- 1333 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
TAKMA KAFANA
Bu günlerde; hormonlu gıdaların zararları, hormonsuzların yararları, dondurulmuş limonun faydaları, fasulyenin nimetleri … gibi bir çok ileti alıyorum.
Ayrıca;
Yazılı ve görsel medyada zencefilin sapı, karanfilin çöpünden… nasıl çay yapılırı anlatıyorlar.
Önceleri kırmızı etin zararlarını beyaz etin faydalarını anlatanlar şimdi tam tersini söylüyorlar.
Eskiden “Sakın ha yumurta yemeyin!” diyenler, kanal kanal dolaşıp yumurta yiyin diyorlar.
Çocukluğumuzda cam damacanalarda satılan suyu polikarbon şişelere koyanlar,
Şimdi bunların kanserojen olduğunu, suyun cam şişede satılması gerektiğini izaha çalışıyorlar.
İçine bulunduğumuz “Kapitalist Ekonomik Düzen”in düzenbazları, halkı kandırarak soymak için elinden geleni yapıyor ve bu soyguna tıp bilimini de alet ediyorlar.
Bunlara cevap olarak, Neyzen Tevfik’ ustanın yol göstermesiyle, aşağıdaki şiiri kaleme aldım.
Toplum içinde kullanılan dil ile, duygu ve düşünceleri aktarırken birçok anlatım şekli kullanılır.
Bunlardan biri de şiirdir. Şiirde de tarz ve üsluplar çok farklıdır. Bu üsluplardan biri de argodur.
Şiirde argo kullanılması tartışmalı bir konu olmakla beraber edebiyat tarihimizde bu üslubu kullanan birçok şair olmuştur. Örneğin; Sümbül Zade Vehbi, Meâli, Şair Eşref, Neyzen Tevfik, Metin Eloğlu, Salah Birsel, Can Yücel… gibi ustalar bu üslupla şiir yazmışlardır.
Dil toplum içinde yaşayan bir unsurdur ve toplumun aynasıdır. Bir dili zenginleştiren unsurlardan biri de o dil içinde var olan ve yaşayan argo sözcüklerdir.
Şiir, bir toplumun yansıması olduğuna göre şiirde argonun kullanılması yadırganacak bir durum değildir.
Nitekim edebiyatımızda bu öğe; söz sanatlarında ve deyim aktarmalarında ya da sözün halkın kullandığı biçimde ifade edilmesinde çokça kullanılmıştır.
Şiiri kaleme alırken ben de bu üslubu kullandım.
Yayınlamadan önce defterdeki ustama gösterdim “Güzel olmuş” dedi.
Bu sözden kuvvet alarak şiiri astım.
Hoş görünüze sığınırım. TAKMA KAFANA
Kimin geldi bu Âlem’de,
Yaşı yüz kırk yüz elliye.
Ye kebabı çek şarabı,
Vur şişenin ta dibine.
(Şiirin tamamını "ŞİİRLER" bölümünden okuyabilirsiniz)
Bekir GÜÇLÜER
YORUMLAR
Sayın Güçlüer eskiden katrana tüye bularlardı şarlatan diye ottan çöpten şifacılık yapanları.Öyle güzel bir konunu altını çizmişsiniz ki ne söylesek boş üstüne.
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve değerlendirmeniz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Sayın Güçlüer ; gerçekten medyanın boşboğazlığından bıktım analitik düşünebilen bir insan olarak. Kendi dediklerine kendileri inanıyorlar ise benim de ana avrat sık sık kendilerine küfrettiğim, ses olarak mutlaka kulaklarına varması gerekiyor(!) Doktorundan astrolğuna, medyumundan falcısına üfürükçüsüne kadar.
En iyisi dediğiniz gibi canın çekiyorsa yiyeceksin de içeceksin de kardeşim, istemiyorsan yemiyeceksin. Gönül istemedik aş ya karın ağrıtır ya baş'' diyenin de bir bildiği vardı mutlaka...
Kaleminize sağlık. Saygılar selamlar...
Şaban Aktaş tarafından 1/28/2013 5:22:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
bekir güçlüer
Ziyaretiniz beni memnun etti.
Maksat halkın sağlığı değil de şarlatanların menfaatleri olunca heryerde böyle soytarılıklarla karşılaşıyoruz maalesef.
Selam ve saygılarımı sunar, sağlıklı günler dilerim.
olmazların olduğu....bir ülke..... deve misali.... resim gibi güzel bir yazı ben şiiri okumaya gidiyorum komutanım saygılar sevgiler
bekir güçlüer
Yazıya ve şiire gösterdiğiniz ilgi sebebiyle teşekkür ederim.
Sağlıklı bir ömür dileğiyle selam ve saygılarımı sunarım.
Fırsatlar diyarı bu dünya...Rant düşüncesiyle sizin da mahirane bir şekilde kaleme aldığınız gibi bize sunulanların çoğunda toplumun sağlığı falan düşünüldüğü yok...Elde kalan fazla ne varsa bozulmasın kaygısı var bu önerilerde...Argoya gelince...İnsanın alışkın olmadığı bir durum ise böyle anlatımlar daha çok akılda kalıcı oluyor farklı olduğu için...Yani monotonluktan kurtarmış oluyor...Hep düşündürür beni...Acaba insan susamasaydı su içmek aklına gelir miydi?...Acıkmasaydı yemek yemek aklına gelir miydi?..Vücudun ihtiyacı olmasaydı beslenmede seçici olması durumu meydana gelir miydi...Saygılar efendim...
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve yazıya anlam katan değerlendirmeniz için teşekkür eder,
Herşeyin gönlünüzce olmasını diler, saygılarımı sunarım.
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve yorumunuz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Çok güzel bir paylaşım. Ben annemden ne öğrendiysem onu yapıyorum .Bana sunulan düzene boyun eğmiyorum...Şiirinizi okumaya gidiyorum...saygılar...
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve hem yazıya hem de şiire olan ilginiz için teşekkür ederim.
Beğendiğinize savindim. Saygılarımı sunarım.
bekir güçlüer
Hem şiiri hem de yazıyı ziyaretiniz sebebiyle teşekkür ederim.
Söylediklerinizde haklısınız. Saygılarımı sunarım.
Her insanın bir yoğurt yiyişi vardır..düşünceler ve tatbikler devamlı değişkendir..Her kez iyi düşünüp iyi değerlendirmeli diyorum...Birde önemli konularda güvenilir kaynaklardan faydalanmalı diyorum..Şahşen ben ne bulursan yiyorum..vız geliyor..kilomda aşağı yukarı hep -devamlı aynı kalıyor vücüdü yakmayanlar için tehlike çanları çalıyor demekki ...bu bilgisayar olduktan sonra obesite ve benzeri hastalıklar lerde arttıkça artacak demekktir..yol yakınken herkez baksın çaresine.Biliyorsunuz dünya menfaat dünyası herkez işine geldiğince konuşuyor...
Bu güzel yazınıza M.Kemal Atatürk'ün güzel bir sözü ile sonlandırmak istiyorum.
"Tarihini ve kültürünü yitiren bir milletin geleceği tehlikededir."
Tarihimize bakarsak en yaşlı kişiler nasıl yaşamışlar ve beslenmişler..çare tarihte..okadar...slm.saygılarımla.
bekir güçlüer
Kıymetli yorumunuz için tekrar teşekkür ederim.
Güzel bir çalışma bizlere iyi ve önemli mesajlar verdiniz teşekkürelr..
mehmet ali unsal tarafından 1/28/2013 2:25:08 AM zamanında düzenlenmiştir.
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve beğeniniz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Sayın Güçlüer bu tip proğramları büyük çoğunluğuyla tek taraftan izleriz. Yumurta yasak diyenle yumurtasız olmaz diyen bir proğrama çıkıp tartışmazlar. Tabi onlara soru sorma şansımızda kısıtlı olduğundan anlattıklarını - hele akademik bir ünvanları da varsa - doğru kabul etmekten başka seçeneğimiz kalmaz.
Ancak, birilerinin çıkarına ünvanlarını kullananların bir kısmını da toplum biliyor artık.
Şiirde dile gelince ben de argoyu dolaylı kullanırım.Net kullanmam. Ancak kullanırım. Edebiyatımızda saydıklarınızın dışında da oturaklı argo kullanan şairlerimiz vardır. Bu noktada maharet taşın gediğe tam oturtulmasındadır.
Güzel bir konuyu gerek yazınızda gerekse şiirinize bütün çıplaklığıyla anlatmışsınız.
Tebrik ediyor sevgi ve saygılar sunuyorum.
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve kıymetli değerlendirmeniz için teşekkür eder, selam ve saygılarımı sunarım.