- 506 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SEVGİLİ “GÜL’ÜM”, SENSİZLİK ÖLÜM
Hasret giderirken dağlar bulutlarla
Sevgim sana doruklarda can bakışlım
İlmik, ilmik bin yıllık umutlarla
Can atlasımda; desen, desen nakışlım.
Henüz bir hafta geçti 14 Şubat’ın üzerinden.
O gün gelmeden köşeleri dolduranlar, ellerindeki ticari ürünlerin pazarlamasını yapanlar, kişileri sevme sevilme konusunda yönlendirmeye çalışanlar, aradan bir hafta geçmesine rağmen ne sevgiden ne sevgiliden bahsetmez oldular. Çünkü onlar için sevginin ve sevgilinin anlamı ve önemi ellerindeki ürünlerin satılacağı ana ve satış sonuna kadardır.
Bu satırları yazmadan önce bu gerçeği çok iyi bildiğimden “14 Şubat gitti, Sevgiler Bitti!!..” başlıklı yazımı yazmış, milletin bir ferdi olarak sevgi ve sevgili konusunun bu kadar basite indirgenmesine isyanımı “Sevgililer günü! Sevgisiz kaldım” vecizesiyle şiirleştirip yazımı noktalamak istemiştim. Fakat yazı ve şiir çok açık olmasına rağmen; şiirdeki “Sevgililer günü! Sevgisiz kaldım” sözüne takılanlar, yanlış anlayanlar olabilir ve dolaysıyla sevenimin üzülmesine neden olabilir düşüncesine kapıldım nedense.
Bizim gibi şair ruhlu insanlar önceliği sevdiği milletine verse de yavrularının annelerine sadece 14 Şubat’ta değil; her zaman, sevgisi ve söyleyeceği sözü vardır, olmalıdır da…
Sevgi öyle büyük bir kavramdır ki; kâinatın yaratılmasına vesile olan “Sen olmasaydın bu dünyayı yaratmazdım” ilahi sözünü söyletmiştir. Sevgili denince sadece kadınların akla gelmesi ya da getirilmesine, başta “sevgi” sözüne haksızlık oluyor diye düşünüyorum.
Bu vesile ile bugün 14 Şubat olmasa da tüm sevgililerin sevgisinin artmasını, her iki taraf için yılın her gününün “sevgililer günü” olmasını, bendenizin de “Sevgili Gül’üm, sensizlik ölüm” sözümün genelde tüm sevgililerce bilinmesini temenni eder özelde derim ki:
GÜL’ÜM…
Aşk vurgunu iflah olmaz gülse de
Vardır elbet; ama azdır be Gül’üm
Gözler ağlıyor gibi görünse de
Gerçekte ağlayan, özdür be Gül’üm.
Engeller sarsa da her bir yanını
Vazgeçer mi hiç vermeden canını
Sevenlerin evlilik fermanını
Mühürleyen, bir çift gözdür be Gül’üm.
Aman, kötülerle olmasın aran
Yanarda yüreğin kapanmaz yaran
Yılanı bile delikten çıkaran
Birkaç tatlı güzel sözdür be Gül’üm.
Demir bile ancak dövülür tavda
Yoktur aşk ateşi volkanda lavda
Anlatmak kolay mı? Öyle zor ki; sevda,
İçten içe yanan közdür be Gül’üm.
Yaratan süslemiş zaten süsünü
Sen yere düşürme başörtüsünü
Belikli saçlarının örgüsünü
Yalnız Halil’ine çözdür be Gül’üm
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.