! Keşke anlatmasaydım diye biraz kahırlandım ama anlatmasaydım patlardım, gerçi anlatım da ne oldu? Kendimi daha kötü hissetmeye başlamıştım.
Bir ömrün dolambaçlarında, gizli gelgitlere kaç ölüm bedeldir?
Devam edecek...
D.RONAHİ
YORUMLAR
DemAN
Işık bulduğu an hikaye bitecek; ışıkla yeni bir hayata başlam umudu...
Spas...
Terdem
Mola zamanlarımda kahveyi kapıp önce hikayenin devamı gelmiş mi diye bakıyorum, var ise okuyup daha sonra okuduğum kitaba dönüyorum. Ya kitaplarım şikayetçi olacak sizden!
=)))