- 657 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
harcanmış Hayat 7 bölüm
Harcanmış Hayat 7
Hatice nine Selçuk ‘ tan Kuşadası ‘ na gelin gitmişti..on dört yaşında evlenmiş, yirmi yedi yaşına kadar altı çocuk doğurmuş,çocuklarının beş tanesini bir yaşına gelmeden kaybetmişti,.Eşinin annesi Kuşadası ‘ da tanınan bir şifacı idi..mevsimine,ayına gün saatlerine göre bir çok şifalı bitkileri toplar,onlardan ilaçlar yapardı.Bir çok kişiyi de iyileştirirdi.Çevredeki il ve ilçelerden tedavi amaçlı çağırılırdı..Cumhuriyet kurulduktan sonra şifacılık yapması yasaklanmıştı..halkın çok fazla onu talep etmesi üzerine Atatürk imzalı şifacılık yapabilir belgesi verilmişti…Sağlık alanında çok bilgili olmasına rağmen beş torununu tedavi edememişti.Bütün ilgi ve sevgi yaşayan tek torunu ve yaşayan evlat olarak Ayşe ‘ nin üzerine yoğunlaşmıştı. Ayşe altı aylıkken babası attan düşerek ölmüştü.Hatice nine hem beş çocuğunu kaybetmenin hem de eşini kaybetmenin acısı ile kendini evine kapamış tek yaşayan evladını gözünden bile sakınır hale gelmişti…Ayşe öksüz olması nedeniyle herkes tarafından bir dediği iki olmadan büyütülmüştü…annesi kırk yedi yaşına geldiğinde ikinci evliliğini yapmış,kocasının oğlu ile de kızını evlendirmişti. Kızından da böylelikle hiç ayrılmamıştı…
Ayşe ‘ de yedi çocuk dünyaya getirmişti..kocasını kırk sekiz yaşında kaybetmiş,. Çocuklarının,üzerinden hiçbir zaman kanatlarını çekmemişti ..ve çocuklarını her zaman çok sevmiş özellikle de kardeşler arasında sevgi bağlarının güçlenmesi birbirlerinden kopmamaları için elimden geleni yapmıştı. Bunu başarmıştı da…ve bu gün ilk kez evlat acısını yaşayacaktı…
Sabah on araba ile çıkılan yolculuk tek araba ile bitmişti.. Kıyafetlerini değiştirmek için herkes evlerine dağılmıştı..Onları kapının önüne bıraktıktan sonra Yasin ‘ de evine gitmişti.
Zehra abisine “Abi,sen söyle anneme abimin öldüğün,ben söyleyemem.Annemin acı haberi aldıktan sonra o acı dolu yüzünü,gözlerini görmeye dayanamam.Ben kapının dışında bekleyeceğim” dedi..Abisi hiç konuşmadan Zehra ‘ nın yüzüne baktı..Gerçekten de çok zor bir görevdi…..
Zehra,annesinin yürekleri dağlayan ağlamalarını duyunca eve girdi…annesinin elini tuttu “Başın sağ olsun anne “ dedi..annesi Zehra ‘ ya “Doğru mu kızım, doğru mu ? abini gömdünüz mü..? “ diye sordu…Belli ki odaya arkadan giren Zehra annesi için yeni bir umut olmuştu…”Evet anne ! doğru…abimi, ilkinde namazından sonra defnettik..”
Bitti…
Yaşanan olaylar gerçek olup ; farklı kişilerin hayatlarından alınarak kurgulanmıştır…
Okuyan.ve özellikle de yorum yazarak destekleyen herkese çok teşekkür ederim..
YORUMLAR
sareyaprak
efendim insan için en acı olanı böylesine annelerin evladının ölüm haberidir diye düşünüyorum ama neylersin başa geldimi katlanmaktan başkada çare kalmıyor yazı oldukça iyi gidiyordu bu son bölüm olmuş nedense bir başka hikayede diyelimmi emeğinize kaleminize sağlık saygılarımla selamlar
sareyaprak
Zor oluyor annelere söylemek...
Ama nereye kadar gizlenebilecek?
En doğrusu ilk fırsatta söylemek.
Güzel bir yazı dizisiydi.
Kutluyorum...
superbaba tarafından 1/8/2013 10:58:39 AM zamanında düzenlenmiştir.
sareyaprak
Değerli Arkadaşım.
İlk evlat acısnı 1984 yılında yaşadım..Henüz dokuz aylık olan oğlumu kara toprağa verdik..İkinci evlat acısını ise 20 yıldır yaşamaktayım..O bakımdan evlat acısı nedir bilirim.
Gelelim hikayeye:
Tamamen kendi düşüncem: Bana kalırsa siz bu hikayreyi daha çok devam ettirecektiniz. ama yazmaya yüreğiniz dayanamadı. Sanki birden pat diye kesildi hikaye...Her neyse..Yazar sizsiniz. Olayları yaşayan ya da birilerinden duyan da sizsiniz.
Biz hüzünlü bir hikaye okuduk..Hnzlı bir anlatım ama atlanmayan detaylarla güzeldi hikayeniz...Evet acı ama anlatım olarak güzel bir hikayeydi.
Yenilerini bekliyorum ben kendi adıma.
Selam veb sevgilerimle.
sareyaprak
Yunus ' u yazılarınızdan tanıyorum. bence ,.o size Allah 'ın bir armağanı..sevebileceğiniz kadar çok sevin, Onun fotoğrafını gördüm..o çok mutlu görünüyordu fotoğrafta...
Yazımı en az yirmi beş bölüm diye düşünmüştüm..gerçekten de birden kesildi..yazmak mümkün olmadı...yirmi dört saat içinde geçen nefes nefese okuduğum bir romandan çok etkilenmiştim...o yirmi dötr saatin içine çok şeyler yazmayı planlamıştım..ama yazamadım....çok çok teşekkür ederim..sevgiler saygılar...
Allah kimseye evlat acısını tattırmasın...
Ebem (Anneannem)110 yaşında hakkın rahmetine kavuştu. Ölürken aklı başında ve 18 yaşına gelince askere gönderdiği, askerden iki dayımın cenazesinin döndüğünü her zaman söylediği gibi son nefesini verirken iki dayımın adını söylerek gitti onların yanına. Belki hayat bir şekilde devam ediyor ama bir annenin yüreği evlat acısıyla yanmışsa iflah olmuyor arkadaşım.
Yüreğine emeğine sağlık. Kucak dolusu sevgilerimle...
sareyaprak
sareyaprak
AYSE 09
rabbim korusun cümlemizi tüm kötülüklerden
saygım sevgimlesin