- 704 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Dilinde Aşk vardı Yüreğinde İhanet-3 Son Nefeste Veda Bölüm- 19
Dilinde Aşk vardı Yüreğinde İhanet-3 Son Nefeste Vedfa Bölüm- 19
Bölüm:19
Yağmurlu bir İzmir akşamıydı, araba ana yoldan ayrılıp dar sokağa girdi bakımsız bahçeli bir evin önünde durdu. Şoför arabadan inip arka kapıyı açtı ve kenara çekildi. Önce genç kadın indi sonra yaşlı adam. Genç kadın sağına soluna bakındıktan sonra acele adımlarla önden yürüyüp bahçe kapısını açarak içeri girdi, arkasından yaşlı adam. Bahçeyi baştan başa geçip, iki basamak merdiveni çıktılar. Kadın zili çaldı. Fazla beklemediler, önce yaklaşan ayak sesi duyuldu sonra da kapının çekilen sürgünün sesi. Kapı yavaşça açıldı genç adam kenara çekilerek gelenleri içeri aldı. Evin yegane odasına geçtiler.
Tilki Selim:
_ Hoş geldiniz. Hemen konuya girmek istiyorum. Ekrem İkinize de çok kırgın bunu özellikle belirtmemi istedi. Kendisini sattığınızı düşünüyor. Bende arkadaşımın bu davranışınızı hak etmediğini inanıyorum.
Seval:
_ Buraya bizi sızlanmak için mi çağırdın? Yoksa paylaşmak istediğiniz bir şeyler mi var?
Tilki Selim:
_ Hayır efendim konuya bir yerden girmem lazımdı. Ekrem’e yaptığınız haksızlığa rağmen size yardımcı olacağız. Tabii ki takdir edersiniz ki bunun da bir bedeli olacaktır. Nasıl yaparsınız bilemiyorum ama Ekrem girdiği o delikten tıpış, tıpış yürüyerek çıkacak anlaşmanın ilk maddesi bu Fevzi bey. Bunun bir başlangıç olduğunu kabul edebilirsiniz.
Fevzi Bey:
_ Tamam Ekrem’i içerden çıkartmak için elimden geleni yapacağım, ama bu arada ortalık biraz yatışmalı. Yani senin anlayacağın Ekrem bir müddet daha içerde kalmalı bu kendi iyiliği için de geçerli.
Tilki Selim:
_Ekrem Bey bir miktarda para istiyor olacaklardan sonra burada yaşaması biraz zor gözüküyor. Niyeti yurt dışına çıkmak.
Fevzi Bey:
_ Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz? Şu ana kadar laftan başka bir şey duymadım. Elinizde beni ikna edecek kozlarınız ne önce onları dökülün
Tilki Selim:
_ Hemen sinirlenmeyin Fevzi bey, konuşmamı daha bitirmedim. Şimdi beni dikkatli dinleyin. Aylar önce bir arkadaşımızı Çağınlar Holdingin laboratuarına yerleştirdik. İstediğiniz bilgileri istediğiniz zaman alabiliriz. Daha bitmedi ikinci bir elemanımız daha var laboratuarda ve bize her türlü bilgiyi ulaştırabilecek konumda. İşin özeti bize gelen haberler doğrultusunda siz devre dışındasınız ve oyuna dahil edilmiyorsunuz. Size bu konuda bir dosya hazırladım giderken vereceğim bir solukta okuyacağınıza eminim. İstediğimiz paranın miktarını daha sonra size bildireceğim. Ha sakın bir oyun oynamaya kalkmayın o dosyada bizim bildiklerimizin çok azı yazılı.
Fevzi Bey:
_ Önce dosyaya bir göz gezdireyim kararımı ondan sonra vereceğim Seval hadi kızım kalkalım daha çok işimiz var. Dosyayı da alıver.
Holdinge geri dönerken ikimizin de kafası karışıktı. İkimizde dosyada yazılanları çok merak ediyorduk.
Dosyayı okuması pek fazla vaktini almadı, ama üzerinde bıraktığı tesir çok büyüktü. Aylardır ilk defa uykusu kaçmıştı. Bu duruma üzülmelimiydi yoksa sevinmelimi? Bir türlü karar veremedi. Evin emektarı Gülsüm Hanımdan bir demlik çay istedi, bir bardak çayın kendisini kesmeyeceğini biliyordu. Sabaha kadar gözüne uyku girmedi. Boşa koydu dolmadı doluya koydu taştı. Alacağı kararın ileride nelere mal olacağını düşünmek bile istemiyordu. Ama artık ok yaydan çıkmıştı. Holdingin kapısından içeri girdiğinde daha kimsenin gelmemiş olduğunu fark etti. Saate bakınca daha sabahın altısıydı. Saat sekize doğru Seval’in elinde bir bardak çayla odama girdiğinde bende kararımı vermiştim. Bu oyunda ben asker değil general olacaktım.
2013Ocak/ Tuğrul Ahmet Pekel
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.