Aşkın Kanunu Var mı
Aşkın kanunu var mı?
Bu soruya var, demenin dışında hiç bir alternatif yoktur.
Yalnız aşkın kanununu, herkes aşk yaşadığı kişi ile zamanla yazar, bu kâğıt üzerine yazılmış bir kanun değildir.
Çiftler zamanla kendi kurallarını koyarlar ve karşısında ki partnerinin de buna uymasını beklerler.
İşte gençlikte sevgililer arasında, yoğun çatışmalar bu adı konmamış, ortak kuralları oturtmak için, herkes karşısındaki eşini kendi çizgisine çekmeye çalışır. Bu dönemde çatışmalar yoğun yaşanır.
Bu olay gizli karakter analizi ve ortak yaşamda ki uyum sorunlarının önceden elekten geçirilmesi olarakta görülebilir.
Her iki tarafta ortak noktalarda uzlaşmak ve birbirlerini, kendi değerleri ölçüsünde kabul etmenin kavgasını verirler. Bu ortak kurallarda iki tarafta da uzlaşma olmazsa, o ilişkide sağlıklı olmayan ve ilerki yıllarda karşılarına çıkacak sorunlar, onları bekler.
Seni anlamakta zorlanıyorum... Ne demek istiyorsun?
Şunu açık söylesene? Çok kıskançsın, bunda ne var...
Bu kıyafetimin nesi var? Sen kendine bak...
Saçını niye öyle topladın? Adama bak yaa, ben böyle seviyorum...
Oraya gitmeyelim, sen orda rahatsın ama ben değilim.
Kırmızı sana hiç yakışmıyor,bir daha bunu giyme..
Oturuşuna dikkat et. Nasıl oturacağımı senden mi öğreneceğim?
Boş versene sende buluttan nem kapıyorsun...
Sakal tıraşı olmadın mı?
Bir daha sakal ile karşıma çıkma...
O yemek yoğurtla yenir mi? Seninki de amma zevk..
Senin ailen şunu söyledi. Kapat bu konuyu sanki seninkiler, sütten çıkmış ak kaşık.
Bir daha abartılı makyaj yaptığını görmeyeceğim anladın mı?
Biraz kitap, gazete falan oku, oh varsa yoksa diziler ama olmuyor ...
Ooo ! Sende amma maganda imişsin, valla işimiz var senle
Bu örnekleri, milyonlarca kez çoğaltabiliriz.
Birde çiftlerin arasında kültür çatışması başlamıştır, herkes ailesindeki kültürünü ve yaşadığı çevrenin kültürünü taşır ve bu kültür onun karakterinin oluşmasında temel taşlardır.
Aşkın yazı ile yazılmamış kurallarını çiftler, tartışarak hatta kavga ederek veya ortak kültürleri tutuyorsa konuşarak, çözmeye çalışırlarken, kendi aşklarının kanunlarını da, birbirlerinin kalplerine yazmaya başlamış olurlar.
Partnerler karşılıklı olarak birbirlerinin, kanburlarını törpülemeye hazırdırlar.
karşısındakinin sevmediği huylarını ve hayat anlayışına, giyim stiline müdahale etme hakkını kendinde bulurlar. Her iki tarafta onu değiştirmeye çalışır.
Bu aslında birbirlerini, ortak bir çizgiye çekme mücadelesidir.
Bir taraf baştan teslimiyetçi olmuşsa bu sıkıntılar hiç yaşanmaz.
Acaba bu da ne kadar sağlıklı?
Çiftlerin bu ilk dönemleri birbirlerini tanıma ve sahiplenme duyguları ile geçer.
Ortak kurallar,olgunlaştıkça ilişki normale dönmeye ve yerini karşılıklı güven, beraber olmanın,mutluluğuna bırakır..
Kültür yapıları ve karakterleri, ortak değerleri yakın olan çiftlerin önünde sağlıklı ve mutlu bir ilişki, onları bekler.
Sevgililer karşılıklı olarak, kendi aşklarının kanununun yazdıkları bu dönemde, bir ömür boyu sürecek, bir ilişki mi?
değil mi?
Bu soruyu kendilerine sormaları gerekir.
Çiftler çözemedikleri ortak sorunları,bir ömür boyu sürecek ilişkiye taşımamalı,ben onu zamanla adam ederim,zihniyetinde olmamalı.
İlişkilerinin ne kadar, sağlıklı olduğunu, iyi analiz etmeleri gerekir, çünkü ilerki yıllarda hata yapmışım, dememek için...
Evet herkesin hata yapma hakkı vardır. Ama her hatanın bir bedeli de vardır.
Bu bedeli, çocuklarına ödetmeye kimsenin hakkı olmasa gerek...
CENGİZ DAMAR.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.