- 635 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
HUZUREVİ GÜNLÜĞÜM 3
Ankara’da bır huzurevinde çalışmak...Burası benim için öyle yabancıydı ki.İlk günler sudan çıkmıs bir balık gibi şaşkındım.Özel bı kurumdu,karslı bi aile şirketiydi.Bir zamanlar babası için huzurevi açtı diye gazetelerde haber olmuştu sahibi.Çocukları ve eşiyle çalıştırıyordu burayı.Görünüşte sevgi dolu bir aile ortamı sunmaktı amacı çalışanlara ve yaşlılarımıza.Zaman geçtikçe anladım bazı şeyleri ve ömrüm boyuncada keşke aptal olabilseydim ve görmemiş olsaydım çirkin yönlerini diye düşüneceğim bence.
5 katlı bir binaydı.100 e yakın yaşlımız vardı.heryerde kamera vardı,bütün odalarda koridorlarda.Hiç susmayan ve idare katından sürekli yapılan lüzumlu lüzumsuz anonslar birde.Ziyaret belirli günlerdeydi.Girişteki bahçe kapısı kameradan görüldüğü için arada yaslılarımızın ziyaretçisi gelirse anons yapılır veya bize telefonla uyarıda bulunulur yaslı en güzel pozisyona getirilirdi hemen.Bu süre içersindede ziyaretçi ofis katında oyalanılır çay kahve ikram edilirdi.Yaşlısı için tek kişilik oda fiyatında yüksek rakamlar ödeyenler ziyaret saatleri dısında o yaşlının o odada bile kalmadıgını anlamazlardı yani.
Resmi olarak da yaslı sayımız devlete bildirilirdi tabi,ama sadece yarısı.Denetim olacak diye bir keresinde kayıtsız olan yaşlıları apar topar arabalarla bir kafeye götürmüşler,sigortasız çalıştırdıkları elemanlarıda ziyaretçi gibi tanıtmışlardı.Yaslıların tedavi masraflarını devlet veya yakınları karsılıyodu aslında ama eger bir malzeme fazla kullanılsa maaslarımızdan keserdi hemen.Yıkayın tekrar kullanın denilmesine çok üzülmüştüm.
En çok içimi yakanda kötü durumda olan bir yaşlı amcamız vardı,ölümü yaklasmıştı,belliki son günleriydi.Hasta oldugunu patrona anlattıgımda söylediği cümle aynen şuydu:
’’ FATURA ZAMANINA AZ KALDI,SERUM TAKIN BİŞEYLER YAPIN YAŞATIN.’’..
Düşündüm o an .Bir insanı öldürmek muhakkak ki zordur ve acı verir.Ama o an bir insanı fatura bedeli için yasatmayı düşünen bu zihniyete lanet okudum.Bunlar gibi pekçok yara kaldı içimde....