- 788 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Biraz Dışavurum..
Kendi çapımda gözlemlediklerimi aktaracağım yine buralara. Anahtar kelimeler yine insanlık, doğa, gerçek ve hayal dolu olacak. Şimdiden keyifli okumalar..
Evet bizler insanız, evrende bilinen kadarıyla en zeki, vasıflı yaratıklarız. Peki madem öyleyiz.. Neden doğayı bozuyoruz? Neden egoistiz? Neden birbirimize kin güdüyoruz?
Dünyanın yaklaşık 2 milyon yaşı var ve hala bizlere tahammül edebiliyor. Dünya nüfusu 7-8 milyara tekabül ediyor neredeyse ve her geçen gün çoğalmakta. Her evde artık elektrik ve bilgisayar var. Her gün yeni bir teknolojik alet sürülüyor piyasaya ve koşarak alıyoruz borç harç demeden, yiğidin kamçısı edasıyla. Sanıyorum ki dünya nüfusunun 3’te 1’inde araba da vardır. Yüksek enerji için nükleer, termik santraller açılmakta. Her maden yağmalanmakta ve her şeyin maddi bir değeri biçilmiş..
Bunları kavrayabilmek için elbette üstün bir beyin gerekmiyor sadece bir adım geriye atıp olan biteni gözlemek yetiyor. Başka bir tabirle aşağıdan yukarıyla bakacaksın, yukarıdan aşağıya değil. Şimdi her evde elektrik var demiştik. Dünya elektriğinin neredeyse %70 gibi bir oranını termik ve nükleer santraller sağlıyor. Bunun sonuçları var tabi bunlar
1- Zehirli gazlar
2- Atık sular
3- Bitki örtüsünün zayıflaması.
Bu 3 madde insanın lüksünü tehdit edici faktörler. Ben burada bu bloğu yazarken kaç kişi zehirleniyor ve doğada kaç ağaç ölüyor tahmin edebildiğimden canım sıkılmakta. Elektrik; oksijen ve sudan sonra bir yaşam kaynağı bellendi artık bu kesin. Biraz daha tasarruflu kullanılması gerekiyor, çünkü bir sınırı var bu dünyanın. Tersinden bakmak lazım artık bazı düşüncelere. İşimize geldiği gibi bakarsak kıyametimiz yaklaşacak. Kıyamet öyle filmlerdeki gibi kopmayacak veya herkes zombiye dönüşmeyecek bir virüs sayesinde. Kıyamet insanların hareketlerinin bedelleriyle yavaş yavaş kopacak. Hiç düşündünüz mü bilmiyorum atmosferin %79’unu azot (ki dengeleyiciden öteye gitmez) %21’ini oksijen oluşturur. Bu oksijen 8 milyar insana yetiyor ama bu oran azalmakta her geçen gün. Tahminime göre artık %15 civarlarına düşmüştür. Dediğim gibi elektrik, zehirli gazlar, hoş kokulu basit veya pahalı parfümler, klimalar bu oranı her geçen dakika düşürmekte. Sonucu görebiliyorsunuz heralde az çok. Bitki değiliz ki karbondioksitle yaşayabilelim. Hoş yaradan öyle bir dengelemiş ki öyle bir oranlamış ki ne kadar yakıp yağmala dünyayı o ağaçlar oksijen oranını sabit tutmaya çalışmakta. Ama artık yetmiyor çünkü o ağaçların yerini lüks oteller almakta veya çok kaliteli kağıt oluyorlar. Ee sen şu para uğruna dünyanın ömrünü kısaltıyorsun, para sana dünyada lazım, öyle mitolojideki gibi göze para konup geçiş sağlamak için kullanamayacaksın parayı gittiğin yerde. Parayı ve her türlü ünvanı kullanabileceğin bir tek dünya var. Onu da yavaş yavaş çaktırmadan mahvediyorsunuz. Bravo..
Bu açgözlülük bu işveler niyedir? 40 yıl kafa patlatsamda bulamam yanıtını. Neden insanlar birbirlerine destek olarak yaşamaz, neden herkes kendi derdinde ve ye kürküm ye modunda. Kürk demişken hayvanların her şeyini sömürüyorsun bırak bari derisi kalsın. Bir insana yardım etmek için havale geçirmesini beklemek mi gerekiyor veya ağır bir hastalığa yakalanması mı? Hoş o zaman bile bana dokunmayan yılan düşüncesindeyiz. Harbiden neden böyleyiz biz. Neden insanların mutluluğunu kıskanırız içten içe ve düşen insana bir yerlerimizle güleriz? Bazı şeylerin yolunda gitmediği aşikar. Dediğim gibi orantılı eşit bir miktarla yaratmış, yaradan evrendeki her bir noktayı. Biz neden bu eşitliği yokediyoruz? Ben solcu veya sağcı değilim iki kesim hakkında da bilgim var okuduğum kadarıyla.Solcu geçinen insanlara bakıyorum da sömürüyle çalışan her şeyi kullanıyorlar hepsinde I-Phone var marka ayakkabılar, ceketler var. Sigaranın, içkinin alasını içiyorlar. Bir arkadaşları zora düşse kıçlarını dönüyorlar, ee eşitliği savunuyordun hani? Hani kardeşti herkes?
Bu gösteriş takıntısı nedir? Neden otobüste her baktığım yerde insanlar lüks telefonlarıyla oynuyor? Neden pahalı bir lokantaya 300-400 lira bayılıyorsunuz ve simitle ayran tüketen adama bombok bakıyorsunuz? Her zaman savunduğum düşünceler, farkındalığın üzerinden geçmekte. Sabah kalktığında aynaya bir bak kendinle konuş kimse görmez senin deli olduğunu. Şunu sor kendine ben bugün ne yapacağım? Bugün benim amacım nedir? O zaman vicdanının dile gelecek ve içini sıkacak. Bunu bastırabilirsin, gider deşarj olursun ne bileyim sevgilinle takılırsın. Ama bu silinmeyecek bir mürekkep lekesidir içinde. Bugün hiç tanımadığın biri için ne yaptın, yapacak mısın?
Günlerden bir gün Kadıköy’de bir mekan arıyordum, arkadaşımla önünde buluşacaktık. Sormaya başladım etraftaki esnaflara, bir kaç tane yayaya vs. Neyse kimse bilmiyordu doğal olarak. Tabi herkes Kadıköy’ün yerlisi olmak zorunda değil, ona bir şey diyemem. En son bir dükkana daha girdim sordum adam sert bir tonla bilmiyorum dedi. Dükkandan çıktım 100 metre ilerisinde aradığım yeri buldum. Niye küfür ettiriyorsunuz ananıza, bacınıza? Ben alımlı bir kadın olsaydım, şukela göğüslerim olsaydı kıçıma yapışarak götürmez miydin oraya beni? Çok mu zor yahu ! Dil en güçlü kastır yorulmaz 100 metre ileride sağda veya solda diyemiyor musun bana? Kıytırık bir tarif uğruna beklentin nedir?
Yakın bir tarihte, iki hafta kadar önce. İstiklal’in başladığı yerde dönerciler olur ya. Yine bir kaç arkadaşla hoşbeş etmişim akşam olmuş eve dönmeyi planlıyorum, ama karnım acıkmış bir şeyler yiyeyim diye bir yere girdim. girerkende tavuk döner ve ayran ne kadar diye sordum. 3.5 döner, 1’de ayran dedi. Akbilimde 4 lira var anca karşıya geçebilirim cebimde de 6.5 lira var. Denk geldi ucu ucuna dedim kendi kendime, girdim içeri afiyetle yedim. Hesabı ödemeye geldi sıra, yarım tavuk ve ayran dedim elemana. Herif bana 5.5 lira hesap çıkardı. Bir an dumur oldum. Sonra kendime gelip ne saçmalıyorsunuz girmeden fiyatlarını sordum ona göre yedim bunları diye. Ben sana vereyim bu parayı ama çok değil 15 dakika sonra polisle gelip alayım dedim. Bizlerin anası, babası karun değil 1 lira da olsa o paranın benim için anlamı var dediğimde. Adam tamam 4 lira ver dedi, aklı sıra beni haksız durumuna düşürecek, sadakam olsun diyecek. Allah’ın ayısı ben öyle bir şey yapar mıyım? Senin hakkını gasp edeyim sonra arkamdan sövüp say değil mi? İşin kötü tarafı bu kadar pis insanların beddua’ları tutuyor, şeytan destekliyor çok iyi. Attım 4.5 lirayı tezgaha yürüdüm gittim.
Neden üç gramlık aklınızla, milleti keriz yerine koyuyorsunuz? Orada çoğunluk peşini bırakırdı onun, bu dediğim sözleri diyemezdi, öderdi çıkardı cool bir tavırla. Çünkü orada takılan insanlar dünya cennetini yaşıyorlar. 1 liranın hesabını mı yapacaklar Allah aşkına?
Cidden çıldıran, cinnet geçiren insanları rahat anlıyorum. O kadar basıyorlar ki üzerinize, en sonunda makine patlıyor yahu? Her insan aynı doğar, aynen de ölür. VIP bir mezara gömül, ya da tam teşekküllü bir hastanede doğ. Bu sana bir fayda getirmeyecek. Sözde müslüman bir devletiz ama insanları çiğnemeyi çok seviyoruz. Ayrımcılık çok hoşumuza gidiyor bir mekana girmek istiyorsun, kızı alıyorlar, seni almıyorlar kız "Ben girdim hihihi" yapabiliyor !
Maltepe’nin göbeğinde o meşhur caminin altında, özel bir klinik var dostum ! Caminin altında faiz yiyorlar düşünebiliyor musunuz? Çalışanların çoğu kapalı ama düşünceye bakarım ben, istiyorsanız o klinikte namazınızı kılan. Ama bu görünürde darbuka beyinleri etkiler. Orada faiz yiyorsun o ibadetin sana bir şey getirmeyecek bunu sende biliyorsun. Bu inançla alay etmektir ! O sürekli kullandığın Allah’ın selamına bir hakarettir !
Çok şey var anlatacakta, anlattığınla kalıyorsun. bir kulaktan girip, diğerinden çıkıyor düşünceler. Ben günahlarımı biliyorum, tam bir mümin olmadığımı da. Ama en büyük günahlardan birinin, hatta başının kul hakkı olduğunu biliyorum. Ona dikkat ederek yaşamam gerektiğini de. Ama siz hac vazifesini yerine getiriyorsunuz, oruç tutuyorsunuz, Cuma’ya gidiyorsunuz ama yiyebildiğiniz kadar kul hakkı yiyorsunuz. Bu adam ödüllendirilebilir mi cenabı hak tarafından?
Biraz insan olun, lütfen insan olun ! Dünya öldü, insanlık ölmesin bari..Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyleri başkalarına yapmayın !
Allah’a kalbinizle bakın diğer insanlara gösteriş yaparak bakmayın. Bir iyilik yapıyorsan, bunu sen bil başkasına gösterme. Bir kötülük yapıyorsan bunu kitlelere ulaştırma, yayma...
Ben sadece bir vatandaş olarak yazdım bu satırları. Çok şükür bir şirkete, bir kuruma bağlı değilim. Sadece Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlıyım. Bunlar özgür düşüncelerimdir, bunları içime atarsam bu benim sorunum olur, beni yıpratır. Böyle yazıyorum ki rahatlıyorum..
Bu kadar yeter. Umarım bir kişi bile olsa beni anlayabilir..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.