- 787 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SEVDALI DAĞLAR AŞK TERÖR VE UHDE
SEVDALI DAĞLAR
AŞK
TERÖR
VE
UHDE
YAZAN
CEMİL ATEŞ
ROMAN
1.BÖLÜM:
Dere kenarında, çıplak ayaklarlarım, çakıl dikenlerine bastıkça, belimde o tarafa bükülüyordu.Çubuk gibi,söğüt dalı gibi incecik bir fidandım.Akşama kadar davarları otlatır,akşam olmadanda köpeğim Hıdır ile beraber eve dönerdik.O gün hava çok sıcaktı.Gölgesi geniş olan alıç ağacının altında ayaklarıma batan dikenleri çıkarıyordum.Bana doğru gelen gölgeyi farkettiğimde,başucumda duran bir atlı ile yüzyüze gelmiştim.Atından inen yabancı bana doğru yaklaşmaya başlamıştı;
-Hıdır! buraya gel.
Yabancı biran olsun olduğu yerde durup,sağa sola bakmaya başlamıştı,anlamıştım ki gözleriyle Hıdırı arıyordu.Hıdırda gölgelikte soluya soluya uyurken sesimi alıp ayağa kalkmış ve gelen yabancıya hücum etmişti.
Atlı atı bırakıp köpeği bertaraf etmeye çalışırken,ben araya girip Hıdırı susturdum
-Bende bir erkek çağırdınız sanmıştım,demek Hıdır bu?
-Evet Hıdırm benim kırk erkekden daha cesur ve kuvvetli,eğer tutmasam sizi parçalardı.
Hıdır,tasmasından yapışan kıza rağmen saldırmaya,hırlamaya devam ediyordu.
Yabancı;
-Ben buraları tanımam,ilk defa geliyorum da.
-Nereye geliyorsun amca?
-Sizin bu köye
-Ya,ne edeceksin bizim köyde?
-İmamım,tayinim buraya çıktı.
-Anaa,demek sen bizim köye imam durdun ha?
-Evet,sizin köye imam oldum,kimsemde yok ata bindim geldim.
-İyi imam amca şu tepeden aşağı doğru git, ikindi ezanına kalmadan varırsın.
Bak caminin minareside görülüyor.
-Sağ ol kızım, sen ite sahip ol ben ata bineyim.
Hoca efendi genç ve dinamikti bir çırpıda ata atlayıp ardıç dibimden uzaklaşmış,Hıdır da gidip yerine yatmıştı.
Uhde; oturduğu yere sırt üstü uzanarak ayaklarını ağaca yaslayıp arasıra bulutların arasına girip çıkan güneşe bakıyordu.
Akşam olmadan Uhde, Hıdırla birlikte sürüyü toplayıp köyün yolunu tutmuştu.Koyunlar meleşerek kuzularına doğru koşarken Uhde"de çoban deyneğine küçücük göğsünü dayayarak arkalarından gülümseyerek bakıyordu.Uhde daha onüç yaşında ya vardı ya yoktu,emsalleri içinde okula gitmediği ve devamlı dağda çobancılık yaptığı için biraz daha büyük gösteriyordu.Uhde bazen koyunları Hıdıra emanet ederek Kalaylı gölde yıkanırdı.Eğer suyun içinde birisi görse sanki su perisi sanırdı.İncecik beli dal gibi uzayıvermişti .Portakal büyüklüğüdeki memeleri olmasa sanki erkek güzeliydi.
Uhde"nin annesi Azra,kuzuları analarıyla buluşturup,onların emmelerini sağlardı.Elindeki bakracı,Uhdenin tuttuğu koyunların altına yerleştirip maharetli parmaklarıyla iki çekişte sütü indiriveriyordu.Sağılan koyun koşup kuzusunun kuyruk altını yalarken Uhde"de olaya imrenerek bakardı.Küçücük kuyrukları olan keçi yavruları daha bir tatlı oluyorlardı.Onlar tıpkı arsız çocuklara benzerdi,hiç biri bir arada durmaz,oradan oraya koşup oynarlardı.Sağım bitmiş sıra kuzuları demede kapatmaya gelmişti.İşte işin en zor tarafı şimdi başlamıştı.Kuzular ve oğlaklar analarından ayrılmamak için çil yavrusu gibi dağılırlar,onları tek tek yakalayıp demede kapatmak işide Uhde"ye düşerdi.Uhde"nin babası;Namı üstünde Topal Osman,şakaklarına yeni yeni kır düşmüş,kırk yaşlarında Yoz Sığırı güden çobandı.Yoz mevsimi güz aylarına kadar sürdüğü için şimdi burada değil,sığırlarının başında idi.Mayıs aylarında bütün köyün büyükbaş sığırları, Topal Osmana teslim edilir,Eylül ayında da köye dönen sığırlar sahiplerine teslim edilrdi.Her sığır başına on lira hak parası kesilmişti.Sığır başı on lira,camuz başı ise yirmi liraydı.
Topal osman dişinden tırnağından artırdıkları ile elli kadarda sağılır koyun almış,Azra ile Uhde"ye teslim etmişti.Ama Uhde okumamış,daha heceyi sökmeden okuldan çekilmişti.
Köy okulunun öğretmeni, Topal Osmanı defalarca okula davet etmiş ama o hep kaçmış ve öğretmenin yanına gitmemişti.
Köy bekçisnede:Uhde"den başka cocuğum olmadı,ne yapayım geçim, o kadar iş güç okutamam,jandarma bile gönderse okutamam.İşlere kim bakacak ben sığıra giderim Uhde"de davara,annesi de sütünü sağar,emişe gider.
Öğretmenin ısrarlı yalvarışlarıda sonuçsuz kalınca Uhde okuyamamıştı.
Köyde bir tek okumayan Uhde değildi,daha pek çok kız mala baksın diye okutulmazdı. Yaylalarda ve ovalarda büyükbaş ve küçük baş hayvan beslenir,bakıcılarıda mutlaka genç kızlar ve çocuklardan oluşurdu.İşte Uhde"de koyun güder,kuzu toplar,kışında onlara,yem ve keteğen dikeninden yapılmış ot samanlarını önlerine getirirdi.
-Anne bize imam geldi.
- Kim dedi, Uhde.
-Dağdaki alıcın dibinde yanıma geldi anne,Hıdır az kalsın adamı parçalayacaktı.
-Uzaktanmı gelmiş?
-Bilmemki,bana yolu sordu bende gösterdim,atına atlayıp köye doğru gelmişti.
-Duymadım kızım,kaç aydır zaten hocası yok caminin.
-Camiye gidenmi varki anne,olmasada olur.
-Tövbe de kızım,ölen olur kalan olur,hiç camide hoca olmazmı?
-Aman sende anne,olmasa ne olur sanki.Ne iş yaptıkları varki.Bizde doğru dürüst ölen bile olmuyor.
-Tövbe tövbe,gız aklın ermez günaha girme bide.
-Sana ne benim günahımdan,senmi taşıyacaksın.
-Bakhele,sen azıttınmı ne,seni hemen gece kuran kursları başlarsa göndermek lazım.
-Boşa yorulma,ben okula gitmek isterdim,oraya gidemedikten sonra Kuran kursunu neyleyeyim.
-Öyle deme kızım,savap olur.
-Ben savabınıda günahınıda istemiyorum,hem bana ne karışırlarki.
-Uhde!
-Nolduki anne?
-Birde soruyon,eliyinkörü oldu,kız sen dinsizmisin yoksa?
-Ben ne bileyim,kim verdi dinimi?
-Anam bu kız vallahi zır deli.
-Niye anne, bana hiç birşey vermediler,benden ne istersinizki.
-Yavrum,Uhdem.Bak biz Müslümanız,dinimiz islam,kitabımız kuran.
-Bana ne!
-Bananemi,şu elimdeki tavayı kafana yemeden çekil,seni terbiyesiz seni.
-Ya! seninlede hiç bir şey konuşulmazki zaten.
-İşine gelmedimi konuşulmaz,okula gideceğim diye tutturduğunda da
Beni dünyaya getirirken sanki sordunuz,kendi zevkiniz için beni dünyaya getirdiniz şimdi okula gelince gitme mala kim bakacak diyorsunuz,bana ne sizin malınızdan,gelirken bana mı sordununuz doğda mala bak,okula gitme diye,konuşmalar büyük hanımın.
-Anne;Hiç kızma,haksızmıyım iyi bir düşün.
-Neymiş haklı olduğun taraf?
-Bak anne ben ondördüne girdim,artık kız olmaya bile başladım.
-Eeee?
-Hiç sordunmu,Uhde sıkıntınmı var,ihtiyacınmı var.Dağda yolunu çevirenmi var diye.
-Kız bunlar söylenirmi,sen soracak veya söyleyeceksin.
Hayır anne sen bana hiç bir şey danışmadın,danıştırmadın.
-Uhde ocağı yak,git odun getir,şu sütüde kaynat.
-İşte böyle,getir götür,yap et,git.Senin işin bu anne.
-Kızım yaşamak için bunlar yapılır Uhdem,sen daha küçüksün hele anne olda anlarsın.
-Bak gene yanlış konuşuyorsun,kim dedi sana benim anne olacağımı?
-Tövbe,tövbe kız sen belamısın başıma,asi köpek, yıkıl karşımdan.
Uhde soluğu koyunların arasında almıştı.Zaten bende kabahat diye düşündü,niçin konuşurumki bununla. Uhde Babası ile daha iyi anlaşırdı,babası tutucu ama annesi gibi banaz sayılmazdı,kızından yana olduğu zamanlarda oluyordu.
Azra fazla kızın üstüne gitmeyip,olayı kapatıverdi.Genç, kanı hopluyor,bende bu yaşlarda aynısını yapardım diye düşündü.Topal Osmanın sürüyü döndürmesine daha üç ay kadar zaman vardı,Uhde ile iyi geçinmesi gerekirdi.Uhde"nin inadı tuttumu gözü artık kimeleri görmez,asla bir dikiş geri adım atmazdı.Annesi bunu biliyor,hep alttan alarak onu sinirlendirmemeye çalışırdı.
Sabah namazından sonra sürüyü çıkarıp Hıdırla Uhdenin önüne katmıştı.Azıklarınıda alıp sürüyle Kalay göl taraflarına yaylıma gittiler.Gün ışımadan varmışlardı otlaklara,koyunlar iştahla meleşip otları yemeye başlamışlardı.Uhde ile Hıdır bir çamın dibine oturup beklemeye başladılar.Çok geçmeden Uhdenin uykusu gelmiş ve oturduğu yere kıvrılıvermişti.Hıdırsa büyük bir dikkatle sürünün etrafında geziyor,sürüden ayrılan koyunları tekrar sürüye yönlendiriyordu.Oda gelip hanımının yanına kıvrıldı ama uyumuyor başı önde etrafı kolaçan ediyordu.
Hıdır,birden ayağa kalkıp,gelen yabancıyı karşıladı..Atının üstündeki adam köpeğe aldırış etmeden yürümeğe devam etti.Uhde"de ayağa fırlamış,hemen yanıbaşında duran çoban deyneğini kapıp gelen yabancıya durmasını söyledi.
-Durun koyunlarımı ürküteceksin.
-Köpeğini tutarmısın.
-Durun dedim koyunlar ürkecek değilse Hıdırı bırakırım.
-Korkma kızım ben yabancıyım yol soracaktım da,
-Neresini aradınız?
-Uluyol köyünü,
-Ben oralıyım,bak şu yolu takip edeceksin,ilerdeki köprüden sağa sap doğru git varırsın köye.
-Sağ ol kızım,sen kimin kızısın?
-Osmanın,Topal Osman derler bilinmiki?
-Yok bilmem ben buralı değilim.
-Köyde ne yapacaksın amca?
-Ben imamım bu köye çıktı tayinim.
-Amca bizim hoca dün geldi, sen başka köyemi gidecektin yoksa?
-Hımm,demek dün geldi ha.
YORUMLAR
Olay Cudi dağlarında geçer.İsim ve kahramanlar, hiç bir kişi ve kuruluşla bağlantılı değildir.Yazı; genç bir kızın başından geçen ilginç olay ve aşkları konu almaktadır.umarım beğenilir,teşekkürler.
Cemil Ateş Şiir Yazarı tarafından 2/25/2013 4:29:54 PM zamanında düzenlenmiştir.