Kimsesizlerin Kimsesi

• 8 Mart 2013 Cuma 00:44:14

Alacak derslerimiz var o Latin ülkesinde yaşananlardan.

HUGO F. CHAVEZ

Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti.
Kendimizi dev aynasında görürüz. Latin Amerika ülkeleriyle zaman zaman "Muz Cumhuriyeti" diye alay ederiz. Tabi ki kendi kendimize. İçine büzüşüp yaşadığımız mağaramızdan görebildiğimiz bu kadardır.

Venezuela (Venedik’cik):
Türkiye’den oldukça büyük bir ülke.
Türkiye’den oldukça zengin bir ülke, sattıkları aldıklarından çok bir ülke.
Nüfusu Türkiye’nin üçte biri kadar.
Kaynakları ve doğal güzellikleri Türkiye’den iyi bir ülke.

Eğitim ve halkının gelişmişliği Türkiye’den fazla bir ülke.
Din dayatması - dağınıklığı yani sorunu olmayan, farklı etnik kaynaklardan harmanlanmış olsa da insanlarında ırkçılık hortlamamış; ulus bilinci, sosyal toplum bilinci gelişmiş bir ülke Venezuela.

Onların bir atası var, Simon Bolivar adında. Bizim bir atamız var, Mustafa Kemal adında.

Dış ticaretinin yüzde atmışını ABD ile yapan bir ülke idi Venezuela. Petrolü var, gazı var, altını-elması-kahvesi-ormanı-türlü türlü madeni var.

ABD’nin malzeme ambarı ülkelerden biriydi Venezuela.

Böyle olunca da Amerikan sermayesi, ataları/kahramanları/kurucuları olan toplumcu/insancı Bolivar’ı öldürmüş-tüketmiş-yok etmiş, yerine başkan-diktatörler atamıştır.
Halk, (infialine rağmen) kapitalist sermaye ile başa çıkamamış ulusal kaynaklarının sömürülmesini yüreği yanarak seyretmiştir uzun yıllar boyu.
Ekonomik kriz dönemlerinde yabancı sermaye İMF kılıfıyla ülkeye:
- Faizleri serbest bırak.
- Halktan alınan hizmet vergilerini arttır.
- İthalat vergilerini kaldır.
- Bütçe açığını düşür
- Yabancı firmaların kazançlarının tamamını alıp götürmelerine izin ver… gibi akıllar vermiş /dayatmıştır.

Bu akılları uygulamak için başkanları halk değil yabancı sermaye seçmelidir elbette. Ve o başkanlar diktatör olmalı, ülkenin kaynaklarını peşkeş çekmeli, halkı cahil bırakmalı-ezmelidir. Kendi saltanatı yegane amacı olmalıdır.

Neo-liberal kafalar; zengin kaynaklarını gemilere yükleyip götürdüğü koca bir ülkenin halkını;
Yoksul
Aç
Cahil
Evsiz
İşsiz bırakmış,
Kadınlarının ezilmesine çanak tutmuştur.

Halk bilinçlidir, ancak yabancı sermayenin seçtirdiği diktatör başkana karşı koyacak örgütlenme şansı yoktur.

Hugo Chavez’in ordu içinde kurtuluş yolları aradığı, gizlice örgütlenmelerin başladığı yıllardaydı, cebimdeki Amerikan dolarını bozdurmada büyük zorlukla karşılaşmıştım Venezuela’da.
Halk sevmiyor ve istemiyordu.

Venezuela’da başkanlık ülkeyi Amerikan patronlarına peşkeş çekmiştir. İster toplumcu kanattan olsun, ister tutucu kanattan olsun başkan halkı ezmiş, doğal kaynakları dışarıya peşkeş çekmiştir.

Chavez gizli örgüt kurmuş, darbe yapmış bir askerdir.

Başaramamış, hapse tıkılmıştır. Halkı Chavez’ı böyle tanır, niyetini anlar ve onu sever.

2 yıl boyunca ülkenin fakir halkı ayaklanır, Chavez’i hapisten kurtarır. Başkan yapar.

Bir ara yabancı sermaye darbe yaptırır, Chavez’i devirir. Ancak halk anında ayaklanır, ertesi gün başkanını kurtarır.
Chavez sosyal devlet ister.
Adaletli
Barışçı
Eşit
Özgür.

Chavez, Amerikan sermayesinin ortadan kaldırdığı kurucu ve ulusal kahraman Bolivar’ı izler, yeniden gündeme getirir. Zaten halkın hafızasında vardır.

Chavez, içtendir. Sevgisi gerçektir. Yoksul halkını gerçekten sevmektedir. Devrime yürekten inanmaktadır. Ülkesinin kaynaklarının sömürülmesine, halkının yoksul bırakılmasına itirazı vardır.
Küresel sömürü düzenine direnenlere destek olur.
Toprak reformuna girişir, kooperatifçiliği kalkındırır, kamulaştırmaya ağırlık verir.

İçindeki insan sevgisi Chavez’i sosyalist yapmıştır. Büyük küresel oyunu görmüş, haksızların karşısına kahramanca dikilmesini bilmiş, halkına yeniden ulus bilincini ve ÖZGÜRLÜK sevincini yaşatmıştır.

Hugo Chavez öldü. İnsanlık üzgün. İnsanlık düşmanı vampirler avucunu ovuşturuyordur şimdi.

İnsanlar ölümlüdür, iyi düşünceleri hayatta kalmalı. Halklarla yaşamalı, hayat bulmalı.

Chavez öldü. Venezuela yeniden teslim olmasın ister gönül.

Benzerliklerimiz, benzemezliklerimiz var o latin ülkesiyle.

Alacak derslerimiz var o Latin ülkesinde yaşananlardan.