Ressamlığımın Şiiriydi Yeşil Gözlerin
hayrettin taylan
-Ressam rolündeyim. Tuvalimde başlıyor tövbelerim. Terbiye edilmiş renklerle seni çiziyorum.
Güzelliğinin güzel tonlarını renklere veriyorum. Güzel renklerin güzelliği olarak kalıyorsun.
Yeşil:
-Ben tabiatın en güzel rengiydim. Sonsuz huzurlar sağardım yüreklere. Yeşildim ta ki sevdiğinin yeşil gözlerini görünce, yeşillik meğer oradaymış. Artık tabiatını değiştiren bu yeşil gözlünü tabiat kıl şair.Onun yeşil gözlerinde başlayan sevda ışığın sönmesin.Dünyanın en şanslı yüreği var sende. Şair, sana daha çok hayran kaldım. Yazılarında yeşilliğin bütün manaları vardı. Yeşili giydiren sözlerin var.
-Sözcüklerin o kadar yeşil ki onun yeşil gözlerini göremiyorum bazen.Bazen sözcüklerin tabiatın sonsuz rengi, bazen derin manaların.
-Bu yemyeşil sevdanın renginde aradan çekiliyorum.
Ki yeşil demek
…:Yeşil, Doğadır. Buna bağlı olarak ayrıca yasamı, gençliği, yenilenmeyi, ümitleri ve dinçliği simgeler. Bazı kültürlerde orta yaslardaki gelinler, dogurganligi simgelemesi için yeşil giyer.
Yeşil, gözler için en rahat renktir ve görme gücünü arttırır. Sakinleştiricidir ve sinir sistemi üzerinde doğal bir etki yapar. Yeşil ayni zamanda hastanelerde de popüler bir renktir çünkü hastaların rahatlamasını sağlar.
Koyu Yeşil -- soğukluk, erkeksilik, tutuculuk ve zenginlik kavramlarını ifade eder. Zümrüt Yeşili -- Olumsuzluk. Zeytin Yeşili -- Barış.
Sârimsi Yesil -- Tüketicilerin en son tercih ettiği renk.
Şimdi ruhumun yeşil çerçevesi olmuş gözlerin nerde? Neden bakış şarkılarını söylemiyor.Neden sevinçten de olsa birkaç damla in miyor Şulener.
-Usta ressamlar anlamaz benim kadar yeşil gözlerinle resim yapmayı.
Gustav Klimt, Öpücük resminde kalmış öpülmemişlerim var. Rafaello, Üç Güzeller resmini kapatan sözsüz güzelliğin var.
* Giorgione, Uyuyan Venüs’ünü kapatan kopuşların var romansı sözlerinde.
Peki sensizliğimin resmi nerde ? Ben yanında yokken hayallerin beni nasıl çiziyor.Hangi renge soyarsın beni.Mavilerimle sonsuz denize açılıp işte dünyamın en büyük denizcisi Hayrettin Paşam geldi mi diyorsun.
-Gözlerini yumduğunda hangi filmim başlar.Hangi sözüm sakız olur ağzında.Hangi sözcüklerimle balon yapar patlatırsın?
-Hangi manaların dizinde , dizini izler, dizinin baş rolünde beni oynatırsın.
Ressamlığını kendi tutku hünerine teslim edip sözcüklerle çizdiğim seni görür müsün? Ben de bir Ressamım aslında. Sözcüklerle resim yaparım.
Manalarla resim sergisi açarım.Derin anlamların post modern algısını seçiyorum.
-Parlak renkler yerine, yar içine parıldayan sözlerim var.Sol yanında başladığım manalar sergisinden, aşklar meclisine uzanan sevi yollarına güller döktüm. Gül hünerimi yeni gördün.Ben iyi gül bakıcısıyım.Gülleri dalında, sevdiğimi can ruhunda koklarım.
“İşte bak, gözler gözler için neler yapıyor!
Gözlerim senin şeklini çizdi, seninkilerse,
Gönlüme açılan birer pencere; güneş de bayılıyor
Onlardan içeri bakmaya, sen varsın diye içerde.
Ama gözlerin sanatında yine de bir eksiklik var:
Gördüklerini çiziyorlar yalnız, yüreği tanımıyorlar.”
William Shakespeare
Dudağımda öpüşsü demler birikiyor. Çizgilerin suretinde seni görüyorum. Hiç görmemişin çok görmüşüyüm. Çok görmüşüm hiç görmemişiyim.
Yazılmış sözcüklerin seslerinden sesini, bakılmanın ruhundan güzelliğini betimliyorum.
-Korkma artık, bir adım at…Bir fotoğrafını bile yokken, yoksul bırakma hayallerimi.
Gerçeğin tuvali ol, atıl aşk kucağıma.
Çünkü artık seninle gül mevsimi, yeşillik algısı, umut mevsimi, kendini toparlar. Bir yakarış, bir alışım , bir karışım , bir ruhsal seyirlik dilindeyim.Bana gelmek kadar dolu bir kaderin var bilesin Şulenar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.