- 790 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Aldatma Yalan Hile
Aldatma Yalan Hile
Güncel Türkçe Sözlük: Aldatma; isim Aldatmak işi, desise, al, hıyanet.
Yalan; 1. isim Doğru olmayan, gerçeğe uymayan söz, kıtır.
3. sıfat Uydurma
Hile; 1. isim Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, ayak oyunu, alavere dalavere, desise, entrika.
2. Çıkar sağlamak için bir şeye değersiz bir şey katma
Hülle; isim Medeni Kanun’un kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe bir günlüğüne nikâh edilmesi.
Cıs; 1. ünlem Çocukları ateşe ve tehlikeli şeylere karşı uyarırken söylenen bir söz.
Öcü; isim Küçük çocukları korkutmak için uydurulmuş hayalî yaratık, umacı.
Büyükleri tarafından aldatılan, kandırılan küçükler; öğrendiklerini yapıyor. Onlar da büyüdüklerinde (hatta küçükken) birbirini aldatıyor!
Küçük çocukları tehlikelerden korumak için onlara öğretilen “Öcü” küçükken tehlikelerden koruyor ama ilerde büyüdüklerinde akıllarına yerleşen bu “Öcü” den kurtulamıyor. Öcü yerine “Cıs” kullanılsa çocuklar hem tehlikelerden korunur hem de akıllarına yerleşen “Cıs” kavramı “Öcü” kadar zararları olmaz. Çünkü “Öcü” hayali bir yalan, yaratık iken “Cıs” tehlikeyi anlatmak için kullanılan doğru, gerçek bir ünlemdir. Yani doğru olanı yalana tercih etmek gerek.
Çocukların elektrikli ısıtıcılar ve sıcak çaydanlıklarla yanması, kapı aralığına parmak sıkıştırması; pencerelerden, balkonlardan sarkmasını önlemek için illa aslı olmayan bir “Öcü” öğretilip onun aracılığıyla çocuğu bazı tehlikelerden korumaya çalışmak gerekmiyor. Sıcak bir çaydanlığa elini değen çocuk zaten canı yanınca şaşırıyor ve korkuyor; işte o anda çocuk ya “Cıs” ya da “Öcü” ile tanışmış oluyor. “Cıs” ı öğrenen çocuğu tüm tehlikelerden “Cıs” üzerinden sakındırmak yerine “Öcü” öğretilirse sonucu da ağır oluyor. Büyüdüklerinde cinci hocalar ve medyumların peşinde koşanların ekserisinin altında bu öğretiler yatar! Hayali varlıklardan korkan ve bu korkuları uğruna malını hatta kişiliğini kaybedenlerin bu zamanda bile hatırı sayılır miktarda olmasının asıl nedeni çocukluğunda öğrendikleri batıl şeylerdir.
Aldatılmış olanlar aldatıyor! Aldatma çocukken öğreniliyor ve asıl zararı büyükken yaşatıyor.
Hülle konusu çok ilginç değil mi?
Yukarda sözlük manasını yazmıştım. “Kocasının boşadığı kadın tekrar eski kocasına dönmek isterse başka bir erkekle beraber olmadan eski kocasına dönemez” kaidesini hile ile “Hülle” ile meşrulaştırmak aşmak… Hülle ile kim aldatılıyor? Dini açıdan kullanıldığı için söylüyorum; Allah’ı mı kandırıyor aklınca hülleciler? Bu konu önemsiz gibi görülebilir ancak sonuçları çok önemli. Kedi yavrusunu yemek istediğinde onu fareye benzetirmiş! Toplumda bu ve buna benzer kıvrak zeka ürünü çözümler her alanda kullanılmaya başladığında işin içinden çıkılamıyor.
Vergi ödemek istemeyenler “Küfür Diyarı” diyerek vergiden kaçıveriyor, aynı kişiler güvenlik ve sağlıktan faydalanırken hiç seslerini çıkarmaz. Bu dümenler eskidir! Sezar’ın ülkesinde cebinde üzerinde Sezar kabartması bulunan parayla ticaretlerini yapıp vergi ödemek istemeyenler, kurtarıcı Mesih ilan ettikleri Hz. İsa’ya gelirler. Kendilerinin dindar olduğunu Roma İmparatorluğunun ise dinsiz olduğunu söyleyip, vergi ödemeyi reddetmek ve bunu da bir peygamberin sözüyle meşrulaştırmak isterler. Hz. İsa onlara kullandıkları bir metal para üzerindeki Sezar resmini göstererek meşhur sözünü söyler;
“Öyleyse Sezar’ın hakkını Sezar’a, Tanrı’nın hakkını Tanrı’ya verin”.
Yani hile, hülle yapmayın!
Bu aldatmaların yanında karı koca arasındaki ilişkiler açısından olanı yıkanmış yunmuş bile kalır. Zaten o aldatmaların da asıl kaynağı Katoliklerde yapılan ömür boyu nikah ve boşanma yasağı, geleneksel olarak da “Bir yastıkta kocama” kabulü. Toplumda cinsel birlikteliğin kutsal alana yayılması sonucu yaşanıyor sorunlar. Eskiden yaygın olan istem dışı evlendirmeler… Bu durumlarda ya aldatmak ya da direnmek kaçınılmaz. Aldatmak direnmekten kolay gelince aldatma olur. Yoksa “Kişi sevdiğiyle beraberdir” hadisi her şeyi açıklar. Peygamberimizin azatlı kölesi ve evlatlığı olan Zeyd ile evlendirdiği Zeynep’in bu birlikteliği sürdürmek istememesi ve sevdiği insana dönmesi Peygambere eş olması önemli bir örnek. Her soruna bir çözüm bulunur; hülle yapmaya gerek yok! Aldatmaya da gerek yok. Yeter ki insan kendi öz haklarını bilsin. Ve cesaretle savunsun. Gelenek göreneklere ve dinsel taassuba kişilik haklarını kaptırmasın!
Son tahlilde; tüm aldatmalar, hile, yalan ile zevahiri kurtarmalar zamanı gelince kabak gibi ortaya çıkar. İnsan kendini aldatır evreni değil. O halde her insan kendi kişilik haklarını bizzat kendisi korumalı. Zeyd ile rızası olmaksızın evlendirilen Zeynep, direniyor ve maksadına ulaşıyor. Ayetle peygambere eş oluyor. Her hadiseden ibret çıkarmak gerek. İnsanlar “İnsanlık” noktasında eşittir. Makamlar ise geçici.
Selametle;
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.