- 801 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İki yabancı...
birbirine sevgiliymiş gibi sarılan iki yabancıydık biz...
öpüşürken gözlerini kapayan
actıgı zaman görecegine hazırlıksız yakalanacagı icin
belki de uzun uzun iç çekişlerimizin geldiği yer
durup durup söyleyemediklerimiz...
beklentilerimizi en aza indirip
elimize gecenle yetinmeyi bildigimiz icin
sevgiliymiş gibi sımsıkı sarılan birbirine
ve parmakları parmaklarının arasında
sevgili gibi yanyana yürüyen
iki yabancıydık biz
bir turlu cesaretimizi toplayıp tanısamadıgımız
ve hep belirli şartların bir araya gelmesine erteledigimiz bir yabancılık
ne senin bakışların yetiyordu gelip konusabilmeme
nede benim patavatsızlıgım
ansızın kırdıgım potları biriktirip espri yapma beceriksizliğim
cok gülüp cok eglenen
aynı masanın arkasında aynı insanlara bakıp gulumseyen
masanın altında avucumun icindeki kucuk eli terleyen
ve gozlerinin icine bakarken sevgiliymiş gibi
bir turlu tanısamayan iki yabancı
hayatımıza sıgdırabilecegimiz yabancı sayısının bir kontenjanı varmıydı bilmiyorum
ne kadar uzun sure sevgili gibi sarılabilrdim bir yabancıya?
ne kadarını koyabilrdim senin teninin satırlarıma
ne kadarını aklıma alıp uyuyabilrdim beklentilerimi en aza indirip
ve hangi sigorta sirketi guvence altına alabilrdi bir aklı,
bir yabancı tarafından ansızın terkedilip yalnız bırakılmaya karsı...