- 1026 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
" SÖYLE SEN BENİ NE KADAR ANLADIN Kİ? ".....NİZAMİ MERT....
" SÖYLE SEN BENİ NE KADAR ANLADIN Kİ? "
Kurduğu hayallerinin birini olsun yerine getirememişti canı yansada yüreğindeki sevginin devamlılığını istiyordu. Bunun için insan üstü bir çaba gösteriyordu. Yüreğinde büyüttüğü boy salan sevgisini korumaya çalışıyordu. Yaşadığı dünyada bozulmayan hiç bir şey kalmamıştı. Bir gün gelecek Şiirlerinde bu bozulmuşluğu şu mısralarla dile getirecekti....
Bu alemde çürümeyen ne kaldı?
Sevgiler çürümüş, aşklar çürümüş,
Herkesi menfaat duygusu sardı,
Duygular çürümüş, düşler çürümüş.
Bu bozulmuşluk içinde insan nasıl mutlu olacaktı ve nasıl duygularını koşulsuzca anlatacaktı. Zaman menfaat zamanıydı her şeye çıkardan bakılıyor insan yüreği bozulmuşluğun son noktalarını yaşıyordu. Yaratıcı kudret Huzur ve sükun bulacağınız eşler verdik diyordu Kadına ve Erkeğe. Allah muhakkak doğru söylüyordu ama izledikleri ve gördükleri karşısında irkiliyor ve korkuyordu. Tam tersi yaşanıyordu çünkü. " Huzurun yerini Huzursuzluk, Sükunun yerini Kavga ve gürültü almıştı.
O’nun âyetlerinden biri de, size nefislerinizden, sâkinleşeceğiniz eşler yaratması ve aranıza sevgi ve acıma koymasıdır. Şüphesiz bunda, düşünen bir toplum için ibretler vardır. Rum Suresi/21...
Düşünme melekelerini kaybetmiş Kurandan haberi olmayan bir toplumdan ne bekleyecektik isyandan ve bozulmuşluktan başka.
Dilinde sahtelik, gönlünde hile
İnanır yalana hep bile bile
Rüyada prenses, gerçekten çile
Gönüller çürümüş, gözler çürümüş.
Gününü gün etme kaygısıyla her türlü sahteliği marifet sayan insan ölmeyecekmiş gibi bir duruş sergiliyor bile bile yalana inanmaya odaklanıyordu. Menfaat bir insanı bu kadar mı değerinden uzaklaştıracaktı. İnsan yaratılış özelliklerinin nerdeyse tümünü kaybetmiş durumdaydı. Hayal dünyasından bir türlü uyanamıyordu. Çürümüş gönüllerin gözleride gerçekleri göremeyecek kadar çürümüş durumdaydı.
Yaşadığı coşku üç günde biter
İsyankar kahırlar ölümden beter
Dostlarda onu bir köşeye ayar
Dostluklar çürümüş, dostlar çürümüş.
İnsan umudunun, huzurunun, neşe ve coşkusunun üç günde biteceğini bile bile kendini insan selinin kirlenmişliğinin içine nasıl atabilir?. Rahmet peygamberinin bir sözü kulaklarında çınladı; " KİŞİ SEVDİĞİ İLE BERABERDİR " ne kadar doğru söylemişti Allah’n Rasulü: Yalancı yalancıyla Sahtekar sahtekarla Dürüst insanda Dürüst insanla beraberdi. Herkes kendi sevgisinin karşılığıyla beraber olacaktı.Taşlar yerine oturmuştu artık sabrın ve şükrün dışında yapabileceği başka bir şeyde yoktu zaten.....
Bazen kara bağlar yaşlıdır gözü
Pişmandır kan ağlar yüreği, özü
Dost dan vurgun yemiş gülmeyen yüzü
Vaatler çürümüş, sözler çürümüş.
İnsan mutlu huzurlu olacağı yerde neden ağlardı niye pişmanlık duyardı. Muhakkak ki pişmanlığı vardı gerçeklerin gün yüzüne çıktığında insanın pişmanlığın dışında yapacağı bir gücümü vardı sanki. Koşullar intikamını işte böyle alıyordu sahibinden.
Neye inanayım dediği zaman
Sanki damarlarda çekiliyor kan
Dudak titrek titrek nerde o bir can
O canlar çürümüş, kanlar çürümüş.
Günler bir ışık hızıyla geçip gidiyordu. Zaman denilen acımasız değirmen insan hayatını un ufak ediyordu. İnsan aklı son noktada çalışmaya başlıyordu ama sahibine ne faydası olacaktı her şey avuçlarından akıp gittikten sonra..Mevsiminde yaşanmalıydı aşk insan yüreğinin aydınlığı ve mutluluğu için.
NİZAMİ diyor ki hepsi nafile
Denize düşersen vurur sahile
Sevdaya girmişse düzen ve hile
Bedenler çürümüş, özler çürümüş.
Söyle sen beni ne kadar anladın ki; Emekler boşuna mı gitmişti bunca yıl? Aşkın ve sevginin insan benin de ağırlığı bu kadarcıkmıydı. Vefanın gözlerinden dökülen her damla güven duygusunun bittiğinin bir delili değilmiydi? İnsan aşkı ve sevgiyi hileden düzenden ve yalandan kurtarmadıkça asla huzurun ve mutluluğun kapılarını aralayamayacaklardır..." yüreğinizden sevgi Dilinizden Hoş görü, yaşamınızdan ahde vefayı eksik etmeyin. Sevginin gücü sizinle ve sevdiklerinizle beraber olsun diyorum"....Nizami MERT /ADANA......