- 530 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Dilinde aşk vardı yüreğinde ihanet-3 Son nefeste Veda Bölüm-18
Bölüm:18 AH GÜZEL İSTANBUL
Seyfi Ağabeyimin ısrarına daha fazla dayanamadım ve İzmir de bir hafta kaldım. Şirvan’la takılmak bana da iyi geldi. Bu arada her şeyi hallederek beni İstanbul’a göndereceğini ve yapacağım yolculuğu düşünmememi istedi. Pazartesi sabahı Seyfi Ağabeyimin bürosunda bir araya geldik.
Seyfi Ağabey:
_Gel otur kızım ne içersin? Çay, ıhlamur veya neskafe?
Veda:
_ BU sabah ta neskafe içelim.
Seyfi Ağabey:
_Bu akşam Allah’ın izni ile İstanbul’a uçuyorsun. Bilet işi halloldu koltuğun cam kenarı. Bu arada sana on beş gün müsaade ailenle özlem gider ayın on altısında Delhi’ye Türk hava yolları ile uçacaksın. Yerin şimdiden ayrıldı. Şu parayı da unutmadan al cebine koy Ananın babanın yanına boş elle gidecek değilsin ya. Bu arada adına iki adet kredi kartı çıkarttım yüksek limitli. Kartları da al bakayım.Seni yolcu etmeye İstanbul’a geleceğim artık beni ailenle tanıştırırsın değil mi kızım? Necmi Ağabey’in seni Delhi’de karşılayacak tamamı Veda?
Veda:
_ Bunları kabul etmem söz konusu olamaz Seyfi ağabey beni utandırıyorsun.
Seyfi Bey :
_ Tamam bende Necmi Bey’e bana verdiğin cevabı iletirim.
Veda:
_ Ama senin yaptığına şantaj denir Seyfi Ağabey. Bir şartla kabul ederim sende İstanbul’a iki gün önce geleceksin bende seni gezdireceğim ve bizde kalacaksın. Tam mı?
Seyfi Bey :
_ Tamam kız sende beni gezdireceksin oldu mu? Hadi kalk bakalım İzmir’i biraz dolaşalım ve sana güzel bir yemek ısmarlayayım.
Veda:
_Ama daha cevabımı vermedim. EVVET KABUL EDİYORUM sen bir tanesin Seyfi Ağabey. Seni çok seviyorum.
Gece İstanbul’a doğru uçarken, İzmir’e uğramakla ne kadar doğru bir şey yaptığımı daha iyi anladım. Eğer Seyfi Ağabeyim olmasaydı değil Hindistan’a gitmek İstanbul’a bile gidemezdim.
İstanbul ah güzel İstanbul görmeyeli sanki yıllar geçmişte ben farkına varmamışım. Özlemişim seni ve Hasan Cevat’ımın Kızkulesi’ni. Kısa süren uçak yolculuğundan aklımda kalan sadece bunlardı. Birde elimde olmadan gözlerimden dökülen gözyaşlarım. Sürpriz yapmak için evdekilere haber vermemiştim. Apartman giriş kapısının açık olması da benim için büyük bir şanstı. Bizim daire kapısını çalmaya hazırlanırken saate baktım daha gece yarısı bile olmamıştı. Kapının ziline iki kısa bir uzun dokundum. Beş on saniye sonra içerden annemin çığlığını duydum. Çığlık çığlığa Veda eve döndü diye bağırarak kapıyı açmak için koşuyordu. Kapıyı hayal kırıklığına uğramamak için korka, korka açacağını kendim gibi biliyordum. Kapı yavaşça açıldı ve beni görünce bir çığlık atarak sarıldı gözlerinden yağmur gibi yaş akıyordu. Annem benim diye sarıldım. Canın annem. Doğrusunu söylemek gerekirse evimi özlemişim. O gece saat üçlere kadar oturduk ben anlattım ailem dinledi. Odamıza çekildikten sonra kız kardeşim Sema’yla sabaha kadar konuştuk. Uykuya dalarken sabah ezanı okunuyordu. Hemen aklıma Hasan Cevat’ın ezberletmiş olduğu bir dörtlük geldi. Yatağımaoturup sessizce okumaya başladım.
Ezanlar okunuyor müjdeler olsun
Kabrim nurla dolsun
Ben kabrime vardığımda
Suallerim verilmiş olsun.
Âmin.
Yeniden yattım uyandığımda Sema yanımda yoktu. Saatime bakınca ne kadar çok uyumuşum diye şaştım kaldım zira bire geliyordu.
Eve gelişimin üçüncü günü annem beni mutfakta kıstırdı, anlaşılan misafirliğim bitmişti. Aslında niyetinin kötü olmadığını da biliyordum tek isteği daha fazla acı çekmemem ve mutlu olmamdı. Annem:
_ Bak kızım karşımızdaki dairede oturan arkadaşın var ya hani sarı saçlı olan.
Veda:
_Eda’yı mı söylüyorsun anne
Annem:
_ Evet. Geçen sene evlendi. Çokta mutlularmış.
Annem:
_Neden olacak kızım kocasının şark görevi çıkmış, şimdi Anadolu’nun küçük bir kentinde yaşıyorlar. Bizim kızımız ise ölmüş bir adamın yasını tutarak yaşıyor. Âmâ ahtım var Sema’da asla böyle bir hataya düşmeyeceğim.
Veda:
_Tamam anne bu konuyu kapatalım artık. Ölmüş te olsa Hasan Cevat benim kocamdı ve ben başka biri ile asla evlenmeyeceğim. Anlaşıldı değil mi anne? Anne sana bir şey daha söylemem lazım. İstanbul’a geldim çünkü uçağım buradan kalkıyor.
Annem:
_ Ne uçağı? Ne kalkması? Sen ne diyorsun kızım?
Veda:
_ Bu ayın on altısında Hindistan’a uçacağım. Gezmek dolaşmak için. Bu benim Hasan Cevat’a ödemem gereken bir borç. Ve ben Allah’ın izni ile ödeyeceğim. Ne olur bir daha bu konuyu açma anne. İnan bana ben bu halimle olamadığım kadar mutluyum.
Annem gözyaşlarımı silerken ağladığımın farkına vardım mutluydum evet çok mutluydum. İnanıyorum ki Hasan Cevat’ta yattığı yerde çok mutludur.
Zaman çok çabuk geçti. Seyfi ağabey hareketime iki gün kala söz verdiği gibi İstanbul’a geldi Uçağın merdivenlerini tırmanırken beni yolcu edenlerin arasında yerini almıştı. Allahaısmarladık İstanbul, Allahaısmarladık anne, baba. Allahaısmarladık Vatanım.
Devamı var/ tugrulpekel.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.