Yazıya Dair..

• 1 Şubat 2013 Cuma 00:27:04

Hayatta ruhumu dingin sahillere götürüp sakinliğin çığlığını ve çığlığın sükunetini bana veren tek şey yazıdır. Beni ölüme götürür, hem de başucumdaki ölümü benden alıp aklımın alacağı diyarlara uçurur.

Birgün bakarım şemsin alevleri titreşir üzerimde ve sıcaklığını hissederim en tenha yerlerimde. Birgün bakarım soğuk bir adaya düşer bedenim, titrer titrer de zamanın başından beridir arayıp durduğunu bir türlü bulamaz. Birgün mor laleler arasında bulur baharın rengini. Birgün buzdan gönülleri kırıp içindeki güllere uzatır ellerini.Birgün bakarım sahilsiz sulara alabora eder gemimi. Birgün kızgın güneşin altında kavrulmuş cenneti kokuyu içinde barındıran aşk dolu kadehlere mahpus eder gözlerimi.Beni benden alıp kaf dağının zirvesine bir yolculuğa çıkarır.

Yazı; kavganın içindeki sükuneti serinliğin ellerine teslim edip kor dudaklarıyla cenneti dokunuşu hissettiren melek.
Yazı; Yalın ayaklı çocukların düşünü gecelerden alıp gündüzlere hakiki bir elbise gibi asıp güneşi siper eden güneş.
Yazı; bütün renkleri cihanın damarlarından kalbine taşıyıp kalpte temizleyen, temizleten yek ve yek muhteşem eser.
Yazı; Kendini kendine köle etmiş ve efendi kılmış zamanın en güzel perisi.
Yazı; Bir perinin düşü, bir kühaylanın sırtındaki yiğit. Değerli, kıymetli en güzel hazine. Mavi, kırmızı, siyah kalemlerin boyunlarındaki en güzel gerdanlık. Bir devletin en güzel hazinesi.
Yazı; Benim okulum, benim düşüm, benim yüreğim.

Uçurtmam uçuyor göğün yedi kanadıyla asumanın en güzel düşüne. Kaç gecedir bilir misin aziz kitapların söyledikleri teneffüs. Kaç gündüz de saklıdır getirip bir halı gibi önümüze serdikleri renkler. Ve bir çocuğun gözlerindeki aydınlık. Sen benim avazımın tiz sesisin, sen benim gözlerimdeki rangin sağ ruhu. Sen dilimin ucundaki ilk ve son gülümseme. Dağınık halimin, ahvalimin söz anlatıcısı,ustası. Yüreğim. Cennete açılan kapım. Cehennemi arkada bıraktıracak yaren.

Kabrim senin halinle dolsun. Gülüver biran bana. Konuş, içini dök. Beni yalnız bırakma ey sevgili. Ey bugün başucumda duran şefkat ve yarın beni kucaklayacak sihirli peri.

Yazı; canım, cananım. Cennetin asude mor menekşeleri gibi ruhuma gir yelpazelerinle. Romanlarında hikayelerinde adı geçen ne kadar ölümlü aşk varsa yada kahramanlar kahramanlıklar. Beni onların gizemli,dertli,elemli cenklerine götür. Bana bahşeyle kavmimin elemli ama nurlu suretini.

Bilir misin? Kardeşim Habil’i öldürdüğümden beridir sana aşığım. Bilir misin? Süleyman babamla kutsal şehri inşa ettirirken cinler taifesine sana aşıktım. Bilir misin? Tur’da Musa’yla beraberken, gökte İsa’ya yalvarırken ve Muhammed Mustafanın ayaklarının altını öperken senden gelecek olan hoş kokunun peşindeydim.

Ey beni bana verecek olan dost. Ey bana canımı bahşedecek cenneti alev. Sen yoksan Adn bahçelerinde ben orayı kendime nasıl siper eylerim. Senin tadın yoksa zemzemde ben ona nasıl kutsal su derim. Senin gözyaşların yoksa ben doğacak bebelere ne derim.
Ey benim lanetimden nasibini almış cenneti koku. Ben adaletin değil adavetin temeliyim. Ben onurun değil onursuzluğun azametiyim ve ben canın değil ölümün kıymetiyim. Gel de kurtar şu haini. Cehennemin en alt tabakasına en güzel şekilde yakışacak şu meczubu kurtar. Boy ver de ölçümü alayım sığ bir suyun içinde. Derinde boğulup gideyim kimsesiz. Lakin sen gel ey peygamberlerin dillerinin köpüğü. Aşk yolundaki en güzel teraneler seninle başlar. Sensin babamı bana yakın tutan ve sensin iblisi yüreğime ilmek ilmek nakşeden.

Yazı; Aşkın sonsuz kuyusunda yolunu kaybeden düş. Sevgilisini aramaya kalkıp kendini içinde kaybeden aşık. Musa’yı Tur’a aşık kılan, Mustafa’yı Hira’ya bağlayan candan dost, Mevlana’yı Şems’e pervane eden kadim bilge. Penceremin öbür tarafı buğulu. Senin aydınlığın değince yüreğim filizlenip toprakta kök salıyor. Sana selam sana figan edip yol alıyor.

Yazı; Aşk, Muhabbet, Sevgi. Bilir misin? Kırmızıdan örülmüş bir yorgansın bu gece üzerimde. İçinde yıldızlar olmayan ama yıldızını kendisi yapabilen bir gecenin düşüsün. Ariflerin kaleminden dökülde acizlerin kalemine ak köpük köpük. Hikmetini basiretsiz ellere nasip eyle ki hikmetinden halvet bahçesinde bayıldıktan sonra başka birileri olarak dönsünler yurda.

Var mısın şimdi bu oyuna..

Yazı...

Sellahaddinê bê Kûds