Aşkın En Güzel Harfine Yamalamıştın Bir Kere
hayrettin taylan
Aşkın en güzel yanına yamalanmıştık. Yaralanışımızın
hükümsüz sanığıyım. Kendimi vurdum son bakışınla.
-Müebbedin esrik düşlerimde. Düşlerimde başlar sarhoşluğum.
Bu özlemin uyanış kıyısında denizleri ağlatan ünlemli damlaların var.
Yeniden bir bütün olmanın kumaşında içsel mevzilerimdeki gerçekliğe sarıldın. İçimdeki çocuğun ağlamasını duydun.
*Sözlerinin kelepçesi açtı içten bağlanışım.
Altüst edilmiş iyice karışmış, ayran olmaya yakın hayranlığım. Yüreğimin üstünde de aşk yağım olacak. Biraz severek , bandır beni tutku ekmeğine.
-Delik deşik bir halin içi senle dolu fişeği gibiyim.Nişan almışım nişaneliğine. Görülmemiş görmelerim var.Bir daha görmelisin.
Bir daha vurmalıyım dünyanın en güzel yüreğini sevgilerimle, ilgilerimle, romantik tavırlarımla,sosyal algılarımla.Bir kadını uçuran özel ve farklı romantik eylemlerimle seni yeniden vurmalıyım can evinden.
Üç nokta üç ömür üç vakte dek yaşayacaklarımızın içindi.
Virgül boyun bükülmüşlüğü, soru işareti sorgusuz ,sessiz, bensiz, cevapsızlığın bastonu, iki nokta, asıl bizi anlatıyor.
İki nokta üst üste gibi bir aşkın ateşindeyim. Açıklamaya gerek yok, yaşamak varken.
-Parantez içine aldım içimi. İçimle dışım bir oldu, bütün hayaller bir sen etmedi.Yaşamadıklarımız para etmiyor.İstediğin kadar hayal et sensiz beş kuruş etmiyor Bennara.
Tutkumun nutkusun.Nutkumun nutuğusun.Nutuğumun sevi özetisin.Hitaplarım sana.
-Soramadığım sorular var cümle yüreğimde.İşaretsiz, sensiz , karaladığım ifadeler var. Sen bu aşka m’anasın. Anlaşılması yüzyılları alacak algılar çiftçisiyim.
Cevap alamadığım hislerin var.Gideli içimdeki sislere dönüştü.Oysa sen dünümdüm, aşk yönümdün sevi önümdün, aşıklık ün’ümdün.
Şimdi görünmeze görücü usulü olup varılmaza vadi, alışılmaza arkaik düşler, imkansızlığa sıza, sözsüz romanına delirmiş baş kahraman olup terapik pilav yiyorum.
-Bir benlik kazası var.Bir senlik hafızasının kaybı var.Bir kaybın ayıbını taşıyor veballerim.
Vicdanımın terazisindesin.Her an tartılıyorsun,önceleri unutmakta zorlandığımda çok ağırdın.Bütün dünya sendin.Şimdi ay yüzün kadar,geceleri ay kadar, gündüzleri kara bağrımın toprağı kadar,cümlede yüklem kadar,kaderden bir an kadar kaldın.
Bir film gibi ama ben hep başa dönüp baş başalarımızı izliyorum galiba. İlk bakışınla son bakışın arasında kalmışım.Oracıktayım.
-Kendimle tanışalı hep büyüdüm. Meğer sen varken küçük Emrah gibiymişim. Yürek aşkım, sevi anam gibi yanında güzellikleri yaşamışım.
-Şimdi yalnızlığın türkülerindeyim.. Sensizliğe alışmışlık alıştırması yapan bileşkeciyim. Kimyasal deneylerim var seven yüreklerin simyasını tümleyen.Sen hep elementin , elemlerinin sembollerini bilirim.
Saf ve homojen halini yaşadım.
En küçük yapı taşları atom gibi içimde üç halini yaşadım.
Kimyasal ve fiziksel etkenler bu sevdayı ayrıştıramazdı.
Belirli erime ve kaynama noktaların vardı.Bir element gibiydin.Elemlerinde eridim durdum Bennara.