- 550 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yalnızlığın Karanlık Günlüğü
Ne söylediklerimden haberim var bu aralar ne de yaşadıklarımdan. Oysa hiç kimseye vaad edilmiş cennetin kapılarını açmadım ömrümce. İyi şeylerden kastım paranın ve ihanetin olmadığı, korkunun ensenizde bir nefes gibi dolanmadığı; kimsenin kimseyi aldatmadığı bir dünya değildi oysaki…
Herkese acı gerçeklerden bahsettim bu ana kadar. Şimdi içeride pejmürde bir hayat sürmüş babam yatıyor. İşsiz oluşum nasılda canını sıkıyor şimdilerde. Söyleniyor kendince anneme. Anlamıyorlar, hala çocuğun belki de.
Belki de kalbimi kıracaklar diye çıkmıyorum evden, her ne zaman telefon çalsa ya da dışarıda polis sirenlerini duyduğumda korkuyorum….birilerinin ufkunun kararma ihtimaline karşı.
Bilmiyorum bir adım sonrası ne ve kimdir. Sahi, ben kimim?
Peki hangi sebep bizi bu noktaya taşıdı ve biz ‘’adam’’ olamadık.
Peki hala ellerimde kalemin işi ne?
Neden bakıyorum yerli yersiz pencereden en çok geceleri sevilesi o parka? Kim var orada?
Çocukluğum? Yarınlar? Gelecekte bir paltoya sarılı kir pas içindeki halim? Hangisi?
Bilemiyorum… galiba tek bir hayat var, o da yaşadığımız andan ibaret.
Bildiğim tek şey; kimseye iyi şeylerin sözünü vermemiş olmamdır.
Şimdi hiç bilemiyorum yarınlarda hangi hüzünlerin beni beklediğini… sadece içimdeki umudu diri tutuyorum var gücümle…
Ben; kuralına uyduramıyorum yaşamayı, olmuyor… galiba bir tek bunu biliyorum sadece…
Hala aynı pencereden bakıyorum yarınlarıma, hala aynı yerde...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.