- 895 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
" HER ŞEY GÖZLERİMDEN DAMLA DAMLA DÖKÜLDÜĞÜNDE ÖLMÜŞTÜM BEN DEDİ YAŞLI GÖZLERLE " .....NİZAMİ MERT....."
" HER ŞEY GÖZLERİMDEN DAMLA DAMLA DÖKÜLDÜĞÜNDE ÖLMÜŞTÜM BEN DEDİ YAŞLI GÖZLERLE " .....NİZAMİ MERT....."
Badem ağaçlarının çiçek açtığı ilk günlerdi bu günler. Arılar, korkusuzca kovanlarından çıkarak en sevdikleri badem çiçeklerinin kollarına bırakıyorlardı kendilerini. Bu vuslattan insanoğluna bin bir türlü şifalar meydana geliyordu. Bu kavuşmadan böyle güzellikler oluşurken insanların vuslatlarından niye zehir zıkkım oluşuyordu. Arının bu görselleştirdiği sahne karşısında o kadar çok duygulandı ki gözleri dolmuştu.
Tefekkürde iken bir öğlen vakti,
Bir kapı açıldı başında vefa.
Yapmak için girdim dürüstlük akdi,
Başında sevgi var sonunda vefa.
İnsanoğlu Aşkı ve sevgiyi ne kadar da kolay bozuyordu. Tutarsızlıklarından dolayı bir türlü bir kararda duramayan insan akıl almaz hilebazlıkla ter temiz yaratılmış duyguları çamurlaştırarak ellerine yüzlerine bulaştırmışlardı. Duygularında derinlik diye bir şey yoktu her şey bu günü yaşamaya göre programlanmıştı akıl disketlerinde. Ne bir dürüstlük vardı nede bir vefa?
Önüme bir vaha çıktı aniden.
Murat böyle demek olduk aniden,
Rabbim korur canavardan caniden.
Başında rahman var sonunda vefa,
Güneş sıcağını cömertçe yeryüzüyle paylaşırken Yüreğindeki Hakkın sevgisi bir volkan gibi kavuruyordu tüm bedenini. Yeryüzünde Allah’ın ayetlerini izlemeye devam ediyordu. İnsan yaratıcısını unutmuş tüm benliğini ekonomik gücüne bağlamıştı. Hâlbuki ki Nice Karunlar malına güvendiği için yerle bir olmuştu. Ne malları onu kurtarabilmiş nede o mallarını? İnsanı ancak yüreğindeki sevgi kurtarabilirdi, Sevginin kaynağı da Âlemlerin Rabbi olan Allah’tı.
Hak göründü bulutların içinde,
Rahmet verdi damlasının ucunda.
Yer gök secde kıldı onun gücünde,
Başında kıyam var sonunda vefa.
" HER ŞEY GÖZLERİMDEN DAMLA DAMLA DÖKÜLDÜĞÜNDE ÖLMÜŞTÜM BEN DEDİ YAŞLI GÖZLERLE " Yaşarken ölmek böyle bir şeydi işte? Umutlarını kırmıştı insanlar. Güvendiği inandığı birçok yüreğin ihanetini görmüştü yaşayarak. Tüm acılarını gözlerinden damla damla dökmüştü. İşte o gün ölmüştü yaşayarak. İnanmak ve güvenmek olmadıktan sonra ne tat alacaktı dünya hayatı ile ilgili yaşamdan.
Masmavi suların derinliğinde,
Şükrü salât ettim serinliğinde.
Bir dost bir dostuna göründüğünde,
Başında muhabbet sonunda vefa.
Dostluğun Altından Mücevherden daha değerli olduğunu insan dostunu kaybettiğinde anlıyordu. Hoş gerçi yaşadığımız dünyada dostluk pek fazla para etmiyordu insanların gönüllerinde. Onların dostu cüzdanları ve sahip olduklarıydı. Hâlbuki bir dostla yapılacak hakkın halveti dünyadan ve içindekilerden daha değerliydi. Bilmeyen gönüllerde dostluğun yansımasını bulması da düşünülemezdi zaten. Onu ancak vefaya açık gönüller anlayabilirdi.
Aşktan gözlerimden yaşlar boşandı,
Bu yarışta kazananlar koşandı.
Her şey fanileşti yere döşendi,
Başında sabır var sonunda vefa.
Aşkın gözyaşları cehennem ateşini bile söndürebiliyordu. O gözlerde dünya malı hiçbir şeydi. Hakikatin aydınlığını gören bu gözler ne güzel gözlerdi. O gözlerden dökülecek her damlayı yeryüzü bulunmaz bir nimet olarak bekliyordu. Dertli yunus onun için demişti “ Gözler vardır hakkı gören/ Gündüz göresi göz değil “ diye. Ne zaman Yunusu ansa, yüreği pır pır ederdi, yine öyle olmuştu. Bir anda üşüdüğünü fark etti, üzerine ceketini aldı gülümsedi içtendi bu gülümseme. Her halvetin sonunda hep böyle gülümserdi. Daha sonra dalıp gitti yüksek dağların tepelerindeki ben beyaz karlara doğru.
Nizami’yim bende garip bir kulum,
Belli bir noktadan başlıyor yolum.
Artık insanlığa açıldı kolum,
Başımda Furkan var sonunda vefa.
Mütevazılık bir erdemdi insan için. Buna sahip olanlar dünya ve ahiret boyutunun zenginleriydi. Bu zenginliği herkes göremezdi, Hani dedik ya yukarıda dertli yunusun sözünü “ Gözler vardır hakkı gören/ Gündüz göresi göz değil “ diye. Onu görmek için hakkı gören gözlere sahip olacaksın. Son olarak Rabbimin kitabından şunu paylaşmak istiyorum;” Ey inananlar, Allah’tan, O’na yaraşır biçimde korkun ve ancak Müslümanlar olarak ölün “ Ali İmran/ 102…
Bu duygular içinde yüreğinizden sevgi, Dilinizden Hoşgörü, Yaşamınızdan Ahde vefayı eksik etmeyin. Sevginin gücü sizinle ve sevdiklerinizle beraber olsun diyorum… Nizami MERT/ ADANA…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.