- 595 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
40 Yıl / aa
“-demek sen bizim
Döndünün Hacı’nın oğlusun ha! ! !
baban senin kadar ya varıdı,
ya yoğudu benim bilividiğimde”
“-hinci garşından geşse tanıyaman”
“-belki o beni bilebilir de”
“-bil bakalım İbirem,
bilebilecen mi bakalım bu adamı”
“-ben amcayı hiç görmedim ki! ”
……..
“-bizim köylü len”
….
“-eyi de ben köye kaç yıldır hiç gelmedim ki
ben köyü unutmuşken”
“-ha gapberif ben bile bilemedim töbossun
huncucuk çocuk nerden bilsin”
“-tah(m)in etsin bi bakalım”
……..
“-Bobuş Emminin Osman mı? ”
“-..”
“-Askerden dönmeyen Kel Dudunun Cıstan mı?”
“-Hacı Mamıdın Memet”
“-Çil Murad”
“-Aynının Osman”
“-Feyzullahın Doğan”
“-Mükerrem”
“-Nazım”
“-Halis”
“-Mustaddin”
…..
“-Mustatdin? ”
“-gavıra getdi okumaya deye
gediş o ğediş”
“-demek ki onlar da gelmiyor
yıllardır öyle ya”
…
“-emme hala esameleri okunuyoru işde ırafık”
..
“-bizim esamemiz bile kalmamış ”
…………..
“-aaah ulan ahhh!
anasını satdımın,
ne günah işledik bilmem ki
feleği baya,
gücendirmişiyin’ belli
değilse; …
beninen ne alıp-veremediği var ki
fırlatıp atmış bizi,
gurbet ellere
her birimizi bir yerlere,
harabolmuş evyerimiz
kayıp olmuş esamemiz
yolumuz düşse nere geliriz,
gerçi hangi kapıyı çalsak,
olur buyur edenimiz
ammaaa,
ila ki birbirimiz…
ayağımızdan zencirlenmişiz
sanki oralara
mahkum olmuşuyuz
kendi kendimize
ne düğün,
ne bayram bilmişiz
ne de hiç değilse
anamızın babamızın
son nefesinde yetişip de
bir damla su vermişiz”
“-nasip değilise yapcak bişiy yok”
“-orası öyle de
bu güne kadar selam alıp vermemişiz
bizim diyeceğimiz hiç kimseye.”
……..
“-oysa; hep sıkıntısını çekmişiyiz yıllarca
uykumuz kaçmış gece yarılarında
…….
“acaba nasıllar” açlar mı, açıklar mı,
hastalar mı…,
sobalarını yakan oluyor mu
öyle ya!
başlarında bi iş mi var acaba diye…
içimizi yakmış yollar boyunca
“sizlere ömür” duyma, kaygıları
oooooooof of,
şimdi neye yaradı… hıhnm”
kimimiz kaldı ne biliriz..”
bakıyorum da;
ölü toprağı serpilmiş sanki
etrafımdaki herkesin üzerinde
bir vazgeçmişlik, bir yılgınlık,
bir dünya telaşesi,
doymak nedir bilinmez
anlaşılır, kabul edilir gibi değil
yeni yeni farkediyorum
adamlar sigarayı nasıl içerdi
sömürür gibi
bir kazaya kurban gidiyor
durduk yerde birileri,
direksiyonu kırıyor
itin biri,
ya sarhoş, ya acemi
ölen arabada değil,
direksiyonda değil,
arabanın yolunda değil,
arabayı yapan değil,
benzini koyan değil
devleti soyan değil
fark eder mi
sorar, bilirmiyiz,
ezilen biz değilsek
itiraz eder miyiz..
kimi acelesine yenik
kimin de acayip bir dalgınlık
herkesin başında bin türlü bela
herkesin baş belası;
bizatihi kendisi
herkes hayatından bezik,
bilmem ki; dünden bu güne,
halinden memnun
ekmeği katığına denk
olan var mı şehir yerinde
birbirmizin halini bilmeyiz
merak etmeyiz,
ateş düştüğü yeri yakmış kime ne
el bir günü
ben bir ömrü
“gavur ettim gurbette”
“-ooof of,.. şehir bize doğrultmuş oklarını,
makinelı tüfeklerini, tanklarını
bizi bir cendereye almış,
“gelmeyin” der gibi
dişlilerin arasında heder olmuş(uy)uz
ezilmiş gitmiş(iy)iz,
asfalta yapışmış köpeğ-ileşinden beter
perli-perişan olmuşuyuz..
her bir parçamız
bir yerlere savrulmuş,
kim vurduya gitmiş kimimiz
ne dönüp bakanımız olmuş,
ne “acaba kim” diye soran
merak edenimiz olmamış,
sorsalar
aldıran,
bilen-tanıyan yok
tanımak isteyenimiz kalmamış
İnsan yerine saymamış devletimiz.”
“-haklısın bilader”
“-ne zaman bi adam görsem
saçı sakalı ağarmış
rahmetlik babam gelir aklıma
aç kalıp doyuran
giymeyip giydiren
ulaşamadığı yere
bizi ulaştırmaya çalışan”
….
“-aman oğlum, koca köyde
bir seni kucakladı devlet,
okuluna dikkat et! ,
öğretmenleriyin sözünden çıkma!
güp-güzel okuluna git-gel! ,
sıkı çalış!, iyi gayret et
görüyorsun işte reşberin halini
önünde başka fırsat yok!, ona göre
kurtul!! daha ne diyeyim ki
gerisini kendin hesap et”
..
“-dedeyin tarlaları bizi ancak idare ediyo(r),
yarın halaların beldi miydi,
bana kalanı da siz, dörde bel(e)ce(ksi)niz..
ben bildim bileli bu gadak işdee
köyün tarlaları böyüyecek deği(l)..
dedeyin tarlasından kaş dölüm düşceg senikinnere
benim aklım kıt erer daha ötesine
dök-düşün.. ne yanı kolayına gelirse”
….
“-gurtul!
senin gurtulman demek,
geride kalanlarıyın,
kardeşleriyin
biraz soluk alması demek,
onların, onların değilise bile
onlardan sonra gelenlerin
çıkış yolu demek,
yüzümüzün ağarması demek..
iki ğün sonura evermeye kalksam
ne yüzle kız isteycez konu-komşudan
amma tahsil gibi var mı
herkeş eliynen getirir kızını
oku da şişineyin kaz gibi
Allah mahçupetmesin gayri
ele-güne
…
olmadı ağalarda sürü çok
ömür boyu didin dur davar peşinde
el kapılarına kul ol! işin yoğusa
benden beter,
sonura demedi deme,
fırsat bu fırsat
sonra kaçan balık büyük olur
el yutar sen yutkunursun,
dünyanın ahvali bu! ”
ooof! ! off! f
okuduk da ne oldu…
birde varısa
her zaman tembih ederdi
“-hiş bi hızmat uçu(n) elin gapısına getmen
emme kapnıza geleni de asla geri çevişrmen
olur ki başga bi umut edecek yeri yoktur..
umut etme, emme
umut ol, gapına gelene
takglıyı boban
yağlıklıyı anan belle
olur ya
sen hızmat görmezsen
anan-boban da hızmata mu(h)taş olabili
isdeyiciye verme
emme kapına geleni boş çevirme
YORUMLAR
İbrahim Çelikli.
sıhhat afiyet saadet dilerim
“-hiş bi hızmat uçu(n) elin gapısına getmen
emme kapnıza geleni de asla geri çevişrmen
olur ki başga bi umut edecek yeri yoktur..
umut etme, emme
umut ol, gapına gelene
takglıyı boban
yağlıklıyı anan belle
olur ya
sen hızmat görmezsen
anan-boban da hızmata mu(h)taş olabili
isdeyiciye verme
emme kapına geleni boş çevirme
HAYATTAN ALINACAK EN ÖNEMLİ DERS BU.bU İLKELERİ HAYATIMIZA REHBER EDEBİLİRİZ UMARIM.oNDAN SONRASINDA ALIN AÇIK BAŞ DİK
YÜREĞİNE SAĞLIK GARDAŞ