- 782 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
Çiçekçi
KİMSESİ YOKTU
dün Çaybaşından geçerken bakamadım bile..
yaşlı adamın bahçesini çiçeklerle donattığı ev..
işhanı olmuş içimi acıttı.. yirmibeş yıl önce
şaşkın bakıp "-sen kimlerdensin abeyim" demişti..
“-bu güne dek herkes.. sordu istedi emme
senin gibi getirip de bana çiçek veren olmadı
nerelisin abyim” demişti.. “-buralıyım” deyince de
"sen kimlerdensin abeyim" apıştım
“-sen buralı değilsin abeyim..”
ertesi hafta uğradığımda bana başka çiçek fideleri de ayarlamıştı..
sadece kendi çimlendirdiği arapsaçını almış başkasına aldırmamıştım
mahalli isimler ve tafsilatları ile anlattığı fideleri
o parasını almadı ben de başka çiçek almadım, her defasında arapsaçı getirdi..
"abeyim sever, abeyim yaşatamamıştır dedim” diye
yaşamadı gitti.. "abeyim sen çok elciklersindir küstürmüşsündür ya"
önce bir ev bulduk, taşındı şimdiki beyza sitesinin yerinden.
İrimağzı çıkmazında kıyıda köşede bir ev miras üleşiği
güllerinin bir kısmını elden çıkardık, yok pahasına
bana beş sene yeter dediği odunları yetmedi zemheriden
görevim gereği tattım, bu da bizden olsun dese de bedelini ödedim
her yemekten sefer tasına doldurdu rahmeti Necdet Usta
mesainin bitmesini beklemeden yollandım Çaybaşı İrimağzına
dış kapı ardından vuruluydu.. komşular pencerelerden ilgilendiler
"epeydir yok ellehem, kimbili nere ğetti senin dede" dediler..
yoksa kapı ardından nasıl vurulacaktı.. köşedeki elektrik direğine tırmandım
"-mustafa dedeeee.." "-mustafa dedeeee.." "ihtiyaaarrr""-mustafa dedeeee.."
"gonşuu huu""-mustafa dedeeee.." "ihtiyaaarrr" "çiçekçi abee"
tam zıplayıp ineceğim.. camda buğunun süzülmüş hali..
duvardan içeri atladım.. içerisi görülmüyor.. evin kapısı da arkadan vuruk
dış kapıyı içerden açıp birilerini çağırdım, can havliyle, endişeyle
sonra evin kapısını açabildim.. çok yoğun bir koku içeride
yorganların arasında yuvasından fırlamış gözleri
çok korkunç bir manzara yemekleri bırakıp eve koştum odun vs
şimdilerde yarım saat çekecek yolu belki on dakikada alıp sobayı yakmıştım bile
ertesi gün ilk iş sosyal hizmetlere koştum.. benimle ilgilendiler..
“-hemen alırız” dediler
ertesi ay bir pazar sabahı geldiğinde eli-yüzü elbisesi düzgündü
memnundu.. “-sayende bakım evindeyim abeyim” dedi..
giderken "abeyim al beni oradan, eşim dostum var, bir duyan olur"
bu şehre o yıllarda gelen biri olarak benden başka kimsesi yoktu
eşi Almanyaya gitmiş, bebekler var diye kendisini aldırmamış..
evini ve işyerini satıp yetişen iki kızını evlendirmiş
damatlar kızlarını da alıp kaynanasına gitmişler, bildiğimi bilmiyordu
“- bu yazın izine gelecekler” diyordu
evini taşırken eski ahşap bir aynanın kenarına sokulmuş resim
hani şu yanar-döner naylon kartpostallardan bir kız resmi
bakmak isteyince "geçen bayram güçcük gızdan geldi yavrım benim" dedi
sadece “yeni yılını kutlar ellerinden öperiz babacığım” yazıyordu
ve 6 yıl öncesinin tarihini taşıyordu..
çocuklarımla bir kaç defa ziyaret ettik.. o hep şikayetçi idi..
”-bu bunak” adamlarla ne konuşacağım abey.. " alzaymer hepiciği"
iş adres vs değişiklikleri ve onca sıkıntılar derken..
şoförden rica ettim.. Huzurevinin önünde yakınından geçerken
yerinde yoktu.. sordum.. "nesi oluyorsun" izah ettim.. arkada bir servise yolladılar..
sıra sıra yataklarda her gören "çaay", "çaaayyy" hepsine tamam dedim
Mustafa Amca beni bekliyordu oda "çaayy" diye yalvarıyordu.. oturdum
hal hatır vs.. o sadece "sen kimsin abeyim" dedi
izah boşunaydı.. o gene "çay" istedi çıktım görevlilerden yardım istedim
"onlar hep ister ama biz vermeyiz yasak" dediler
o peşim sıra kovalıyordu “kimsin” "kimlerdensin"
bir gün fırsatım olduğunda aradım "-Mustafa Yurtsever" “-yok öyle biri”
tanış bir başhemşireyi istedim.. "yok o isimdebiri hemşehrim"
“-nasıl olmaz kardeşim geçen yıl geldim daha.. nisan da”
"tamam hemşehrim 4 yıl önce vefat etmiş" ben aksini öyledim.. o ısrar etti..
hemşehrim ben kızın doğumunda izinliydim sen 25 nisanda gelmişsin
hafta içinde de amca vefat etmiş.. kızım anaokuluna gidiyor Allasen
o hala "sen kimlerdensin"
sahi sen?
Allahh rahmet eylesin
* Sayın Deniz’in bir yazısına yorum olarak yazılmıştı teşekkürler.
YORUMLAR
Duygular seyre dalmış içli içli şiirle resim bir biriyle bütünleşmiş yazan kalemi kutlarım sevğilerimle
İbrahim Çelikli.
SIHHAT VE AFİYETTE OLASINIZ
bu yazı ayvazım deniz in yazısından etkilenilerek yapılan yorum idi.. arkadaş okumak yerine uzun bulduğu için şekline bakı şiir sanmış burası sizin şiir asma yeriniz mi tabiri ile cevap vermiş idi bende kopyalayıp buraya yapıştırdım be linkini mesaj attım.. sağ olsun bu anımı yazmama vesile oldu.. ama bir şey daha var beni engellemiş Allahın kulu ne yapacaksınız. burası bir edebiyat dünyası ve en güzeli.. papatyanın beyazını güzel kılan toprağın ve yaprağın rengidir. Şükür.
kaygı, yoğunluk ve meşgaleler içinde kaybolup gidiyor, sevenlerimize zaman ayırmıyoruz
giden hiç bir şeyi tekrar yaşamak şansımız yok.. alaka ciddiyetinde bulunmamayı maharet sayıyoruz
salıma girsen ne girmesen ne.. memnun değilsem senden ey yâr.
başıma gelsen ne gelmesen ne, dökme gözyaşlarını, bana yağmurlar ağlar