ALEVİ İSLAM İNANCINDA DÖRT KAPI KIRK MAKAM
ALEVİ İSLAM İNANCINDA DÖRT KAPI KIRK MAKAM
Dört Kapi Kirk Makam
Dört Kapi Kirk Makam seklindeki Kamil (olgun) insan olma ilkelerinai Hünkar Haci Bektas Veli’nin tespit ettigine inanilir.Haci Bektas "Kul Tanri’ya kirk makamda erer, ulasir, dost olur." buyurmuslardir. Bu ilkeler asama asama insani olgunluga ulastirir. Bir baska yoruma göre ise seriat anadan dogmak, tarikat ikrar vermek, marifet nefsini bilmek, hakikat Hakki özünde bulmak yollaridir.
Dört Kapı şunlardır:
1.Seriat
2.Tarikat
3.Marifet
4.Hakikat
Her kapının on makamı vardır.
Seriat kapısının makamları:
1. Iman etmek,
2. Ilim ögrenmek,
3. Ibadet etmek,
4. Haramdan uzaklasmak,
5. Ailesine faydali olmak,
6. Cevreye zarar vermemek,
7. Peygamberin emirlerine uymak,
8. Sefkatli olmak,
9. Temiz olmak ve
10.Yaramaz islerden sakinmak.
Tarikat kapisinin makamlari
1. Tövbe etmek,
2. Mürsidin ögütlerine uymak,
3. Temiz giyinmek,
4. Iyilik yolunda savasmak,
5. Hizmet etmeyi sevmek,
6. Haksizliktan korkmak,
7. Ümitsizlige düsmemek,
8. Ibret almak,
9. Nimet dagitmak ve
10.Özünü fakir görmek
Marifet kapisinin makamlari
1. Edepli olmak,
2. Bencillik, kin ve garezden uzak olmak,
3. Perhizkarlik,
4. Sabir ve kanaat,
5. Haya,
6. Cömertlik,
7. Ilim,
8. Hosgörü,
9. Özünü bilmek ve
10.Ariflik.
Hakikat kapisinin makamlari
1. Alcakgönüllü olmak,
2. Kimsenin ayibini görmemek,
3. Yapabilecegin hicbir iyiligi esirgememek,
4. Allah’in her yarattigini sevmek,
5. Tüm insanlari bir görmek,
6. Birlige yönelmek ve yöneltmek,
7. Gercegi gizlememek,
8. Manayi bilmek,
9. Tanrisal sirri ögrenmek ve
10.Tanrisal varliga ulasmak
Anadolumuzun kutsal topraklarında madem ki varız
İnsanı renk, cinsiyet, ırk, mezhep leri ile ayırmayız
72 milleti bir nazarda görenlerdeniz
Yaradılanı, Yaradandan ötürü seven canlarız
Dostluktan , barıştan, kardeşlikten yanayız
Gal-u Beladan beri işte bizde varız
Asaletimiz özümüzle, yüreğimize böyle ayna tutarız
Bizleri lütfen iyi anlayınız, iyi tanıyız
Allah Muhammed, Ali için daim olsun yürek aşkınız
Aşk-ı niyazlarımla
_______Ali Cemal AĞIRMAN______
YORUMLAR
SOR BENİ
Dinimi imanımı,
İnancımı sorarsan
___________Gal-u beladan sor beni
Erenler yoluna, adamışım bu canı
Yezide, muaviye ye, keşişe
Biat etmedim
Zalimin, zulmüne karşı
Direncimi, başkaldırımı sorarsan
Kerbela’ya
Gözyaşıma, yürek acıma
_______________________Sor beni
Allah, Muhammet Mustafa
Ali yul mürt eza, sevgisini ararsan
Yüreğime sor beni
Ehli beyit soyu nedir?, diye sorarsan
____________Kuran-ı kadime sor beni
Ehli beyit le ikrarımı sorarsan
12 imamlara, 14 masum-i paklara
17 kemerbes’te,72 şehidi şühedaya
Erenler cemine,
________________________Sor beni
Elime, belime, dilime sahibim
İnanmaz isen
Asaletime, özüme, yol erkânıma, sor beni
Renk, cinsiyet, milliyet ayırımı yapmam
Severim Yaradılanı, yaradandan ötürü
Acı tarihime, medeniyete aydınlık menzilime
_______________________Sor beni
Kırk kapı, dört makamdan geçeriz biz
Ehli beyit sevdası ile pişenlerdeniz
Şeriat, tarikat, marifet,
Sırr-ı hakikat tır şiarımız
İncinsen de, incitme der Hz pirimiz
Ali den yana Alevileriz biz
İnancın var ise, ,itikadın var ise,
İkrarın var ise
_________________Ulu divana sor beni
________Şair67______
Ali Cemal AĞIRMAN
Sayın Hocam, Aleviliği İslamın bir mezhebi olarak görenler oluyor. Ben bu konuda o arkadaşlara katılmıyorum. Mezhep nedir? yol, görüş, manalara gelir. Din açısından ise, müctehid sıfatını kazanmış bir islam aliminin kapalı veya kesin olmayan (zanni) ayet ve hadisleri islamın temel prensiblerine zıt gelmeyecek şekide yorumlayarak çözüm getirmesine deniliyor. Ama Alevilikte zıt gelen çok nokta var. Ben ALEVİLİĞİ bir mezhep olarak değil, bir felsefe, bir yaşam tarzı olarak görüyorum.
Yanlış düşünüyor olabilirim beni aydınlatırsanız sevinirim. Saygılar.
şair67
Konu çok nazik bir konu konuyu iyi anlamak , iyi kavramak, ön yargısız merhamet ve vicdanı duygular içinde değerlendirmek gerekir
Konu ön yargılarımızdan, geçmişteki inatçı saplantılarımızdan, alışkanlıklarımızdan arındığımız sürece doğru hakkaniyeti, hakikatı görmek mümkün
Her şey insanlığın gönül gözüne ayna tutmakla vicdani ve izani muhasebe yaparak çöze biliriz, anlayamadıklarımızı anlaya biliriz bu irade bizde var lakin biz bu iradeden ne hikmetse insan olarak kaçınıyoruz, uzak kalıyoruz
Yaradana ulaşmak, onu anlamak , onu algılamak meşrebi milliyeti ne olursa olsun her bireyin, her müminin hakkı bunu yeri akıl mantıkla anlamak kalben tasdiklemektir
Yaradnı bulmak anlamak için insanlık çok arayışlar içine girmiştir bunun topluma yansıyan kalıplaşan tabulaşan yanlarıda var fakat burada ast olan doğruyu doğru zamanda bulmak
Berrak tüm kötülüklerden arınmış, manevi bir duygu gerek işte o duyguyu anlayana, bilene o duyguyu yakalaya bilene ne mutlu
Hakikatı bulmak için insanlık içindeki kini ,öfkeyi zanı yok ettiği sürece doğruyu bulabilir hakikatı göre bilir nitekim sabit fikir ve sabit zikirler yüz yıllarca insanın yüreğinde kini öfkeyi taşımış ve günümüzün insanlığına yansıtmıştır halende yansıtmaktadır
Yaradanın bu yüce dini yaymak anlatmak için kime görev verdi hz Muhammede hz muhammed ilk bu ağır sorumluluğa girerken, en yakınında kimler vardı bu yüce dini ilk kimler kabul etti kimler sonradan kılıç zoruyla kabullenmek zorunda kaldı
Hz muhammed vefat ettiği zaman onun naciz bedenine, naaaşına kim sahip çıktı, kim yas tuttu kim iktidar hevesine kapılmadan 3 gün hz Muhammedin naaşını evinde defnederek başkalarının şerrinden korudu bu kutsal bedene kim kol kanat gerdi başkaları iktidar hırsı ile başları dönüp yerine geçmek için kavga ederken bu ulu insanın başında hiç ayrılmayanlar kimler tabiiki hz Muhammedin ailesi aile efradı yani Ehlibeyiti,
Son vasiyetinde söylemiş ey müslümanlar ben hakka yürüyorum size 2 önemli emanet bırakıyorum biri Kuran-ı Kerim İkincisi Ehli beyitim işte çınar burda kök burada buradan yola çıkarsak hakikatı buluruz derim
Aşk-ı niyazlarımla
ararat07
Benim Aleviliğe karşı bir kinim düşmanlığım yok. Alevi bir çevrem var ve çokta iyim onlarla birlikte. Dışlama, küçümseme benim haddime değildir. Lakin Alevilikle ilgili kafamda soru işaretleri vardır. Kur'an IKRA diyorsa bizde okuyup öğremekle mükellefiz saygılarımla...
şair67
Yeterki tüm samimiyetimizle, tüm insani duygularımızla vicdanımız ,izanımızla arif bir dille konuşa bilelim
Her insanın bir öz geçmişi var büyüklerinden duydukları var nesilden nesile kulaktan kulağa aktarılan gıybetler var zanlar var iftiralar var bu herkes için geçerli
Hırçınlıkları saplantılarımızdan arınmış olarak hayatı paylaşa bilirsek Yaradanın insanlığa bahşettiği nimetleri fark edebilirsek herkese yeter bu dünya aynı dünya fani olan insanlık insanlık biri birini anlamak zorunda
Yaradılanı Yaradandan ötürü hepimiz severiz değerli kılarız
Yunusu Hacı Bektaşı Veliyi Hacı Bayram veliyi, şah bedrettini, Kul himmeti, Mevlana Cellaleddin-i Rumiyi Pir Sultanları anlaya bilirsek bu aşılmaz gözüken sorunlar kendiliğinden çözülür tek şey samimiyet ve özü ortaya koymaktır
Asaletinize özünüze cesaretinize selam olsun
Saygıyla dost
Söylediğiniz sadece Alevilerin kabul ettiği bir inanç değildir... Tasavvufi anlayıştır... Dört kapı dört makam olarak bunu işler ve uymaya çalışırız... Bektaşi ve diğer tasavvuf alimlerinin ortak görüşüdür.. İyi anlamak ve İslamı yaşamak, iyi kul olmak için ne güzel makamlardır...
Güzel bir yazı Yüreğinize sağlık...
şair67
Konu çok nazik bir konu konuyu iyi anlamak , iyi kavramak, ön yargısız merhamet ve vicdanı duygular içinde değerlendirmek gerekir
Konu ön yargılarımızdan, geçmişteki inatçı saplantılarımızdan, alışkanlıklarımızdan arındığımız sürece doğru hakkaniyeti, hakikatı görmek mümkün
Her şey insanlığın gönül gözüne ayna tutmakla vicdani ve izani muhasebe yaparak çöze biliriz, anlayamadıklarımızı anlaya biliriz bu irade bizde var lakin biz bu iradeden ne hikmetse insan olarak kaçınıyoruz, uzak kalıyoruz
Yaradana ulaşmak, onu anlamak , onu algılamak meşrebi milliyeti ne olursa olsun her bireyin, her müminin hakkı bunu yeri akıl mantıkla anlamak kalben tasdiklemektir
Yaradnı bulmak anlamak için insanlık çok arayışlar içine girmiştir bunun topluma yansıyan kalıplaşan tabulaşan yanlarıda var fakat burada ast olan doğruyu doğru zamanda bulmak
Berrak tüm kötülüklerden arınmış, manevi bir duygu gerek işte o duyguyu anlayana, bilene o duyguyu yakalaya bilene ne mutlu
Hakikatı bulmak için insanlık içindeki kini ,öfkeyi zanı yok ettiği sürece doğruyu bulabilir hakikatı göre bilir nitekim sabit fikir ve sabit zikirler yüz yıllarca insanın yüreğinde kini öfkeyi taşımış ve günümüzün insanlığına yansıtmıştır halende yansıtmaktadır
Yaradanın bu yüce dini yaymak anlatmak için kime görev verdi hz Muhammede hz muhammed ilk bu ağır sorumluluğa girerken, en yakınında kimler vardı bu yüce dini ilk kimler kabul etti kimler sonradan kılıç zoruyla kabullenmek zorunda kaldı
Hz muhammed vefat ettiği zaman onun naciz bedenine, naaaşına kim sahip çıktı, kim yas tuttu kim iktidar hevesine kapılmadan 3 gün hz Muhammedin naaşını evinde defnederek başkalarının şerrinden korudu bu kutsal bedene kim kol kanat gerdi başkaları iktidar hırsı ile başları dönüp yerine geçmek için kavga ederken bu ulu insanın başında hiç ayrılmayanlar kimler tabiiki hz Muhammedin ailesi aile efradı yani Ehlibeyiti,
Son vasiyetinde söylemiş ey müslümanlar ben hakka yürüyorum size 2 önemli emanet bırakıyorum biri Kuran-ı Kerim İkincisi Ehli beyitim işte çınar burda kök burada buradan yola çıkarsak hakikatı buluruz derim
Aşk-ı niyazlarımla