- 1284 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SONSUZ HAYATA YENİDEN DOĞMAK!
Yaratılanların en şereflisi olan insan dünyada belirli bir süre yaşar ve zamanı gelince kum saati bitince yaratıcısına geri döner ve hesap günü başlar,ilk önce namaz hesabı verilir.Namaz tamsa,diğer hesapları kolay verir.Namaz ayrıca bir diriliştir,uyanıklıktır.İnsanlar uykudadır,ancak ölünce uyanırlar.Müminler ise ölmeden önce diri ve uyanıktırlar.
Fakat,günümüzde namaza karşı insanlar duyarsız kalmış,ezanla yapılan beş vakit Rabbimizin çağrısına kulak vermez olmuşlardır.Kul’un Allah’a en yakın anı secdeye kapandığı andır.Bir düşünelim:Bizi yaratan ve bize en güzel nimetleri veren,en zor anımızda imdadımıza yetişen bizi koruyan,esirgeyen ve hatalarımızı günahlarımızı bağışlayan Rabbimize neden yakın olmayalım.Rabbimiz,Kur’an da; Secde et ve yaklaş.buyurmuyormu? O bizi her namaz vaktinde davet ediyor ve huzuruna bekliyor.Bir ülkenin emiri bizi yanına çağırsa koşa koşa gitmezmiyiz.Allah u Teala ise alemlerin Rabbidir.Fakat,biz ona yakınlaşmayı,onun katında yücelmeyi reddediyoruz.Kardeşlerim,acaba Allah’a ve onun resulüne niçin yaklaşmak istemiyor,ittiba etmiyoruz.Güzel kardeşlerim,gelin namaz seferberliği başlatalım,nefsimizin rahatına ve keyfine zor gelen namazı bir hafta kılalım,daha bırakamayız.İnanın,bana daha huzurlu,sağlıklı ve mutlu oluruz.Lütfen bir deneyelim,namaz kılan insan gıybetten,fuhuştan,gurur ve kibirden vs.bütün günahlardan uzak durur.
Namaz kılan kişi diyelim ki dedikodu yapacak ve şöyle düşünür;
’Ben şimdi birini çekiştireceğim ve sonra Allah’ın huzurunda secde rüku yapacağım peki ama hangi yüzle.’der ve dedikodu yapmaz.Gördünüz bir ibadet bizi onlarca günahtan alıkoyar.Binlerce günahımızı affettirir.
Namaz kılmayan insanın günahlara karşı koruma kalkanı yoktur.
O,bütün gün nefsinin arzuları peşinden koşar,her türlü günahı işler.
Şeytanın tuzaklarına kolayca düşer.Kul hakkı yetim hakkı yer,zina yapar,içki içer gıybet eder,hırsızlık yapar,kumar oynar ve bütün bu işleri nefsi ona güzel gösterir.Toplumda hiçbir değeri,rağbeti yoktur bu insanın.Bu dünya da mutsuz ve huzursuz bir yaşam sürer.Saldırgandır,zira menfaatlerini ilahlaştırmış,nefsinin kulu şehvet ve gadabının esiri,şeytanın elçisi,vekili olmuştur.İşte bu keşmekeşle geçen günahkar bir yaşamın ardından ahirete gider.Cehennem,Allah’tan ve resulünden uzak dünya hayatının bir cezası olarak atılacağı bir sürgün ve hapis yeridir.Belki en kötüsü de Allah’ın sevgi ve rahmetinden uzak kalmaktır.Nasıl bir tehlikeyle karşı karşıyayız anladınız sanırım.
Ayrıca,namaz esenliktir,temizliktir.Abdest alırız,madden temizlik yapmış oluruz.Bedenimiz temizlenir.Namaz kılarız ve böylece manevi temizlik,kalp temizliği yapmış oluruz.Namaz kılarken günahlarımızdan temizlenir,
vicdanen de rahatlamış oluruz.Şunu söylemeliyiz kendimize ’Ben beni yoktan var eden ve bunca nimetini önüme seren,akıl fikir izan,irade veren Rabbime niçin ibadet ve taatla bağlılığımı ifade etmeyeyim’
Hz.Muhammed (S.A.V) şöyle buyurmuştur; ’Kim benim gibi abdest alır ve öğle namazını kılarsa; sabah ile öğle arasında işlediği günahları Allah affeder.’Haydi kardeşlerim gün bu gündür,an bu andır neden bu fırsatı kaçıralım ki?
Örneğin; sıradan bir amirin emri karşısında hemen boyun eğen el pençe divan duran biz insanlar,kainatın yaratıcısının bunca emri ve ısrarı karşısında tir tir titrememiz,huşu ve huzuyla hemen huzura varmamız gerekmez mi? Hz.Ali namaz vakti yaklaşınca büyük bir huşuya kapılır,huzur içinde namaza dururdu.’Yerin ve göğin yüklenmekten kaçındığı emaneti ifa etme zamanıdır.’der ve yüce yaratıcının karşısında zangır zangır titrerdi. Namaz kılarken ayaklarını seccadeye perçinlemek isterdi.
Rabbimizin,bizlere ihsan etmiş olduğu sonsuz ve sayısız nimetlere karşı en güzel şükrü,namazı kılmaktır.Çünkü; sayısını bile bilemediğimiz ardı arkası kesilmeyen nimetlere karşı nacak beş vakit namazı kılarak karşılık verebiliriz.Namazı dosdoğru kılınca,diğer ibadet ve taatleri de kolayca yerine getirebilecek bir irade oluşur insanda.
Namaz dinin direğidir buyuruyor iki cihan serveri peygamberimiz.İman içimizde yanan bir nurdur, o nuru din fanusuyla koruyamazsak,çölde çıkan hafif bir rüzgarda o ışığı kaybedebiliriz.Allah korusun.Kur’anı kerimde geçer mücrimlere,Allahu Teala şöyle seslenecektir.’Dönün geriye ve kaybettiğiniz ışığı arayın.’Ama heyhat! geriye dönüş imkansızdır.Ve kıyamet günü şöyle seslenecektir Rabbimiz; ’Mücrimler bugün ayrılın! ’ (müminlerden) O gün son pişmanlık maalesef fayda etmeyecektir.Evet,iman eden,La İlahe İllallah diyen cehennemde ebediyyen kalmayacaktır sahih hadislere ve kuranın beyanına göre.Ama,niçin bu cehennemliktir yazısını sonsuza kadar alnımızda taşıyalım.Niçin,kendi elimizle hazırladığımız meş’um bir sona doğru akıntıya kapılarak sonsuz hayatımızı kaybedelim.Vakit varken,inananlar uyanmalı ve salih amel etmeye gayret etmelidir.Bir takım,zevatın sandığı,bazı bozuk dinlerde söylendiği gibi reenkarnasyonla bu aleme bir daha gelirim,hatalarımı tamir ederim gibi hezeyanlara asla kapılmamalıdır müminler.Zira; mü’min uyanık olur.Ebedi bir hayat için,dünyayı yani -nefsin kötü tutkularını- terk eder ve ahiretini kolayca kazanır.
Namazı, geciktirmekten,ertelemekten,unutmaktan kurtulmak istiyormusunuz? İşte size hakiki yol.O’nu en büyük işiniz,meşguliyetiniz kabul edin ve hayatınızda sizi yaratan,yoktan var eden,esirgeyip koruyan Rabbinize bir öncelik verin.Lütfen şu soruyu kendimize soralım.Benim hayatımda en büyük öncelik Allah ve resulümüdür.Yoksa başka dünya meşgalelerimidir.Elbette,işimizi yapacak hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya
yarın ölecekmiş gibi ahirete çalışacağız.Kardeşlerim,namaz kılmak,ibadet etmek bize niçin ağır geliyor.Bizi,engelleyen,bizi bu önemli görevimizden alıkoyan nedir.? Nedir bu gaflet ve delalet.Nereye gidiyoruz bu soruları lütfen soralım kendimize.Ee,ben namaz kılmıyorum ibadet etmiyorum ama benim kalbim temiz diyemezsiniz.Her günah,kalpte kara bir leke bırakır,bu lekeler gün olur kalbi karartır ve vicdanınız körelir.Artık,iyiyi kötüyü göremez,gerçeği istesenizde kavrayamaz olursunuz.Asıl korkulması gereken şey,kalbin ölümü ve vicdanın kararmasıdır.Allah korusun.Böyle bir insan artık,şeytanlaşır ve canavarlaşır en yakınlarını gözünü kırpmadan öldürebilir.Cinayet,hırsızlık,fuhuş,kumar her türlü mel’aneti işler insan.Ve netice olarak sonsuz bir ahiret hayatının elden kayıp gitmesi.Ne kötü bir akibet.
Gelin,vakit varken tevbe ve istiğfarla Rabbimize yönelelim.Bu,kötü,gidişattan ve akibetten kendimizi kurtaralım.Rabbimize iyi bir kul olalım.Emrettiklerine harfiyyen uyup,nehyettiklerinden uzak duralım.,İşte size hakiki yol; O’nu en büyük işiniz kabul edin.Kainatın sahibi sizi huzuruna çağırdığında ilk işiniz; elinizdeki herşeyi fırlatıp arafattaki gibi Lebbeyk Allahumme lebbeyk,geliyorum ya Rabbi demek ve namaza koşmak olsun.
Haydi,ölümden hayata koşanların koştuğu gibi koşun namaza.!
Namazı sürekli hayatınızın vazgeçilmezleri arasına koyduğunuzda,zamanla anlarsınız ki
’NAMAZI DOSDOĞRU KILMAK ;DÜRÜSTLÜKTÜR,SADAKATTIR,
AHDE VEFADIR,İLAHİ EMRE RİAYETTİR.
’Selim bir kalbe ve sonsuz huzura kavuşmak,her türlü bela ve musibete sabır ancak namazla mümkündür.Hem namaz ve oruç diğer tüm ibadetler, sıhhatimizin maddi ve manevi varlığımızın,sonsuz hayatımızın,geleceğimizin adeta sigortasıdır.
Dünya birgün defter gibi dürülür,gökyüzü bakır gibi erir,İsrafil sur’u çalar
canlar dirilir.Rabbim,kullarına ödüller verir.Kimine cennet,kimine cehennem.Cehennemse o ne kötü bir duraktır,ne kötü barınaktır.Bizlere de cennetini nasip eyle ya Rabbi.! Muhammed ül Emine komşu eyle ya Rabbi.Bizleri senin unuttuğun ve seni unutup gaflete dalanlardan eyleme ya Rabbi.Bizleri sonsuz hayatına yeniden doğan ve sevgiyle gönüller yapan aziz kullarına,mukarrebun sabikun zümresine dahil eyle.Bizleri namazı dosdoğru ve daimi olarak kılanlardan eyle AMİN....
Not; Kardeşlerim namaz kılıpta,halkı soyan,binbir alavere dalavereyle insanları kandıran,her türlü melaneti işleyenler sizi asla bu güzel ibadetten ve nurlu yolunuzdan alıkoymasın,bilin ki onlar namazı kılmıyorlar namazdan çalıyorlar.En kötü hırsızlık ise namazdan çalınandır.. Ayrıca,topluma kötü örnek olanlar,en büyük kötülüğü kendilerine yapıyorlar,kendilerine yazık ediyorlar,onlar bizleri entrese etmez,kişinin kendisini ilgilendirir.Maun suresinin lanetlediği mürai tipidir bunlar.Allah onları bu sureyle inananlardan ayırmıştır.Onların ibadetleri bir paçavra halinde yüzlerine vurulacaktır.Allah,müşriklerden ve mürailerden,
münafıklardan ve fasıklardan eylemesin bizleri.Bakara suresinin son ayetleriyle hepinizi selamlıyor ve esenlikler diliyorum.Buyurun hep beraber Rabbimize yalvaralım.
Feensürna alel kavm ül kafirin.!
Nihat Gülle
Şair ve yazar