Gözlerinde Kaybolurum
Ankara sokaklarında ayrılık rüzgârı acımasızca esiyor.
kırbaç gibi yüzüme vurdukça başımı suçlu gibi istemeden öne eğiyorum.
Sanki gönlümde fırtına koparan ayrılık rüzgârı yetmez gibi, birde yağmur başladı.
Damlalar kurşun olmuş yağmur mu yağıyor yoksa kurşun mu?
Belli değil?
Düştüğü yeri delip geçiyor, bedenim delik deşik.
ben yorgun savaşçı ellerim cebimde gözlerimden damla damla yağmur düşüyor.
Emektar kahverengi ceketimin dertlerime sırdaş yakasını usulca kaldırıyorum.
yanımdan telaşlı adımlarla şemsiyeli insanlar geçiyor.
Önümde ki çınar ağacının yapraklarını dökmüş.
Çıplak dallarında bir çift kumru yağmurdan korunmak için,
tüylerini kabartıp tek beden olmuşlar.
Gözlerimden süzülen yağmurla onlara imrenerek bakıyorum.
Bir türkü oturuyor dudaklarıma.
’Başın öne eğilmesin, aldırma gönül aldırma’
Kafamı kaldırıp o vefasıza başım dik onurluca isyan etmeye başlıyorum.
Hedefe kilitlenmiş bir silah gibi kararlı adımlarım.
Adını ayrılık koyduğum cananla hesaplaşmaya gidiyorum.
Birden "Batsın bu dünyayı" ıslıkla çaldığımı fark ediyorum.
Hüzzam makamlar dudaklarım da melodi olmuş.
Belalı rüzgârımla savaşıyor.
Adımlarım yine ürkek, korkak ve çaresiz,
Üzerime kurşun gibi yağan yağmurdan etrafı göremiyorum.
Son bir gayretle buz tutmuş ellerimi sıcak ceplerimden çıkarıp,
gözyaşlarıma karışmış sözde yağmuru siliyorum.
Kendi kendimle konuşmaya başlıyorum.
"Boş ver diyorum, bu yağmur bahar yağmuru yağıp geçer."
"Geçer geçerde delip geçer, belki ahmak ıslatanda olabilir"
Kendime verdiğim yanıtı kulaklarım duymazdan geliyor.
Resmen kendimi kandırıyorum.
Beynim acımasızca emir vermeye başlıyor.
"Bu paslı çiviyi kalbinden söküp at."
Bir yılan gibi tıslıyorum.
Şhakespeare dediği gibi"olmak veya olmamak,işte bütün mesele bu."
Onla da olmuyor onsuzda, anlaşıldı bu gece uzun sürecek.
Ya kalbimde ki eceye darbe yapıp, onu tahtından indireceğim.
Ya da ona bir ömür boyu tutsak kalacağım.
Yıldızları saydığım gecenin sabahında, seninle dolu anılarımı,
hani salkım söğütlerin gölgesinde elele oturup, mavi mavi baktığımız,
o turkuaz renkli göle attım.
Sular halka halka büyüdü, dev gibi dalga oldu.
Senin o bahar yağmurları yağdıran gözlerinde kayboldu.
CENGİZ DAMAR.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.